Kendime Not: 29 Mayıs 2023
Hastahaneden taburcu oldum.
Hastahanede kaldığım süre boyunca düşünmeye bolca vaktim oldu. Hayata dair olgunlaşma sürecimde bir yol daha kat etmiş oldum. Ben olumlu ve olumsuz yaşadığım her şeye böyle bakıyorum artık..
Olgunlaşma sürecime hayatımda ki kadının beni bırakıp bir süreden sonra bir başkasına tercih
Bir yazar 1861 yılında, sürgünde hapis olarak geçirdiği senelerin ardından bir kitap yazıyor; bense yazıldıktan 160 sene sonra bu eseri okuyup diyorum ki ''sen nasıl bir psikoloji içindesin, sen gerçek bir hastasın Dostoyevski''
Değerli arkadaşlar, kitabı gece 02.30'da bitirdim ve uyumak için yattığımda yarım saat kitabı düşündüğümü fark ettim ,
Hiç yaşamamışlar gibi göçüp gitti onlar aramızdan...
#Baba tut elimi
Bu cehennemden kurtar beni
Sıkışıp kaldığım yer belli mi?
Sesim sana geldi mi?
Baba tut elimi
Nefesim tükenmeden kurtar beni...
Ölüm ve Yaşam...Bu ikili birbirine pamuk ipliğiyle bağlı değil mi? Deprem onları bir kaç dakikada bizlerden koparıp aldı...Anneler, babalar, nineler,
Evet bitirdiğimde bu soruyu sordum kendime. Neden okudum ki? Kitap mıydı şimdi bu?
Evet burda yazarları eleştirince, yazamıyorsanız yazmayın diyince bazı şahıslar “Herkes istediğini yazmakta özgür” diyerek çıkışarak savunmaya kalkıyorlar. Şimdi bir daha açıklık getirelim neden böyle kitaplar basılmamalı:
Öncelikle bu kitaplar hep liseli
Baştan söyleyeyim yine bu bir kitap incelemesi değil.
Sadece kitabı okurken hissettiklerim, yaşadığım tecrübeler...
Şımarık büyüyen bir kızın, şark görevinde nasıl idealist öğretmen olduğunun hikayesi..
Kan davası yüzünden dersime gelemeyen 9 öğrencimi düşündüm ağlayarak, yıl 2019 du.
8.sınıfta okuldan zorla ağlayarak -evlendirilmek üzere-
Viktor E. Frankl dan başlarsak bence doğru olur.Kendisi Holocaust luktan kurtulduktan sonra psikoloji alınanda çok önemli bir yere gelmiş,39 tane kitap yazmıştır, yani 0 dan gelmiş ve pes etmemiş bir adam.92 sene yaşamış.Logoterapi nin fikir babasıdır.Logoterapi, Hümanist ve Varoluşçu bir felsefedir.Motivasyon odaklı bir
Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar. Hayat sana karanlık, manasız gelir. İnsan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmayı bile istemez. Hiçbir insanın, hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. Hava sıkıcı ve manasızdır. Ya fazla sıcak, ya fazla soğuk, ya fazla yağmurludur. Gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve on para etmez işlerin peşinde, bir tutam otun arkasından koşan keçiler gibi dilleri bir karış dışarı fırlayarak dolaşırlar. Aklını başına derleyip bu pis ruh haletini tahlil etmek istersin. İnsan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir. Kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir cankurtaran simidi gibi sarılırsın. Çünkü nedense hepimizde, maddi olsun, manevi olsun, bütün dertlerimize bir isim takmak merakı vardır, bunu yapamazsak büsbütün çılgına döneriz.
İnanamıyorum...
Bu kitabı sıraya koyduğumda, önceki sıradaki kitapların bitmemesini çok istiyordum. Sıradan, kapak satan( kitabı hediye almıştım ve kitabı hiç araştırmamıştım) bir kitap olduğunu düşündüm ve kitabın 412 sayfa oluşu, sanırım okumamı psikoljik olarak hep öteledi... Kitabı elime aldım ve küçük bir araştırma yapınca, kitabın
Paulo coelho'nun okuduğum ikinci eseri kesinlikle okunmaya değer bir kitap.
Kulağa ürkütücü gelen başlık bu kitap birçok kişiyi uzaklaştırabilir ancak kitabı açıp ona bir şans verdiğiniz zaman zihinsel sağlık ve yaşam üzerine yeni bir bakış açısı ortaya çıkarabilir.
Veronika Ölmek İstiyor , 20'li yaşlarda güzel bir kız olan Veronika'nın hayatının tekrarlayan sıkıcı rutini içinde intihar etmeye karar vermesi ve sonunda onu bir akıl hastanesine kapatmasının hikayesi etrafında dönen gerçekçi bir kurgu kitaptır .
Paulo Coelho , bugün insan türünün çoğunluğunun yaşadığı en yaygın Psikolojik konuya değiniyor, monoton yaşamın neden olduğu depresyon.
Paulo Coelho , bu kitapta monoton bir hayat yaşama sorununun ciddiyetini açıklıyor. Psikiyatristin Veronika üzerinde hayatını yeniden düşünmesini ve hayatını tekrar seviyormuş gibi hissetmesini sağlayan bir "yalan hilesi" kullanma şekli şaşırtıcıdır.
Paulo Coelho , tekrarlayan yaşamın neden olduğu hastanın psikolojik sorununu tedavi etmek için ilaç olarak “ölüm bilinci” ifadesi çok gerçek ve ikna edicidir.
Kısacası bu kitap , hayatta dengesini kaybeden ve hüsrana uğrayan kişiler için kesinlikle bir ilaç işlevi görecektir. Deliliğin anlamını sorgulayan ve hayat oyununun bir parçası olarak en büyük anları etkilemeye çalışan tüm olumsuz faktörleri bir kenara bırakarak hayatın her anından keyif alınması gerektiği mesajını okuyucuya veren dokunaklı ve ateş saçan bir kitap . Bu kitap, hayatın güzelliğini ve aşırı heyecana yer vererek ve hayatta biraz boşluk hissederek, aşırı düşüncelerimizle nasıl yok edildiğini anlatıyor. Kesinlikle okumanızi tavsiye ederim.