Narlar olgunlaştığında gelirim, demiştin. Ardından üç kere olgunlaştı narlar. Üçünde de bahçenin en güzel narını arayıp buldum parmaklarımla. Buldum. Sakladım. Dört nar mevsimi daha geçti. Beş nar mevsimi daha geçti. Sakladığım narlar çürüdü. Ben çürüdüm. Göz damarlarım çürüdü. Sesin eksildi. Yüzün eksilmedi o kara perdeden. Pas tuttum, yosun tuttum...
Yüz bin kuş gelip kondu kalbimin eğilmeyen dallarına. Yüz bin kara kuş. Dallarımın bir daha doğrulmayacağını o dakika anladım. Yüz bin kara kuş, yüz bin iğne olup battı. Acımı yuttum. İnce ince kıymaya devam ettim soğanları...