Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Gönlün hıyaneti, yaman ihanet. Yaralı bir kalpte derin bir yara Gözlerde yaş, içte bir yangın ateş, Kederli ruhta saklı bir hüzün dara."
DOKUZ - OĞUZ MENKIBESİ
Dokuz - Oğuzlar evvelce, Kumlançu adı verilen bir ülkede otururlarmış. Burada Tuğla ve Selenga adlı iki ırmak akarmış. Bir gece oradaki iki ağacın üstüne, gökten bir nus nütunu indi. Bu ağaçlardan biri sümü yani huş yahut kayın ağacı (bouleau), diğeri kasuk (yani Cihangüşâ’ya göre çamfıstığı, Mahmud-i Kâşgarî’ye göre fındık) ağacı idiler.
Reklam
Bana boyle uygun gorulen, gem vurulmaz ozlem ile yasayabilmek...
Utkumda kaliyor onunla anilastirdiğim her sıradan an. oyle uzak hissediliyor ki sensiz dun, oyle ulasilmaz ki senli yarinlar.... Bogazda dugumleniyor gozlerimin sensiz kalinca doldugu anlar, cok sevdigin sokak kedileri gibi savruluyorum tozlu kalmis duvar diplerinde... yazamiyorum sensiz kaldikca mutlu zamanlari, tadamiyorum sen yokken limonlu dondurmanin eksiligini... Unuttugumu hatirlayamiyorum, sensizlikte ne yapardim ben, bir hicmisim sen karsima cikmadan once. Hayat kendi mecburiyetinde akarken bir an oluyor, kafamin icinde ani bir duraksama yasiyorum, yuzume sevimli ama dısaridan gorundugunce aptal bir gulumseme geliyor,seni hatirliyorum :) gunun dokuzu,biri,besi,yedisi... Derin bir offf cekiyorsun, bazen asikar bazense icten... sanki nefes alabilmek icin kokun gerekiyormus gibi hissediyorum. İcim titriyor, ellerim terliyor, yuzumu ates basiyor. Vallahi ben hayatimda o andan baska bagira bagira "keske, keske" diye ic gecirmedim gelmis-gecmis safsata ozlemlerimde. Kokunu icime cekememisligimin, ipegin kiskandigi saclarina dokunamamisligimin, cakir gozlerinde kaybolamamisligimin kalemi kirilmis hukmunu tasiyorum kalbimde...Burnumun diregi aciyor ozleminden, kaliyorum oyle. Caresizligimin bir baska kelimeyle dile getirilisi aslinda bu...fotografina bakarsin, arar konusursun ama sonra... ya kokusu dersin. Bugun ise; senli dunler bogazimda bir bicak kesisi...bugun hiclikle sana olan ozlemim arasinda kalp agrisina muptela edilmisim... youtube.com/watch?v=x7tFD0H...
Mezara doğru yürürken, rüzgar pelerinini hafifçe omuzlarından aldı ve yere düşürdü. Umursamadan, sevdiğini gömdüğü toprak üzerinde büyüyen o garip ağaçtan gözlerini ayırmadan mezara doğru yürümeye devam etti. Ağacın yanına geldiğinde hasretle elini kaldırdı, dokunmak istedi lakin ellerindeki kanı, lekeleri fark etti ve dokunmaktan hayâ etti.
"Oğlum nereye gömüldü?" "Baharda lalelerle donanan, günün ilk ışıklarıyla aydınlanan bir tepenin yamacına gömüldü. Tam bir askeri törenle. Silah arkadaşları mezarının başında havaya ateş ettiler." (Onu ellerimle gömdüm. Siperimizde hemen çamurlu suların doldurduğu derin bir çukur kazdım. Cesedini, toprak yüzüne fırlamaması için taşlarla doldurdum...)
114 syf.
8/10 puan verdi
Kitap benim beklentimi anlatım tarzı olarak pek karşılamadı. Taha Kılınç'ın kalemini severim. Başka kitaplarını da okudum fakat kendi adıma doyurucu bulmadım. Belki gündemi sıkı takip ettiğimden, belki bu minvalde yazıları çokça okuduğumdan bilemiyorum haber, gazete küpürü tarzında bir anlatım değil de daha hap bilgi tarzında ve yoğun bilgi
Alem-i İslam Yazıları - I - Bilâdüşşâm
Alem-i İslam Yazıları - I - BilâdüşşâmTaha Kılınç · KETEBE · 0277 okunma
Reklam
Hâviye...
Bu ramazanda ilk defa "Allah'ım beni ve ailemi hâviyeden koru" diye dua ettim... Elimde tuttuğum yasin cüzünde gözüm takıldı, Tekâsür ve Kâria sûrelerinin meallerine. Halbuki hergün okurdum bu sûreleri namazda. Okunmadığında mı unutuluyordu ayetler yoksa yaşanmadığında mı? Ne demekti Kâria? Kıyametin dehşetli sesi, hâviyenin
— Ama mutluluğun bir başka yolu daha vardır. — Hangisi?” Aşk bazen beklemez, insanın içini bir ateş sarar, bütün varlığı ürpertir; öyle derin bir sevinç ve keder verir ki... — Hangi yoldan söz ettiğini anlayamıyorum. — O yolda kadın her şeyi feda eder. Ruhunu, hayatını, kendine saygısını, şerefini, her şeyi. Bütün bunların yerine aşkı koyar.”
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
81 günde okudu
İoanna Kuçuradi bir konuşmasında: ''Hani sorarlar ya, ıssız bir adaya düşsen yanına ne alırsın, diye, ben Küçük Prens'i alırım,'' diyordu. Küçük Prens başımızın tâcı, o şaşmaz ama
Marlo Morgan
Marlo Morgan
'ın iki kitabı yanımda olduktan sonra, her şey yolunda olur, diyebilirim. Bir sürü şeyler söyleyenler var, umrumda değil.. Yok
Sonsuzluğun Mesajı
Sonsuzluğun MesajıMarlo Morgan · Dharma Yayınları · 2000724 okunma
“Ah, lanetlenmiş köle! Beni kamçılayarak uzaklaştırın ey şeytanlar, Büyüsünden bu cennet manzarasının! Fırtınalarla oradan oraya savurun beni! Kızartın kükürt ocaklarında! Derin ateş denizlerinde yuğup yıkayın! Ah, Desdemona, Desdemona! Sen öldün ha! Ah! Ah! Ah!..”
Reklam
"En derin noktasında okyanusun yüzüne bırakılan inci tanesinin dibe inmesi için geçmesi gereken zaman kadar hızlı, bir o kadar da sakin oldu onu sevişim."
Sayfa 29 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Hadi biraz felsefe konuşalım. “Kendini bilmek”ten bahsedelim. Öncelikle biraz alt bilgi vermek istiyorum. Ortadoğu medrese geleneğinde bazı ilimler alet ilmi olarak adlandırılır. Mesela mantık alet ilmidir. Çünkü ancak sağlam bir mantık alt yapısıyla diğer ilimler sağlıklı şekilde öğrenilebilir. Şimdi gelelim tekrar “kendi” ya da “kendilik”
Ateş Kutsaması
Ateş düşüncelerimizde olsun, Onları doğru, iyi ve adaletli kılsın. Ateş, bizi, bundan daha azını kabul etmekten korusun. Ateş gözlerimizde olsun. Ateş, yaşamdaki güzellikleri paylaşmamız için gözlerimizi açsın. Ateşten, bizleri, haketmediğimiz şeyleri almaktan korumasını diliyoruz. Ateş dudaklarımızda olsun ki Gerçekleri kibarlıkla söyleyebilelim, Başkalarına hizmet edip onları yüreklendirebilelim. Ateş kulaklarımızda olsun ki Derin dinlemeyle, Suyun akışını, Ve tüm yaratılışı Ve rüya görmeyi duyabilelim Dedikodudan ve Ailemize zarar verebilecek Ve onu bölecek olan şeylerden korunalım. Ateş, kollarımızda ve ellerimizde olsun ki Hizmet edebilelim ve sevgiyle dolabilelim. Ateş tüm varlığımızda, Bacaklarımızda ve ayaklarımızda olsun ki, Yeryüzünde saygı ve dikkatle İyiliğin ve doğruluğun yolunda yürüyebilelim Ve doğru olandan uzaklaşmaktan korunalım. * Minendie arkadaşlarının ışıldayan yüzlerine bakarken, ''Bu çok güzel,'' dedi. ''Halkımızın, misyonerler cehennemin ne kadar kötü bir yer olduğunu söylediklerinde ve orayı sonsuz bir ateş çukuru olarak tanımladıklarında, o kadar hayret etmelerine şaşmamalı. Aynı şeyin, iki ayrı grup tarafından iki karşıt uç olarak görülmesi çok ilginç. (Sayfa: 341-342
Sayfa 342Kitabı okudu
Pentagram, beş köşeli bir yıldız şeklinde olan ve tarih boyunca birçok farklı kültür ve inanç sistemi tarafından kullanılmış olan eski ve güçlü bir semboldür. Yunanca’da “beş çizgili” anlamına gelen pentagrammon kelimesinden türemiştir ve genellikle birlik ve sonsuzluğun sembolü olarak kabul edilir. Pentagramın kökenleri, MÖ 3000 yıllarına kadar
Hafifçe başını eğiyorsun, bahar bahçe saçların dökülüyor yüzüne Avuçlarımda ki ateş tir tir titriyor seni görünce Lara Sonra tatlı başını yavaş yavaş kaldırıyorsun Sanki yıllardır karşında seni bekler gibiyim, derken işte işte kılıçtan keskin ve zindanlardan derin gözlerin. Tarifinden acizim ben bu güzelliğin, bilmiyorum Lara ben kimin şairiyim? *Lara
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.