Balkan Savaşları bizim tarihimizin en acı sayfalarındandır. Orada imparatorluk hazin ve hatta utanç verici bir geri çekiliş yaşamış ve esasında bir vatan yitirmiştir. Mesela Atatürk, memleketini kaybetmiştir. O sırada Trablusgarb Cephesi'nde idi ve Derne'den İstanbul'a gelince gözleri yaşla dolu olduğu halde Selanikli bazı asker arkadaşlarına, "Selanik'i, o güzel yurdumuzu düşmana nasıl teslim ettiniz de buraya geldiniz?" diye sitem etmiştir. Trakya Cephesi'nde göreve başlamıştı ve Tahsin Paşa'nın Selanik'i kolayca teslim etmesini affetmediğini açıklamıştır.
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Paşa Samsun'a ayak bastı. Daha sonra Erzurum ve Sivas'ta kongreler düzenledi. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edildi. Kelimeleri bir araya getirerek şu cümleleri kurmak ne kadar da kolay değil mi dostlarım? Bunlar hepimize ortaokul
Kayıp Sancak
Kayıp SancakMehmet Uluğtürkan · İnkılap Kitabevi · 202153 okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Görülmeyenler
Görülmeyenler
’in devamı Beyaz Deniz hikayeye yıllar sonrasında devam ediyor. Artık otuz beş yaşında bir kadın olan Ingrid, Barroy adasında tek başına yaşamaktadır. İkinci Dünya Savaşı devam etmekte ve Norveç Alman işgali altındadır. Savaş esirlerini taşıyan bir geminin İngiliz uçakları tarafından bombalanması ve hayatta kalan mahkum Rusların adaya sığınması ile hikaye başlar. Kitapta geriye dönüş kısımlarının deyim yerindeyse damdan düşer gibi başlaması başta biraz hikayeyi takip etmemi zorlaştırdı ama belki de yazar karakterin yaşadığı boşluğu ve kafa karışıklığını okura yansıtmak istiyordu. İlk romana kıyasla daha olay odaklı bir kitap. Çok derine inmese de bir aşk hikayesi de diyebiliriz . İlk kitapta kendini sürekli hissettiren dış dünya sonunda Barroy’a ulaşmış ve o kadar kapalı bir atmosfer yok. Barroy ve çevresindeki adalarda yaşayan insanların yaşam biçimlerini ve bunun yavaş yavaş değişmeye zorlandığını okumuştuk. Beyaz Deniz’de de bu değişim savaş aracılığıyla devam ediyor. Yazar unutulan hikayeleri bu kitabında da bize hatırlatıyor. Rigel gemisinin batışı ve 2500 den fazla kişinin ölümü ve İkinci Dünya Savaşı’nın arka planda kalan Norveç cephesi bu ayrıntılardan bazıları. İlk kitaptaki doğa tasvirlerini ve yaratılan atmosferi bu kitapta bulamasak da yazarın yapmaya çalıştığı şeyi takdir ettim.
Rigel’in Gözleri
Rigel’in Gözleri
’ni de okuyacağım.
Beyaz Deniz
Beyaz DenizRoy Jacobsen · Yapı Kredi Yayınları · 201940 okunma
Hepimizin çoklukta birlik teşkil eden şahsiyetimizin çeşitli cepheleri vardır. Ancak bu çok elemanları âhenktar bir şekilde birleştirmek dehânın işidir. Alelâde insan, kendisinin ayrı ve çok cephelerini kullanmaktan, âdeta derûnî bir felç sebebiyle, âcîzdir. Bu kabiliyet dehânın bir hususiyetidir. ... Garp rönesansının san'at âleminde iki büyük simasından biri olan Leonardo da Vinci hem ilim adamı ve yeni bir düşünüş tarzının müjdecisi, hem de bir mimar ve mühendis, aynı zamanda dâhi bir ressam ve bütün bunların yanı sıra bir kimyager ve anatomist olan benlikleri kendi şahsiyetinin muhteşem terkibinde birleştirmemiş miydi? ... Dehânın çok cepheli şahsiyet yaratması, duygu, bilgi ve iradeden ibaret insandaki üçüzlü şuur yapısının âhenkdar tarzda terbiyesiyle kabil oluyor.
ATATÜRK’ün Trablusgarb Harbinde...
nasıl yıldız gibi parla­dığını belirliyen bir başka olayı da rahmetli Celâl Bayar’dan dinlemişimdir: Bayar 1956’da Türkiye Cumhurbaşkanı olarak Libya’yı ziyâret etti. Şeyh Sünnîsiyi Millî Mücadele yıllarından tanıyordu. Şeyh Sünnusî demiş ki: "-Kendisini DERNE Cephesi Kumandanı iken bir çadırın içindeki karargâhında ziyâret etmiştim. Bu yeri tesbit ettirdim. Burada bir Darülfünün (Üniversite) yaptırmak istiyorum. İsmi de GAZİ olacak. Çünkü bu yaşadığımız asırda GAZİ denilin­ ce hatıra gelebilecek ilk isim Gazi Mustafa Kemal’indir. Çanakkaledeki gazasıyla dünyanın kaderini değiştirdi, Millî Mücadeledeki gazasıyla da dünya yüzünde son Türk devleti­ni kurdu. Ben ikisine de şâhid oldum." Görüyorsunuz O’nun 1907 Misak-ı Milli’si ile 1911 Trablusgarb’ın düşman istilâsına uğraması karşısındaki tutumu arasında hiç bir çelişki yoktur ve yine görüyorsunuz ki, içinde bulunduğu her vatan vazifesinde, ardından gidilmeye değer aydınlık yollar mirası bırakmıştır.
Sayfa 30 - Kazancı KitapKitabı okudu
287 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İsmet BİNARK 'ın takdiminden : Sâmiha Ayverdi, Âbide Şahsiyetler
Türk milletinin son devir îman , fikir , tefekkür , kültür ve edebiyat hâyatında , yazar , mütefekkir ve mürebbî olarak bir Sâmiha Ayverdi gerçeği ve imzâsı vardır . Sâmiha Ayverdi , ömrü boyunca inandığı hakîkatleri hiç çizgi değiştirmeden yaşamış bir âbide şahsiyettir . O , mânâyı maddenin temeline oturtan mütefekkir , bir mürebbî ve bir
Abide Şahsiyetler
Abide ŞahsiyetlerSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 200581 okunma
Reklam
217 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.