"insanlar hâlâ farklı dini ve milli kimliklere sahipler.Ama konu devlet,ekonomi,hastane kurmak ya da bomba yapmak gibi pratik meseleler olunca nerdeyse hepimiz aynı medeniyete dahiliz.Anlasmazlik çıktığı doğru ama her medeniyette dahili uyusmazliklar yaşanır.Hatta belirleyici olan bu uyuşmazlıklardır.İnsanlar kimliklerini özetlemeye çalışırken sıklıkla ortak özellikleri listeler. Bu yanlış bir yöntem.Ortak çatışmaları ve acmazlari listelemek daha iyi sonuç verir. Mesela 1618 Avrupa'sinin ortak bir dini kimligi yoktu;o dönem Avrupa'sini dini çatışmalar tanımıyordu.1618'de Avrupalılık,Katoliklerle Protestanlar,Kalvinistlerle Lutheryanlar arasındaki ufak tefek öğreti farklılıklarını umursamak ve bu farklılıklar yüzünden öldürmeyi ve öldürülmeyi göze almak demekti 1618'de yaşayan bir insan bu çatışmaları dert etmiyorsa,kendisi muhtemelen ya Türk ya da Hint kökenliydi,Avrupalı değil.
Öğütleri anlama kapasitesi olmayan insanlara nasihat etmek boş bir çabadır. Öğütler, diğer insanların geçmişteki tecrübelerini bize aktarır, yol gösterir, hatalara düşmemizi önler. Akıllı insan her öğütten kendisine bir ders çıkarır. Öğüt vermek kolay; öğüdü almak, kabul etmek zordur.
Reklam
Üç Feyizli Nur
"Bir davanın genişlemesi, mahiyetinin anlaşılması ancak müdafilerinde müsamaha ve hoşgörü ruhunun hâkim olmasıyla mümkündür. Çünkü insanların fıtratları farklıdır. Bir muamele tarzı herkese, her yerde tatbik edilmez. Bir işaretten bin ders alabilecek gayet hassas ve ince ruhlu insanlar olduğu gibi, pek çok delil ve hâdiseleri gördükten sonra ancak uyanabilecek kabiliyetler de vardır. Bu ikisi arasında daha nice istidatlar yer alır. Kültürün ve cemiyetteki örf ve âdetlerin tesirlerini de unutmamak lazımdır. İrşad mevkiinde bulunanlar bu cihetleri göz önüne almak, konuşmalarını ve hareketlerini ona göre ayarlamak zorundadırlar. Aksi takdirde “yapayım” derken “yıkmaları” mukadderdir..."
Sayfa 127 - Necmeddin Şahiner
“Ders almak iyidir. İnsan aldığı derslerle temkinli olmayı öğreniyor. Temkinli olunca da yara almamaya başlıyor. En iyi sap bile vücudunda bir yara taşır. Ne fazla, ne de az. Yalnızca bir tane. Ne demeğe çalıştığımı anlıyor musun?”
Lansey'e göre, "azalan alım gücü, tüketime son de­rece bağımlı olan ekonomilerde talebi yok ediyor" ve böylece, aslında "tüketim toplumları tüketme kapasite­lerini kaybediyor", "büyümeden elde edilen kazançların küresel çapta küçük bir elit grubun eline bırakılması varlık balonlarına neden oluyor" ve kaçınılmaz olarak şu sonuç ortaya çıkıyor: Sosyal eşitsizliğin acı gerçekleri toplumdaki herkes veya hemen hemen herkes için kötü­dür. Lansey böyle bir hüküm verdikten sonra şöyle de­meliydi: "Son otuz yılda aldığımız temel ders, toplumun en zengin üyelerinin pastadan gittikçe daha büyük pay almasına izin veren bir modelin önünde sonunda kendi kendini yok edeceğidir. Öyle görünüyor ki bu dersi al­mak için daha gidecek çok yolumuz var."
Sayfa 20 - ayrıntı
Rüya gördüğü halde bunu gerçek sanarak dünyanın başına bela olanlardan ders almak gerekir, gerçeği gördüğü halde bunu rüya sananlardan değil.
Sayfa 61 - EverestKitabı okudu
Reklam
Geçmişi an, ondan ibret al; çünkü geçmişten ders almak akılları sivriltir, zekalan keskinleştirir.
Milyarlarca insanın yirmi yıl kadar kısa bir süre içinde, tüm zamanların en önemli görevlerinden biri olan güncel ve güvenilir bilgi arama konusunda nasıl da Google'ın arama motoruna güvenir hale geldiğini düşünün. Artık bilgiyi aramıyoruz; Google'lıyoruz. Ve cevaplar için Google'a gitgide daha çok bel bağladığımızdan kendi kendimize bilgi edinme yetimiz azalıyor."Hakikat" şimdiden, Google aramalarında en üstte çıkan sonuçlarla belirleniyor.Aynı şey yol almak gibi fiziksel beceriler için de geçerli. İnsanlar Google' dan rotalarını çizmesini istiyor. Bir kavşağa geldiklerinde iç sesleri "sola dön" dese de Google Maps "sağa dön" diyor. İlkin sola dönüyor ve trafiğe yakalanıp önemli bir toplantıyı kaçırınca bir sonraki sefer Google'ı dinleyip sağa dönerek gidecekleri yere zamanında varıyorlar. Google'a güvenmeyi tecrübe ederek öğreniyorlar. Bir iki sene geçince Google Maps'ın her dediğini körü körüne kabul ediyor ve akıllı telefonları çalışmadığında budala gibi ortada kalıyorlar.
İlginizi bedavadan dağıtıp karşılığında sadece düşük kalite bilgi almak delilik. Yüksek kalite yemeğe, kıyafete ve arabalara para vermeye razı gelirken yüksek kalite bilgi için para vermeye niye razı gelmiyorsunuz?
__ Ve en ummadığımız anda, en korunaksız halimizle yakalanıyoruz aşkın hoyrat yüzüne... Şefkatimiz katilimiz oluyor. Ders almak mı? Ne münasebet!.. __
Sayfa 59 - epub (CAN YAYINLARI)Kitabı okudu
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.