Neden alim yetiştiremiyoruz? Prof.Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmasından geniş bir özet sunuyoruz: Hicri ilk üç asırda ne zaman ne gerekmişse ulema onu görmüş ihtiyacı karşılama teşebbüsüne girişmişler. Mesela Hicri dördüncü asırda İbn-i Nedim’in fihristiyle karşılaşıyoruz, daha önce yok. Dört asır boyunca bütün alanlarda ilim kaleme alınmış,
_Gazeller_ _Keşke uyuyabilseydim de, rüyada yüzünü gösterseydin. _Ey bütün maddî varlığından kurtulup, sadece baştan ayağa nür olan azîz varlık, yıldızlar bile seni görüp kendilerinden utanıyorlar. Senin cevherin kuyumcuda müşterilerce pek beğenildi. Yani asaletine, rühî güzelliğine, Hakk aşıkları hayran oldular. _Avareliği, bir bir şerbet gibi
Reklam
HAYATTA KURULAMAYACAK DİYALOGLARI KURMAK İÇİN..
-Bende hiç şans yok, şansımı s... -Olum bunun şansla, kaderle alakası yok. Diyerek, biten ya da aksi giden bir ilişkiye dair yaptıkları sohbetler. Konu M..B.. olunca sohbet sayılmaz aslında, çünkü bildiğimiz anlamda bir sohbet süprizlere açık olmalı, şaşırtmalı, bilmediğimiz bir şeyden,bir olaydan bahsetmeli ya da bizde merak uyandırmalı ve
Günahtan kaçmadın tutmadın emrim; Beyhûde yerlerde geçirdin ömrün Gör nice çoğalmış dünyâda cümrün Derse Allah ben ne cevap vereyim? Soğuk sıcak dedin abdest almadın , Kibir u'cub geldi namaz kılmadın, Günah yığınına çare bulamadın , Derse Allah ben ne cevap vereyim? Berât , kadir verdim niçin bilmedin? İki rekât olsun namaz kılmadın? Havai işlerden sen usanmadın , Derse Allah ben ne cevap vereyim?
Yusuf Tavaslı
Yusuf Tavaslı
Bu dünyaya geldin ne amel kıldın? Derse Allah ben ne cevap vereyim? Şimdi huzuruma ne yüzle geldin? Derse Allah ben ne cevap vereyim? İki yol gösterdim, hem akıl verdim; İradene seni serbest bıraktım , Rahmetli bıraktın, zulme daldın, Derse Allah ben ne cevap vereyim? Ramazan verdim, orucun tutmadın, Akşam tatlı tatlı iftar etmedin; Niçin doğru yollarıma gitmedin? Derse Allah ben ne cevap vereyim?
Yusuf Tavaslı
Yusuf Tavaslı
Allah’ü Teâlâ’nın Kullarına Tavsiyeleri
01- Musa Aleyhisselâm Allah’ü Teâlâ’a “Rabbim seni nerede arayayım?” dedi. Allah’ü Teâlâ “Zayıf ve dünyayı terk etmiş kullarımın kalbinde ara” buyurdular. 02- Musa Aleyhisselâm “Ey Rabbim! Hangi kulun senin katında şereflidir?” diye sordu. Allah’ü Teâlâ “Bir kötülüğü yapmaya gücü yettiği halde yapmayan, beni hatırlayarak ondan vazgeçen kulum”
Reklam
Geceye çok sevdiğim bir masal bırakıyorum. Uyuyamayanlar için. İLİMSİZ ALİM Paha biçilmez fakirin gönül zenginliğine, haydi yelken açalım bir masalın enginliğine… Efendim, zamanın birinde, bir adamla karısı, büyük bir şehrin kenar bir mahallesinde yaşarlarmış… Adamın elinden bir iş gelmez, kadının sesine kuş gelmezmiş… Şükredermiş hallerine ama,
Bir hikaye, bin hisse...
Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: “Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece ‘Allah’ diye cevap ver.” demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan “Allah” demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla “Allah” diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. “Kimsin?Derdin ne? Ne istersin?” demiş ise de, genç, padişaha karşı da “Allah” demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. “Padişah sana “Kızımı vereyim” diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!” diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: “Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim.” deyince, Genç, dervişin şaşkın bakışları altında “Yok” demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.”demiş.
Resim