Dersimli Seyit Rıza Ermeni isgalinden önce, 1915'de Rus işgaline karşı Ittihat-Terakki'nin yanında savaşmıştır. Bu nedenle kendisine maaş bile bağlanmıştır. Seyit Rıza'nın milislerinin "Munzur Dağları tarafında Fırat Nehri'ni geçerek gelen çeteler, eşkıya ya da milis kuvvetleri Ermeni Ceteleri bertaraf ederek Erzincan'ı işgalden kurtardığı" söylenir. Bu durumu Seyit Rıza 1937-38'de Dersim Olayları sırasında yaptığı görüşmeler sonucu gelip Erzincan Valisine teslim olurken de, kendisini teslim alıp Elazığ'a gönderen valiye sitayişini belirterek şöyle dediği söylenir : "Ben Erzincan'ı iki kere kurtardım ama Erzincan beni bir kere bile kurtarmadı." Seyit Rıza, Erzincan'ın bir kez Rus bir kez de Ermeni işgalinden kurtarılmasına doğrudan müdahale etmiştir. Ekim Devrimi'yle Ruslar çekildikten sonra Erzincan 1918'de Ermeni kuvvetlerinin denetimi altındadır. Seyit Rıza, bazı aşiretlerin kuvvetleriyle 13 Şubat 1918'de Erzincan merkezine girer, "Ermeni işgali" kırılır, sonra da Erzurum'a yönelir. Erzurum'da da Ermeni işgali kırılır ve şehir Kâzım Karabekir'in birliklerine bırakılır...
Şükrü Kaya, Dersim
"Tunceli adıyla şimdi teşkil edilecek vilayetin ve o bölgenin adı Dersim'dir. Dersim, eski bir isim değildir. Dersim uzunluk itibariyle 90, genişlik itibariyle 60 olarak toplam 450-500 kilometredir. Yüksek dağları, derin dereleri ve geniş vadileri vardır. Ve bu bölgenin büyük bir kısmı taşlık ve kayalıktır, sakinler 80-70 bin nüfustan ibarettir. Aslen Türk unsuruna mensup bir kitledir. Bu bölgenin Türk tarihinde resmi olarak ilk teması, Şah İsmail ile Yavuz Sultan Selim'in muharebesine tesadüf ediyor. Ondan sonra memleketin birçok kısımlarındaki idare usulü gibi, yerli ağalara ve beylere verilerek idare olunuyor- du. Tanzimat'ta vilayet teşkilatları yapıldığı zaman burada da vilayet teşkil ediliyor. Fakat her nasılsa -ihmal- Dersim olduğu gibi bırakılıyor. Bu nedenle oranın sosyal yapısı bir ortaçağ yapısıdır.Yani birtakım parçalara ayrılmıştır. Bunlar, medeni hukuk, hatta ceza işlerini kendi aralarında görürler. Bugün burası 91 aşirete bölünmüştür. 1876'dan bugüne kadar muhtelif zamanlarda Dersim üzerine 11 harekât yapılmıştır. Halkı cahil, biraz da toprağın verimsizliğinden dolayı fakir olur ve eli de silahlı olursa tabi böyle yerde vukuat eksik olmaz. Böyle yerler her medeni memlekette bulunabilir."
Sayfa 83 - UmagKitabı okudu
Reklam
Okunmaya değer...
Erzincan'dan ayrılalı bir saat kadar olmuştu ve Erzincan boğazına girmek üzereydik. Bu sırada uzaktan bir takım işaretler verildiğini dürbünle görüyorduk. İşaret verenlere biraz daha yaklaştığımız zaman bunların jandarma zabit ve neferleri oldu­ğunu gördük. Kendilerine iyice yaklaştığımız zaman : - Durunuz .. Dediler. Durduk. Koşa koşa
Sayfa 199 - Türk Tarih Kurumu Basımevi Ankara 4.Baskı 1997Kitabı okudu
Anlatıldığına göre Haccac Yusuf, Irak Valiliği döneminde Deylemliler'e haber yollayarak onları İslamiyet'e ve kelle vergisi (cizye) vermeye davet eder. Fakat Deylemliler'in bu isteklerin hiçbirini kabul etmemeleri üzerine, ayrıntılı bir Deylem Haritası yaptırmış ve Deylem temsilcisine göstererek "Dediklerimi kabul etmezseniz, memleketinize ordu gönderir ve oraları harap ederim" demiştir. Bunun üzerine Deylem temsilcisi haritaya bakıp, " Sana memleketimizin doğru bir haritasını yapmışlar, ancak şu da var ki bu harita yolları ve dağları koruyan atlıları göstermemiş, onları da orduyu gönderince öğrenirsin!" demiştir. Haccac oğlu Muhammed ile bir ordu göndermiş ise de hiçbir sonuç elde edememiştir. (696-744)
Sayfa 43 - Demos
Dörtlerin Gecesi
Dörtlerin Gecesi (Ateşin ve Güneşin Çocukları) (...) Özlenen ateş yakılmıştı sonunda Elden ele bütün dünyaya taşınmıştı Kıvılcım dansıydı gözlerdeki sevinç
376 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kürt meselesi aklımı üniversiteye gelip de Doğu'dan gelen dostlarla münasebet kurup uzun sohbetler yaptıktan sonra beni meşgul etmeye başladı. Bu raddeden sonra ise bugüne kadar entelektüel saydığım şahısların kıymetini sorgulamaya başladım. Bilhassa kendi cenahımın önde gelen mütefekkirlerinin bu konuya neden bigane kaldıklarını merak ettim.
Barışa Emanet Olun  Kürt Sorununa Yeni Bakış
Barışa Emanet Olun Kürt Sorununa Yeni BakışHasan Cemal · Everest Yayınları · 2011111 okunma
Reklam
dersim dağları
Tarih yüzlü yaşlılar söyledi duydum Dersim'de dağlar Dağlıktan çıkmazdan önce Menekşeler saz çalarmış eteklerinde Papatyalar halay çekermiş Ve Manzur'un yüreğinde Sular güneşi oynatırmış köpüklerinde Şimdi çamlar yaralı Çınarlar yorgun Meşeler açlık büyütüyor pelitlerinde Dersim dağlarında ot kucak kucak Ne bilsin ki dostlar
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Erdal Emre’nin “Ovacıktan Yeşeren Umut: Komünist Başkan”; Tunceli Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun çocukluğundan, aile yaşantısına, siyasi fikirlerinden, belediye başkanlığına uzanan geniş bir yelpazeyi ortaya koyan bir biyografi kitabı diyebiliriz. Zira soru cevapla işleyen bir teknikle yazılmış. Erdal Emre soruyor Fatih Mehmet
Komünist Başkan
Komünist BaşkanErdal Emre · Siyah Beyaz Yayınevi · 2018169 okunma
552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Dersim'e dogru uzun bir yolculuga hazırsanız buyrun. Halvori'ye, Laç deresine, Ali boğazına, belkide bugune kadar adını bile duymadığınız bu yerler kitabı kapattıktan sonra oralara gitmiş, gormus gibi cok tanıdık yerler olacak, ve munzur bir zamanlar kan kırmızı akan munzur, aşılmaz dağları, mağaralarıyla kartal yuvası Dersim. Baş eğmezligin,
Dersim
DersimMuzaffer Oruçoğlu · Belge Yayınları · 201677 okunma
*Ne kadar da hoş* Dersim diyarından gelenler ise kutsal topraklardan geliyorlardı. Orası batılı Zerdüşt'ün "Sonsuz İlahi Işık" kültünün doğduğu yerdi. Suları da kutsaldı Dersim'in. Tıpkı dağları ve ormanları gibi. Dersim çevresini sular sarmalamış vahşi bir güzelliğin içinde yaşıyordu.
Reklam
Seyit Rıza:
Dersimli Seyit Rıza Ermeni isgalinden önce, 1915'de Rus işgaline karşı Ittihat-Terakki'nin yanında savaşmıştır. Bu nedenle kendisine maaş bile bağlanmıştır. Seyit Rıza'nın milislerinin "Munzur Dağları tarafında Fırat Nehri'ni geçerek gelen çeteler, eşkıya ya da milis kuvvetleri Ermeni Ceteleri bertaraf ederek Erzincan'ı işgalden kurtardığı" söylenir. Bu durumu Seyit Rıza 1937-38'de Dersim Olayları sırasında yaptığı görüşmeler sonucu gelip Erzincan Valisine teslim olurken de, kendisini teslim alıp Elazığ'a gönderen valiye sitayişini belirterek şöyle dediği söylenir : "Ben Erzincan'ı iki kere kurtardım ama Erzincan beni bir kere bile kurtarmadı." Seyit Rıza, Erzincan'ın bir kez Rus bir kez de Ermeni işgalinden kurtarılmasına doğrudan müdahale etmiştir. Ekim Devrimi'yle Ruslar çekildikten sonra Erzincan 1918'de Ermeni kuvvetlerinin denetimi altındadır. Seyit Rıza, bazı aşiretlerin kuvvetleriyle 13 Şubat 1918'de Erzincan merkezine girer, "Ermeni işgali" kırılır, sonra da Erzurum'a yönelir. Erzurum'da da Ermeni işgali kırılır ve şehir Kâzım Karabekir'in birliklerine bırakılır...
Sayfa 168Kitabı okudu
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.