Ömrümüz çelimsiz, kısa.Çabamız korkunç ama.Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek. Kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak.
En iyisi imdat etmektir. Özlemektir seni, geberesiye. Ses etmektir, haykırmak "Leyla!" bir tenha saatte geceler yarı. Ömrümüz çelimsiz, kısa. Çabamız korkunç ama. Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek. Kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak.
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Delirmek istedim en çok. Delirip dünyayla tüm bağımı koparmak, örneğin bir ağacın eğri büğrü dalını, kaldırımda bir taşı veya yere dökülen suyun toprakta yavaş yavaş ilerleyişini dert edinmek istedim.
Deliremedim.
Sayfa 129Kitabı okudu
En iyisi sana imdat etmektir. Özlemektir seni, geberesiye. Ses etmektir, haykırmak “Leylâ!” bir tenha saatte geceler yarı.Ömrümüz çelimsiz, kısa. Çabamız korkunç ama. Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek. Kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak.
Stepançikovo Köyü ve Sakinleri
Dayım Albay Yegor İlyiç Rostanev emekliye ayrıldıktan sonra,
kendisine miras kalan Stepançikovo Köyü’ne yerleşmiş,
orada, ömrünü malikânesinde geçirmiş atadan
bir toprak sahibi gibi yaşamaya başlamıştı.
Kesinlikle her şeyi hoşnutlukla karşılayan,
her şeye alışıveren insanlar vardır.
Emekli albay da bunlardandı.
Ondan daha uysal, her
Sayfa 39 - İletişim Yayınları 1305 • İletişim Klasikleri 39 / Birinci Bölüm - GİRİŞKitabı okuyacak
"Ömrümüz çelimsiz, kısa. Çabamız korkunç ama. Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek."
En iyisi sana imdat etmektir. Özlemektir seni, geberesiye. Ses etmektir, haykırmak "Leylâ!" bir tenha saatte geceler yarı. Ömrümüz çelimsiz, kısa. Çabamız korkunç ama. Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek. Kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak.
Sayfa 36 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
En iyisi imdat etmektir .Özlemektir seni ,geberesiye .Ses etmektir,haykırmak “Leylâ !”bir tenha saatte geceler yarı .Ömrümüz çelimsiz ,kısa .Çabamız korkunç ama .Ayaklarımızı bastığımız toprağın ,kokladığımız havanın ,şunun en ibne ,en akla gelmez derdini dert edinmek .Kendimizi duymaya yaşamaya yönelmek bile yasak .
Sayfa 37 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Prens Valkonski
Akıllı bir insan dünyada çirkefin icinde yaşar ya da can sıkıntısından intihar eder, o zaman da dünya aptallara kalır. Onlar mutlu olur! Bir atasözü bile vardır: Keyif aptallarındır! Hem biliyor musunuz, akılsızlarla bir arada yaşamaktan,onlara kafa sallamaktan hoş şey yoktur. Akıllının işine de gelir bu! Kör inançlara değer verdiğime,birtakım kurallara uymadığıma,yükselmek için didindiğime bakmayın siz benim. Hoş,anlamsız bir toplumda yaşadığımın farkındayım. Bu toplumda keyfim yerindeyken kafa sallarım ona,savunucusu olduğumu belirtmekten geri kalmam, ama sırası geldiğinde once ben bırakıp kaçarım onu. Yeni dünya görüşünüzü, düşüncelerinizi biliyorum. Ben hiçbir zaman dert edinmedim onları kendime. Huyum değildir zaten bir şeyi dert edinmek. Vicdan azabı nedir bilmem. Çıkarıma olan her şeyi kabul ederim. Çoktur benim gibiler, keyfimiz de yerindedir. Dünyada her şey mahvolabilir,yalnız bizim kılımız incinmez. Dünya kurulalı beri varız. Dünya altüst olsa biz gene üstte kalırız!
Sayfa 270 - İletişim
"Ömrümüz çelimsiz, kısa.Çabamız korkunç ama.Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek. Kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak."