Dertler tasalar hep aynı
Etkili olamıyorsun, her şey ruhsuz kalıyor, Kendini üzme! Bataklığa düşen bir taş Halkalar oluşturmaz. ] Goethe
ismail abim
+ Mecnun ne yaptın? - Dertler tasalar acılar kederler, hep aynı
Reklam
Dünya içinde garip bir kavram şu zaman, bir türlü idrak edemediğimiz ve kıymetini bilemediğimiz... Sonsuzluk evreninin bir parçasıyız aslında, yaratılmışların en üstünde var olan bir yaratılmış olarak hem de. Ama duygularına yenik düşen, hayatı anlayamayan bir yaratılmıştır insan. Türlü hayatlar içinde geçip duruyor aslında ömrümüz. Tek bir hayat yaşıyor gibi görünsek de birçok hayatın bazen başrolü bazen de figüranı oluyoruz. İstesek de istemesek de sürdürüyoruz bu rolleri. Bize de Beyatlı gibi söylemek kalıyor: "Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, birçok seneler geçti; dönen yok seferinden." Birçok sokaktan, birçok eski yapının önünden geçiyoruz. Hiç sormuyor muyuz: Kim bilir kaç bin yıldır, kaç bin kişi geçti buradan? Kaç bin, kaç milyon hayal kuruldu buralarda? Dertler de tasalar da hep aynıydı oysa yıl kaç da olsa... Dünyada maneviyat hep aynı kalır ancak maddiyat değişir. Bu, bir bakıma soyutla somutun ezeli bir durumudur. Bize bunların hepsini yaptıran ve yaşatan ise zamandır ancak zamanı nasıl kullanacağımızı bilemiyoruz ne yazık ki.... alıntı
"-Mecnun! Ne yaptın? -Dertler, tasalar, acılar, kederler... Hep aynı."
Dertler, tasalar, acılar, kederler hep aynı. Leyla ile Mecnun 📺
Varoluşun Sorusu - Garib Çoban
Biz kavuşmayı teheccüt vakti duada arıyoruz. İnsan kalbinde ne taşıyorsa dünyayı da öyle görür şems vakti. Seni sevdi gönlüm yine sevecek. Bir duaya amin dediğinde, san ki varsın yanımda. Rabbimiz yaptıklarımızdan haberdar iken kendine haksızlık yapmayana, aşk olsun. Nakaratı var kabirtaşlarında hayatın. Kalbin ve benim kalbim çok çok eski