“Gürkan benimle ne konuşuyor, ne dertleşiyor, ne bir şey soruyor... Gürkan beni ne eleştiriyor, ne de kızıyor... Neler düşünüyor, neler duyuyor, ne istiyor? Haberim bile yok. Ama onu eleştiriyorum, ona kızıyorum, onunla dertleşmek istiyorum... Konuşacak hiçbir şeyimiz kalmamış sanki. Peki eskiden ne konuşurduk acaba? Nasıl yaklaşırdık birbirimize? Nasıl severdik birbirimizi?
Hiç, ama hiçbir şey anımsayamıyorum.”