Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
292 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın Dirliği
, Yazar
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
'un 1961 yılında ilk basımı yapılan ikinci romanıdır. Ayrıca Yılanların Öcü ile başlayan üçlemenin ikinci kitabıdır. Irazca'nın Dirliği'ni, üçlemenin son kitabı olan Kara Ahmet Destanı izlemiştir. Fakir Baykurt, Karataş köyü ve insanlarını anlattığı ve Yılanların Öcü’yle başlayan üçlemesinin bu ikinci kitabında, "Yoksulluğun gözü kör olsun" dedirtiyor okura. Gücün parayla ölçüldüğü bir dünyada ve işlerin kayırmayla, rüşvetle görüldüğü bir ortamda köylü olmanın, yoksul olmanın ne anlama geldiğini dile getirirken, insanlığın bu acınası haline sanki bir ağıt yakıyor. Yılanların Öcü’nde başını gösteren yılanlar, Irazca’nın Dirliği’nde zehirlerini akıtıyor Irazca şu dünyaya geldi geleli gün yüzü görmemiştir. Dertli mi dertli bir kadındır; üstelik genç yaşta dul kaldığından kadınlığını da bilememiştir. Geçimdi, çocuktu, sonra torundu derken sırtı doğru düzgün yumuşak bir yatağa değmemiştir. Yetmezmiş gibi, köyün muhtarı Cımbıldak Hüsnü ile Haceli’yi ev yeri yüzünden düşman beller kendine. Ev işi halloldu, sular duruldu derken, anlar ki, su uyurmuş ama düşman uyumazmış. Bu sefer torunu Ahmet’e kötülük eder düşmanlar; oğlu Bayram ölümlerden döner. Yitirir bir bir dayanaklarını... ve zavallı Irazca’nın ne dirliği kalır ne düzeni.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,093 okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Türk yazar ve sendikacı olan
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
’un en meşhur eseri
Yılanların Öcü
Yılanların Öcü
'dür. Köy hayatını anlatan Yılanların Öcü adlı romanı, Türk edebiyatının klasikleri arasına girmiş bir eserdir. Eser 1954'te kaleme almış, 1958'de yayımlanmıştır. Edebiyatımızın tartışmasız bir başyapıtıdır. Yılanların Öcü'nün konusu, 1950'li yıllarda
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,4bin okunma
Reklam
280 syf.
10/10 puan verdi
Türkiyenin güzel mi güzel, yoksul mu yoksul bir köyüdür Karataş. Kara Bayram da bu köyün yoksullarından biridir. Babadan kalma tek odalı bir evde yaşar, iyi huylu karısı, üç yavrusu, bir de evinin direği anası Irazcayla. Dertli kadındır Irazca, yaslıdır. Ama dişlidir bir o kadar da. Kendi yağlarıyla kavrulup giderlerken, bir gün huzurları kaçar. Muhtar Cımbıldak Hüsnünün kayırdığı Haceli evlerinin önüne ev yapmaya kalkışır çünkü. Tabii Irazca dikleşir; kızılca kıyametler kopar köyde... ve kasabada. Gelmedik kalmaz başlarına... Fakir Baykurt, bu romanıyla, köy yerindeki küçük hesapları, bu hesapların peşinde koşan fırsatçıları, onların siyasetteki, bürokrasideki uzantılarını ve o zalimlerin ezmek, yok etmek istediği aydınlık, güzel insanları anlatıyor; kısacası yine memleket meselelerine değiniyor. Hem de, sakıncalı damgası yemek ve zamanında pek çok tartışmanın ve dolayısıyla husumetin odağı olmak pahasına... İki kez filmi çekilen, edebiyatımızın tartışmasız bir başyapıtıdır.
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,4bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Türkiye’nin güzel mi güzel, yoksul mu yoksul bir köyüdür Karataş. Kara Bayram da bu köyün yoksullarından biridir. Babadan kalma tek odalı bir evde yaşar, iyi huylu karısı, üç yavrusu, bir de evinin direği anası Irazca’yla. Dertli kadındır Irazca, yaslıdır. Ama dişlidir bir o kadar da. Kendi yağlarıyla kavrulup giderlerken, bir gün huzurları kaçar.
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Remzi Kitabevi · 19795,4bin okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
Türkiye’nin güzel mi güzel, yoksul mu yoksul bir köyüdür Karataş. Kara Bayram da bu köyün yoksullarından biridir. Babadan kalma tek odalı bir evde yaşar, iyi huylu karısı, üç yavrusu, bir de evinin direği anası Irazca’yla. Dertli kadındır Irazca, yaslıdır. Ama dişlidir bir o kadar da. Kendi yağlarıyla kavrulup giderlerken, bir gün huzurları kaçar. Muhtar Cımbıldak Hüsnü’nün kayırdığı Haceli evlerinin önüne ev yapmaya kalkışır çünkü. Tabii Irazca dikleşir; kızılca kıyametler kopar köyde... ve kasabada. Gelmedik kalmaz başlarına... Fakir Baykurt, bu romanıyla, köy yerindeki küçük hesapları, bu hesapların peşinde koşan fırsatçıları, onların siyasetteki, bürokrasideki uzantılarını ve o zalimlerin ezmek, yok etmek istediği aydınlık, güzel insanları anlatıyor; kısacası yine "memleket meselelerine" değiniyor. Hem de, sakıncalı damgası yemek ve zamanında pek çok tartışmanın ve dolayısıyla husumetin odağı olmak pahasına... Memleketimden insan manzaraları... Sistemin eleştirisi...Kurgusu güzel anlatımı doğal -şiveli- ve akıcı. Filmi de çekilen bu eser bir harika. Fakir Baykurt'un tüm eserleri ayrı güzel Okunması tavsiye edilir.
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,4bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
YILANLARIN ÖCÜ-FAKİR BAYKURT
Yıl 1959. Elimizdeki kitap içinde yazılanlardan gayri kendine ait bir başka maceranın da ana karakteridir. Fakir Baykurt bu kitabı 28 yaşında yeterli edebi ve toplumsal bilgiye haiz bir vaziyette kaleme almıştır. Kitabı bitirdikten sonra "Yunus Nadi Roman Armağanı Yarışması"na göndermiş ve dokuz kişilik jüriden yedi oy alarak birinci
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,4bin okunma
Reklam
"Sen bin kağnıya!" dedi. "Övendereyi al, yollan taşocağına! Ben dünkü işçileri getireyim! Açsınlar temelleri yeniden. Son haddine kadar uğraşacağım ben de! Dönersem eşşeğim! Nesine güveniyor da "Yaptırmam!" diyormuş dertli Irazca? Nasıl yaptırmazmış? Benim kardaşlarımın her biri birer çam yarması! Benim kardaşlanma ben demiyorum da ondan! Gidip bir anlatayım, "Mesele bu şekilde!" diye, bir de o zaman görsün Irazca! Haydi şimdi sür kağnıyı!.."
"Halil İbiş'le oğlunu işçi olarak tuttum Muhtar! Üçer lira para verdim. Bak öğlen oluyor, daha bir iş yapmadık. Yaptırmıyor dertli Irazca. "Ben sağken evimin önüne ev yaptırtmam!" diyor. "Git ne cehenneme yaparsan yap!" diyor. "Senin karın pasaklı bir karı!" diyor. "Bulaşık sularını yarın benim avluya döker!" diyor. Bir araba laf ediyor dertli Irazca!.."
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Tabi, gâvurun ekmeğini yiyen de gâvurun kılıcını çalacak! Yol budur, böyledir kahpe dünya. #fakirbaykurt ile tanışma kitabım oldu bu kitabı. Başta zorlansam da sayfalar ilerledikçe yazarın kalemine alıştım ve aşırı sevdim. Toplumcu gerçekçi yazarlara bir yenisini daha eklemiş oldum. Bu türü okumayı çok seviyordum. Karataş köyü güzel olmaya güzel ama aynı zamanda da öyle yoksul bir yer ki. Kırık dökük evler mi dersin yoksa bir göz odada çoluk çocuk yaşamaya çalışan aileler mi dersin. Kara Bayram da bu köyün yoksullarindan biri. Karısı Haçça ile beraber evi çekip çevirmeye çalışıyorlar. Üç çocukları var bir de Bayram'ın yaşlı anası Irazca ana var. Dertli anam Irazca. Dertli olmaya dertli ya dişli kadın evelallah! Kimsenin etlisine sütlüsüne karışmadan kendi yaglarinda kavrulur giderler. Ta ki boyu devrilesice muhtar ve Haceli birlik olup evlerinin önüne ev yapmak isteyince kadar... Yazar, köylüyü ve o yoksulluğu çok iyi anlatmış. Küçücük köy ama hesaplasmalar, fırsatçılık çok fazla. Okuyucuya bunu çok iyi aktarmış Fakir Baykurt. Bu kitap ilk eseri olmasına rağmen oldukça etkili. Esere dair tek eleştirel yaklaşımım şu oldu: Erkektir yapar, erkektir canı çeker. Evli ama şu kadınla da işi görse bir şey olmaz mantığında olan Irazca ananın düşünceleri hoşuma gitmedi. Sonrasında bu fikrinden dolayı pişman oluyor evet ama düşüncesi bile kötü bunun. Ne yazık ki böyle düşünenler halen yok değil. #parlakmeltemkitapligi
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,4bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Toplumcu gerçekçi romana çok iyi bir örnek.
Burdur'un Karataş köyünün muhtarı Hüsnü, Deli Haceli'yi kurul üyesi yapmış ve ona yeni bir ev yapması için köy içinden bir yer satmıştır yedi yüz liraya. Güya bu parayı da ilçe meydanına yapılacak heykel için köy sandığına koyacaktır. Ama işler umdukları gibi gitmez. Kara Bayram'ın evinin önüne ev yapılacak, bütün manzarası kapanacak ve üstüne
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,4bin okunma
Reklam
280 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Türkiye'nin güzel mi güzel, yoksul mu yoksul bir köyüdür Karataş. Kara Bayram da bu köyün yoksullarından biridir. Babadan kalma tek odalı bir evde yaşar, iyi huylu karışı, üç yavrusu, bir de evinin direği anası Irazca'yla. Dertli kadındır Irazca, yaslıdır. Ama dişlidir bir o kadar da. Kendi yağlarıyla kavrulup giderlerken, bir gün huzurları kaçar. Muhtar Cımbıldak Hüsnü'nün kayırdığı Haceli evlerinin önüne ev yapmaya kalkışır çünkü. Tabii Irazca dikleşir; kızılca kıyametler kopar köyde... ve kasabada. Gelmedik kalmaz başlarına... Fakir Baykurt, bu romanıyla, köy yerindeki küçük hesapları, bu hesapların peşinde koşan fırsatçıları, onların siyasetteki, bürokrasideki uzantılarını ve o zalimlerin ezmek, yok etmek istediği aydınlık, güzel insanları anlatıyor; kısacası yine “memleket meselelerine” değiniyor. Hem de, sakıncalı damgası yemek ve zamanında pek çok tartışmanın ve dolayısıyla husumetin odağı olmak pahasına... İki kez filmi çekilen, edebiyatımızın tartışmasız bir başyapıtıdır Yılanların Öcü.
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,4bin okunma
273 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Yılanların Öcü, Fakir Baykurt “Yılanların Öcü,” Türkiye gerçeklerini dile getirmeye çalışan mütevazı bir romandır. İçi boş değildir. Hepimizi rahatsız edecek acı bir dille yazılmıştır. Birçok bölümlerinde halkın bilinçaltı konuşmaktadır.” Romanı için böyle söyler Fakir Baykurt. Romanı dönemin siyasileri tarafından sakıncalı, müstehcen içerikli
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,4bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Asıl adı Tahir olan Fakir Baykurt Köy Enstitüsü çıkışlı olup edebiyat yaşamına şiirle adım atmış, yazın hayatını toplumcu gerçekçi bir yaklaşımla yazdığı birbirinden değerli eserlerle zenginleştirmiş güçlü yazarlarımız arasında yer alır. Yazarın çok beğenerek okuduğum Eşekli Kütüphaneci adlı romanından sonraki ikinci kitabı:Yılanların
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,4bin okunma
Irazca şu dünyaya geldi geleli gün yüzü görmemiştir. Dertli mi dertli bir kadındır; üstelik genç yaşta dul kaldığindan kadınlığını da bilememiştir. Geçimdi, çocuktu, sonra torundu derken sırtı doğru düzgün yumuşak bir yatağa değmemiştir. Yetmezmiş gibi, köyün muhtarı Cımbıldak Hüsnü ile Haceli'yi ev yeri yüzünden düşman beller kendine. Ev işi halloldu, sular duruldu derken, anlar ki, su uyurmuş ama düşman uyumazmiş
Arka kapakKitabı okudu
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.