Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Derttaşız Puşkin; biz de tarihimize avrupalı zihniyeti ile bakıyoruz.
Aristokrasi feodalizm demek değildir; Rus tarihçileri Rusya'da hiçbir zaman görülmemiş olan feodalizmi değil, aristokrasi rejimini tetkik etmelidirler. Anlaşalım. Aristokrasi - umumi, feodalizm ise hususi bir mefhumdur. Rusya'da feodalizm sistemi hüküm sürmemiştir. Bir tek aile, Vareg'ler ailesi hakim olmuş, grandük'lük iddiasında bulunmuştur. Feodal aile tektir (vassaux). Boyarlar kendi bölgelerini tahkim etmemişler, şehirlerde, prens saraylarının etrafında toplanmışlar, krallara karşı gelmemişler, menfaat karşılığı olarak şehirleri desteklememişler. Bununla beraber, aralarında birleşerek entrika çevirmişlerdir; fakat grandükler, onları yenmek için halkla birleşmek zorunda kalmamışlardır. Sonra aristokrasi kuvvetleniyor; III. İvan, onları kendine bağlayarak idare etmeye çalışıyor; IV. İvan idamlarla itaate mecbur ediyor. Çarsızlık devrinde aristokrasinin kudreti son haddini buluyor. Aristokrasinin irsi oluşundan çıkan mevki kavgaları hakkında bize çocukça mütalaalar yürütmeğe çoktan alışmışlardır. Mevki kavgalarını ve boyarlığı kaldıran Çar Feodor değildi, kelimeyi rütbe manasına almayan, ona aristokrasi manasını veren Yazıkov, yani ufak tefek asiller zumresi idi. Biz feodalizm devrini yaşamadık, fakat yaşamış olsaydık fena olmazdı.
Sayfa 80 - MEB, Ankara, 1953Kitabı okudu