ÖYKÜLERDEN SEÇTİKLERİM
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim. Bu
"Şems-î Tebrîzî" Gerçek ismi ve ismini nasıl değiştirdiği ile ilgili bir iki cümle paylaşarak başlamak isteriz. Asıl adı Mevlana Muhammed olan Şems-î Tebrîzî’, Şems sûresinin anlamından etkilenerek ismini Şems yani Güneş olarak değiştirmiştir. Şems, doğduğu yerde tarîkat pîrleri tarafından “Kâmil-i Tebrîzî”, gezgin bir derviş
Reklam
Türk Edebiyatında Kadın Yazarlar
A Adalet Ağaoğlu (d. 13 Ekim 1929 - ) roman, öykü, tiyatro, günce, deneme Afet Ilgaz (d. 2 Ocak 1937 - ö. 16 Ocak 2015) öykü, makale Alev Alatlı (d. 1944 - ) roman, deneme Arzu K. Ayçiçek Aslı Der (d. 22 Temmuz 1975 - ) öykü Aslı Erdoğan (d. 1967 - ) roman, öykü, deneme, fıkra Arife Kalender Ayfer Tunç (d. 1964) roman, öykü, makale Ayhan
Derviş Kâmil'in dediği gibi, öğrenmek Müslümanlığın ana şartıydı. Müslüman öğrendiğinden değil, öğrenmediğinden korkmalıydı.
Keşke olmasaydı dedirten kıymetli bir liste:
Yeryüzü kültür coğrafyasında zorunlu ya da gönüllü sürgünlüğü yaşayan edebiyatçılar : Rafael Alberti, Ramon, Arana, Manuel Andujan, Adonis, Adorno, Miguel Angel Asturias, Reinaldo Arenas, Max Aub, Francisco Ayala, Artura Barea, Joseph Brodsky, Bertolt Brecht, Ivan Bunin, Herman Broch, Augusto Roa Bastos, Samuel Beckett, Paul Bowles, Nina
Sayfa 24 - CAN YAYINLARI
144 syf.
9/10 puan verdi
Gariplerin Kitabı’nda Abdulkadir Es Sufi, bir kütüphane müdürünün hayatını, hakikati arayışını, Müslüman oluşunu ve tasavvufu tanımasını anlatır. Londra Devlet Kütüphanesi Müdürü olarak çalışırken içindeki sıkıntı ve bunalımları, psikolojisini ve hayatı sorgulamasını bir hatıra defteri tadında yazar. Yazdığı anı defterinde Londra kütüphanesinde
Gariplerin Kitabı
Gariplerin KitabıIan Dallas · Kalem Yayınevi · 2021808 okunma
Reklam
ERDOĞAN EMİR - İNSAN-Ê KAMIL
bu dünya bir sel deryasında kaybolsun, fakirlik de birlikte gitsin. kadınları, erkekleri, çocukları, kızgın güneşin önüne attılar hepsini, börtü böceğin tanıklığında .. ahh bu nasıl bir hal , bu nasıl ağır bir yıkım, bu nasıl bir sualdir ki, el öpmeye eğiliyorlar, izin vermiyor. toprağın bilge ruhu var üzerinde.. kızıl kan deryasına döndü munzur suyunun berraklığı, binlerce ölü mezarsız kaldı, çoluk çocuğun çığlığı derviş toprağının kulaklarında kaldı, insan-ı kamili unutma, unutma.. youtube.com/watch?v=Gh2z9XJ...
'Gel ey derviş hakkı bulayım dersen Bir kamil mürşide varmayınca olmaz Rasulün ص cemalin göreyim dersen Bir kamil mürşide varmayınca olmaz..'
Ey derviş! Birinin sohbetine istekli olan kimsenin ilk isteğine "meyil" derler. Meyil artıp ifrat derecesine gelince, o aşırı isteğe "irâde" derler. İrâde fazlalaşıp ifrat hâline gelince, o aşırı irâdeye "muhabbet" derler. Muhabbet çoğalıp ifrat derecesine gelince, o aşırı muhabbete de "aşk" derler.
“Aranızda hiç kiliseye giden oldu mu?”
Tüm sınıfta kiliseye giden bir tek Derviş Kâmil vardı, parmağını kaldırdı. Çocukların hepsi kıkırdadılar bir dervişin kiliseye gitmesine, Orhan ise şüphe ile sorguladı, Dervişlerin tüm dinlerin üstünde, Allah’a en yakın duyguda yaşamaları gerektiğini, her şeyi öğrenmekle görevlendirilmiş olduklarını bilmeden.
262 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.