Dört katil ve dört dedektif... Scotland Yard. Gizli Servis. Özel. Hayali. Zekice bir düşünce bu.
141 syf.
·
Not rated
Kısa kısa öykü ve masallardan oluşan Sırça Köşk; sadeliğiyle akıcılığıyla yediden yetişme herkesin okuması gerektiği kitaplardan biri. incelemeden ziyade okurkenki aklıma geleni yazmak istiyorum. Kitabın arkasına Kırşehir Mayıs 2019 yazmışım. Genellikle kitabı aldığım ya da okuduğum zamanın tarihini kitabın herhangi bir köşesine yazarım. Kitabı ilk hikayeden itibaren okuduğumu hatırlayıp yine de okumaya devam ettim. Kitabı okurken hikayeleri arkadaşıma anlattığımı, Katil Osman’a üzüldüğümü ve ona okuduğumu anımsadım. Dervişin aşkına kavuşamadığını ‘şimdi ölmemelisin Derviş’ diyişimizi...Arkadaşıma o kadar anlatmama rağmen ona zorla okutmuşumu hatırladım. Ve sanırım yine önereceğim ilk kitap olucak...
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202057.1k okunma
Reklam
Allah, var olan şeyleri yarattığında buna âlem adını verdi. Çünkü var olan şeyler O’nun varlığının, bilgisinin, iradesinin ve kudretinin alametiydiler. Ey derviş! Var olan şeyler, bir açıdan alamettir (iz/işaret) ve başka bir açıdan yazıdır. Yazı olması itibarıyla Allah âlemi bir “kitap” olarak adlandırdı. Sonra şöyle dedi: Her kim bu kitabı
Ölümü seviyorlar benim, "Bizimdi. Bizdendi." diyebilmek için! Duydum ayak seslerini, duydum. Tak tak... Yirmi yıldır yürüyorlar gecenin duvarında. Yaklaşıyorlar. Geliyorlar. Açmıyorlar kapıyı. Ama işte giriyorlar şu an. Dışarıya çıkıyor üçü: Şair, Katil ve Okur. Ve sordum: "Şarap içmez misiniz?" Dediler ki, "İçeriz." "Ne zaman kurşun sıkacaksınız kafama?" Dediler ki, "Hele dur!" Kadehleri dizdiler ve türküler söylediler halk için. "Ne zaman" dedim, "Ne zaman başlayacaksınız beni öldürmeye?" Dediler ki, "Başladık bile... Neden ayakkabı gönderdin ruha? Söyle!" Dedim ki, "Yeryüzünde yürüyebilmesi için." Dediler ki, "Toprak kapkarayken, şiiri neden beyaz yazdın sen?" "Yüreğime," dedim, "Çünkü dökülüyor tam otuz deniz." "Nedendir" dediler, "Fransız şarabına düşkünlüğün?" Dedim ki, "En güzel kadına vurgunum..." "Ölümün nasıl olsun?" "Çatıdan geçen yıldızlar gibi masmavi... Biraz daha şarap alır mısınız?" Dediler ki, "Alırız." "Yavaş olun" dedim, "Rica ederim, ağır ağır öldürün beni ki son şiirimi yazayım, kalbimin kadını için." Ama onlar... Gülüyorlar, gülüyorlar ve hiçbir şeyi çalmıyorlar evden, kalbimin kadınına söyleyeceğim sözlerden başka, çalmıyorlar evden hiçbir şeyi...
Sayfa 46
TERS TEMAŞA Sen Normandiya çıkarmasısın. Ben titanikte sulara gömülen, Ömer Hayyam. Sen, kılıç kalkan tüfek barut. Ben, kalem kağıt, silgisiz bir ağıt. Sen, dün bugün ve yarınsın. Ben, gelmiş, geçmiş, gelecek. Sendedir yaz-kış ve her iki bahar. Bendeki mevsimler benim bildiğim kadar. Sende senet sepet demet demet. Bende kefen başım üstünde kenet. Sen avlak arar avlanırsın. Ben pullarımda ayna taşır tavlanırım. Sen ömrünü kiralamış yoz bir talan. Bense ardında özünü taşıyan çıban. Sen eli kanlı özgürlük budalası. Bense eli kanlı katil soytarısı. Sorsan sanki sensin derviş, bense lanetlenmiş melun bir keşiş. Sende öleceksin, taptıklarınla Bende öleceğim yazdıklarımla. Benim derdim haydan huya çekilmiş saban. Yol dediğin sapar amma, Özüm öz ise çıbandan da olur bana çoban.
Akademi parkına doğru yürüdüm. Geçen gece birden nedense onca yılın kalabalığını içimde bir sıkıntı gibi duyumsadım, öyle bir anlığına, boşuna mı çabalamıştım diye, ama Saatçı Halim Abi geldi aklıma, Suat Derviş, Moskova'nın soğuk bir odasında, soğuk, mağrur, mamur ve memur bir ikinci sekreter, denizaltı gemisinde yargılanan bir şair, kimi öyle, kimi böyle medet ummaya meyyal olduğum birileri. Düşünüp düşünüp, boşluğumun dolu gibi durduğu kalabalıklardan bana tasdikname verdikleri için, boşluğun sıkıntısına razı olduğumu buldum. Oysa ben bu tenha, kurnazlıkları tescillenmiş, bağırlarına esrar işlemiş, Şeyh Galib'in sırça gönlünün taş kaldırımlarına düşüp kırıldığı umutsuz yollara değil, tozlu kirli alanlara, kırağı çalmış fabrika önlerine, pankart gölgelerine, göçenlerin kaçanların sığındıkları uzak yaban diyarlarda dayanıklı kamyon karoserlerinin öfkeli gürültüsüne, kısa bir süreliğine de olsa önünde kara tüzükler yakılan şenlikli fakülte bahçelerine eğilimliyim. Filiz'e eğilimliyim.
Sayfa 14 - YağmurKitabı okudu
Reklam
465 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.