Derviş ve Ölüm
Derviş ve Ölüm
Reklam
26 AY - 280 KİTAP
Şubat ayını 6 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 25 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) ŞUBAT AYI 1-Alınyazısı Saati(Sezai Karakoç) 2-Tasavvuf Bahçeleri(Necip Fazıl
Gazze belagat ve süslü laf nedir bilmez. Gazze’nin gırtlağı yok. Teninin gözenekleri konuşuyor damarla, kanla ve ateşlerle. O yüzden düşman ondan ölümünü isteyecek kadar nefret eder, ama bir de ölüm kadar ondan korkar. -Mahmud Derviş
Herkesin geziye çıkmasını hatta gereğinden cok aynı yerde kalmamasını sağlamak gerekir.İnsan ağaç değildir. İnsanın mutsuzluğu bağlılıktır. Bağlılık, insanın cesaretini yok eder, kendine güvenini azaltır. Bir yere bağlanmakla insan, uygun olmayanlar dahil, bütün şartları kabullenmiş ve kendisini bekleyen belirsizlikle kendi kendini korkutmuş olur. Değişiklik ona, terk etmek, elde ettiklerini yitirmek gibi görünür. İşgal ettiği yere gelip başkasının yerleşeceğini, kendisinin de her şeye yeniden başlamak zorunda kalacağını sanır. Gerçek yaşlılığın başlangıcı, yerleşmektir. Korkmadığı sürece gençtir insan. Aynı yerde kaldıkça ya katlanır ya saldırır. Gitmekle özgürlüğünü korumaya, çevreyle birlikte benimsemediği yaşama koşullarını değiştirmeye hazırlıklı olduğunu gösterir. Meşa Selimoviç (Derviş ve Ölüm)
Derviş Hacı buyururdu ki: "Âhiret seferi uzak seferdir. Yollarında nice korkular vardır. Fakat bu dünyâ fânidir. Bâki olan ancak Allahü teâlâdır. Bunun böyle olduğuna yüz yirmi dört binden ziyâde peygamberin ölümü şâhittir. Herkes onların gittiği yola gidecektir. Allahü teâlânın buyruğu böyledir. Zamânı gelince can emânetini geri vermek zarûridir. Ah edip döğünmek, ağlamak, çırpınmak nâfiledir. İnsan Allah tarafından çağrılınca dil dolaşır, gözlerin önündeki gaflet perdeleri açılır, gidilecek yol görünür. Artık yerlere yüz süre süre gitmekten başka çâre yoktur." "Ölüm bilinmeyen bir şeydir. Gelmeden görünmez, gelince de aman vermez. Ölüm seferine çıkanın bir daha geri dönmesine imkân yoktur. Bu yalan dünyâ nice defâlar dolup boşalmıştır. Ölüm nice anaların yavrusunu almış, nice babaların boynunu bükmüş, nice yavruları anasız, babasız koymuştur. Herkes birbirinin öldüğünü, gül benzinin kara toprakta solduğunu görür. Bununla berâber dünyâya bağlanmaktan vazgeçmez, dünyâ derdini çeker, dünyâ işine dalar. Fakat nihâyet yaptığını bırakıp gider. Böyle olduğu hâlde kimse aklını başına toplayıp yalancı dünyânın hâlini anlayamamakta ve bu yolculuğa hazırlanmamaktadır."
Reklam
Geri126
267 öğeden 261 ile 267 arasındakiler gösteriliyor.