Derya özdoğan

“Yaşamanın bir sebebi yok,” dedi Mürşit. "Sebebi biz uyduruyoruz. Yaşamak bu demek, hayat denen bu şeyi sürdürebilmek için sebep yaratmak.”
Reklam
Demek ki insanlar birbirine ancak muayyen bir hadde kadar yaklaşabiliyorlar ve ondan sonra, daha fazla sokulmak için atılan her adım daha çok uzaklaştırıyor..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne kadar isterdim… Başka türlü olmayı ne kadar isterdim…
Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince, insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Reklam
Ruhu olmayan şeyler için zamanım yok.
Beni kalbinde bir mühür gibi taşı, sevgi ölüm kadar güçlüdür.
Hakikat şuydu; sevgi, insanın ulaşabileceği en yüksek ve en büyük hedefti.
Ve bir gün her şey bitti. O kadar basit, o kadar kati bir şekilde bitti ki…
içimde yarım kalmış bir konuşmanın üzüntüsü vardı..
Reklam
Önümdeki seneler bana tahammül edilemiyecek kadar hazin görünüyordu. Bu yüke katlanmak için bir sebep bulamıyordum.
Ahlâkın bozuk olduğu bir toplumda yalnızlık şifadır.
Bazı insanlar bavulla kaçar, diğerleri aynı yerde çok uzun süre durarak.
Bir meşe ağacında yaşlı ve bilge bir baykuş yaşardı. Ne kadar çok görürse o kadar az konuşur, Ne kadar az konuşursa, o kadar çok işitirdi. Neden bizler de o yaşlı ve bilge baykuş gibi değiliz?
Sayfa 114
Hayat zaten manen bir yük, bir de her gün para sıkıntısı ekleniyor buna.
1.314 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.