Kitap, hem kurgu hem biçem açısından kayda değer bir kitap. Toplum'un menfaat uğruna girdiği yapay roller ve bu rollere müthiş inanmışlık... Bunu sorgulayan Hayri İrdal'ın boşlukta yer yer arayışları fakat tekrar yapay rolüne geri dönmesi. Kim bilir biz hangi toplumsal yalanda, hangi yapay rolü sahiplendik diye insan sormadan edemiyor okuma sürecinde.
Dişe dokunur bir işlevi olmasa da bazı kurumların, nasıl da harikulade bir varolma, iaşeyi devam ettirme yerine döndüğü ironik bir şekilde işlenmiş kitapta. Kitabın yarısından itibaren işler değişiyor. Bambaşka bir hâl alan olay örgüsü, okuyucuyu yer yer güldürüp yer yer düşündürüyor.
Kitap bana Abuzer Kadayıf filmini hatırlattı. Filmde bir gazino sahnesi vardı. Gazinoda şarkı söyleyen profesör, eğlendirdiği topluluğa,
"Çer çöp toplama derneğinin muhterem çöpçüleri! Uyuyor musunuz! Hele eğlenin biraz yav, kendinize gelin! " diyordu.
Film:
-Yeter be, yeter! halk böyle istiyor diye ben böyle yapmayacağım yapamayacağım, anlıyor musun?
diyerek bir yüzleşme içine giren profesörün, ironik tiradıyla sona ermişti.
Velhasılı bu kitap bir film olsaydı, Abuzer Kadayıf;
bir cümle olsaydı da
"Güleriz ağlanacak halimize" olurdu.
Okuyacak olanlara iyi serencamlar..