Olcayto Han 704/1304 yılında tahta geçtiğinde ağabeyi Gazan Han'ın başlattığı reformları devam ettirme sözü vermişti. Bu bağlamda pek çok eser imar eden Olcayto Han, bir de Tebriz'den başka yeni bir şehir kurmak istemişti. Sultanabad veya daha yaygın ismiyle Sultaniye diye anılan bu şehrin inşasına 705/1305 yılında karar vermişti. Böylelikle, saltanatının ilk icraatlarından birisi yeni şehrin kurulması olmuştu. Şehrin ismi bile başlı başına İlhanlıların yaşadığı kültürel değişimi yansıtmaktaydı. Göçebe kültürün temsilcisi olan İlhanlılar, Azerbaycan-İran topraklarında iç içe geçmiş çok farklı ve köklü yerleşik kültür ve inançları aynı anda yönetmek durumunda kalmışlardı. İlhanlılar, bozkırlı kimliklerinden sıyrılmadan çok kısa bir sürede yönettikleri kültürlerin hepsini kuşatacak bir kültür seviyesine yükselmeyi başarabilmişlerdi. Bunun bir göstergesi olarak da terminolojilerinde eski İran kültürünün terimleri yer etmeye başlamıştı. Hükümdara "han" diyen İlhanlılar bu yeni süreçte padişah ve daha yaygın olarak da sultan kelimesini de kullanmaya başlamışlardı. Sultaniye de buna güzel bir örnektir. Hükümdarın şehri manasında Sultaniye ismini bizzat Olcayto Han bulmuştu.
Gecenin gerçekdışı gölgelerinin ardından alışkın olduğumuz gerçek yaşam çıkagelir. Kaldığımız yerden devam etmek zorundayızdır; bıkkınlık verici tektipleşmiş alışkanlıkların sürdürülebilmesi için gerekli çabayı devam ettirme zorunluluğu omuzlarımıza çöker. Bazen de bir sabah gözlerimizi, karanlıkta gönlümüze göre yeniden tasarlanmış bir dünyaya açmak için çılgınca bir istek duyarız; her şeyin yepyeni biçim ve renklere büründüğü, değişip dönüşebilen, sırlarla dolu, geçmişe dair hemen hemen hiçbir iz taşımayan, her tür bilinçli yükümlülükten ve pişmanlıktan azade, sevinçli anıların hüzünlendirip mutlu anıların acı vermediği bir dünya.
Sayfa 152 - İş BankasıKitabı okudu
Reklam
Mobbing Bank Diyor ki;
Denge Teşhisi And dağlarında yaşayan atalarımıza göre dengeyi kaybetmek dışında bir hastalık yoktur. Dengeyi kaybetmenin de tek bir tedavisi var. Doğru ilişkileri yeniden kurarak yaşamı devam ettirme kararlılığıdır. İlk atalarımız ile, gününüz insanı ile, doğayla, yaşamla, bedenimiz ile, ruhumuz ile, beslenmemiz ile bir bütün olarak doğru
Türümüzü devam ettirme içgüdüsü bir yığın başka şeyi de devam ettirmiştir.
Sayfa 64 - Dost Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Bir duygu, anlık bir önerme olarak yaşandığından ve aslında karmaşık türevsel bir bütün olduğundan, insanların, en üzücü psikolojik olaylardan biri olan bahane bulmayı, (rasyonalize etmeyi) kullanmasına izin verir. Bahane bulma, kişinin bir şeyi yapma sebebini sadece başkalarından değil, asıl olarak kendisinden saklamak için duygularına yanlış bir kimlik verme işlemidir, bir gizlemedir. Bahane bulmanın bedeli kişinin kavrama melekesinin engellenmesi, çarpıtılması ve nihayet yok edilmesidir. Bahane bulma, gerçeğin algılanması değil, gerçeği bir kişinin duygularına uydurmaya çalışmasıdır. Felsefi sloganlar kullanışlı bahane metotlarıdır. Onlar, insanların kabul etmeye istekli olmadığı duygular için kullanılır, tekrarlanır ve ölümsüzleştirilir. Hiç kimse hiçbir şeyden emin olamaz" şeklindeki ifade, emin olanlara karşı bir kıskançlık ve nefret duygusu için bahanedir. "O senin için doğru olabilir ama benim için değil" kişinin rekabetçiliğinin geçerliliğini ispatlayamaması ve ispatlamaya razı olmamasının bahanesidir. "Dünyada kimse mükemmel değildir" kişinin mükemmel olmayışındaki kabullenişini devam ettirme isteğinin, yani ahlaktan kaçma isteğinin bahanesidir. "Hiç kimse onun için bir şey yapamaz" ahlaki sorumluluktan kaçış için bir bahanedir. "O dün doğru olabilirdi ama bugün değil" de çelişkilerden kaçma isteği için bir bahanedir. "Mantığın realiteyle ilgisi yoktur" kişinin kaprislerini realitenin üstünde görme isteği için bir bahanedir.
Sayfa 35 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
Kurtuluş Savaşı, aynı zamanda Türk Milleti'nin patrimonyal Osmanlı hanedan idaresine son vererek Avrupa devletler topluluğuna eşit koşullarla katılma kararlılığını vurgulayan milli bir devrimi ifade etmektedir. Avrupa bugün bu gerçeği göz ardı eden bir tutumla Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı eski Şark Meselesi çerçevesinde yürütülen müdahaleci, vesayetçi politikasını devam ettirme sevdasında görünmektedir..
Sayfa 133 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
İnsanın ömrü kısa olmakla birlikte, Allah'ın, bazı ameller vasıtasıyla insana ömrünü uzatma ve etkisini devam ettirme fırsatı vermiş olması, O'nun insana olan lütuflarındandır.
Her çocuk kendi ebeveyninin devamıdır. İstediği kadar yaşama hakkı insana verilmese bile, yaşamak istediği hayatı başka be­ denlerde yani kendi çocuklarında devam ettirme şansı veriliyor. Veya bir insanla ilgili "Yaşasaydı ne yapardı?" sorusunun ceva­ bını onun çocuğunda aramak mümkündür.
"... Gecenin gerçekdışı gölgelerinin ardından alışkın olduğumuz gerçek yaşam çıkagelir. Kaldığımız yerden devam etmek zorundayızdır; bıkkınlık verici tektipleşmiş alışkanlıkların sürdürülebilmesi için gerekli çabayı devam ettirme zorunluluğu omuzlarımıza çöker.Bazen de bir sabah gözlerimizi, karanlıkta gönlümüze göre yeniden tasarlanmış bir dünyaya açmak için çılgınca bir istek duyarız; her şeyin yepyeni biçim ve renklere büründüğü, değişip dönüşebilen, sırlarla dolu, geçmişe dair hemen hemen hiçbir iz taşımayan,her tür bilinçli yükümlülükten ve pişmanlıktan azade, sevinçli anıların hüzünlendirip mutlu anıların acı vermediği bir dünya."
Sayfa 152Kitabı okudu
İşin aslı şudur ki propaganda, onu istemeyen zihinlere kendi kendine zorla giremez; ne yepyeni bir şeyi telkin etme ne de artık inanmaktan vazgeçmiş kişilerin inancını devam ettirme gücüne sahiptir. Propaganda sadece zihinleri zaten açık olanları etkiler ve onlara görüş aşılamaktan çok, onlarda zaten mevcut olan görüşleri açıkça dile getirir ve o görüşleri meşrulaştırır. Usta propagandacı kendisini dinleyenlerin aklında zaten iyice ısınmış olan fikirleri ve ihtirasları kaynar hale getirir. Onların derinliklerindeki duyguları yansıtır. Görüşlerin dayatılmadığı bir yerde, insanlar zaten "bilmekte" oldukları şeye inandırılabilir ancak.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
124 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ne kaçıp gitmek, ne ekip biçmek. Sefer de içimde, tahammül de.
Yazım tarzıyla epey kafa karıştıran ve olay akışında pek bir bütünlük hissedemediğim ancak ilerledikçe yerli yerine oturan gerektiği yerde olayların birleştirildiği bir kitaptı. Yazarımızın daha önce iki eserini okumuş birisi olarak zaten bu yazım tarzına aşinaydım. 'Davamız hayata uymak değil, hayatımızı Hakk'a uydurmaktır.'
Ya Tahammül Ya Sefer
Ya Tahammül Ya SeferMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201313,1bin okunma
120 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bayan Caliban
Dorothy ,Amerikalı bir ev kadınıdır, çocuğunun ölümüyle eşi Fred ile aralarındaki ilişki yada sevgi ve haz bitmiş , evlilikleri zoraki bir hal almış bir çifttir . Hafif kaçık Bir tiptir dorothy gaipten sesler duymaktadır. Radyo sürekli takip eden dorothy bir enstitü den iki kişiyi öldüren bir canavar kaçtığını öğrenir.sonra bu larry adlı canavar ile karşılaşır . Larry ile ilişki kurar insandan farkı bir tür olan larry'in evine dönmesi için yardımcı olmaya karar verir hikaye sona doğru farklı bir hal alır . Evlilik kurumunu aslında zoraki bir şekilde devam ettirme çabası içinde olan dorothy ve Fred birbirini kandırmak dan başka bir iş yapmıyor.dorothy eşinin onu aldattığını biliyor. Fakat ayrılmak zorunda hissetmiyor. Aslında bitmiş bir evliliği devam ettiriyor. Dorothy de eşinde görmediği Sevgiyi bir canavar da farklı bir dünya dan canlıda arıyor. Kitapdaki herkes birbirinden bir şey saklıyor.herkes oynuyor. Dorothy aptala yatıyor eşinin onu aldattığını bildiği halde bir şey yapmıyor. Zaten kitabın sonunda işler sarpa sarıyor dorothy hem fred'den hemde larry'den oluyor. Eşi hakkındaki gerçekleri öğreniyor. Komik bir yanı var kitabın zoraki bir hal alıyor hayat bazen ve bir yerde patlıyor herşey allak bullak oluyor. Bazen oyunu sürdürmek ile oyunu bitirmek o zamanlamayı yapabilmek gerekir. Amerikan toplumunu ele alsa da evliler de ve insani ilişkiler de takınılan maskeler aynı her yerde içinde dürüstlüğün olmadığı her şey sonunda bozulur güzel basit bir kitap düşündürücü ve komik de tavsiye ederim
Bayan Caliban
Bayan CalibanRachel Ingalls · Jaguar Kitap · 2020240 okunma
170 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Okumanın Zenginleştirici Yönünü Devam Ettirme
Yazar kendi hayatı dahil, kişiler üzerinden, toplum üzerinden okuyarak zenginleşme kavramının nasıl dönüştürdüğünü açıklayıcı bir şekilde işlemiş. Bunun yanında yazılı kültür, sözlü kültür farklarını da, ülkeler üzerinden güzel örnekler var. Ülkelerdeki, bireyi öne çıkaran kültür, toplumu öne çıkaran kültürlerin nedenleri ikna ediciydi. Ve insanın okuduğu,dinlediği,izlediği şeylere dönüştüğünü ifade etmesi, anlamlıydı. Tavsiye ederim.
Okuyun ve Zenginleşin
Okuyun ve ZenginleşinBurke Hedges · Beyaz Balina Yayınları · 20018 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.