Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Devlet bir sobadır ve yakıtı da yalnız insandır. Yakacak insan olmazsa soba söner. Sönen yanmayan bir sobanın da hiçbir yararı yoktur. Ama öte yandan bu insanlar da devlet olmadan yaşayamazlar. Sobayı tutuşturan yakan onlardır. Sobayı yanar tutmakla görevli olanlar da ona yakıt temin etmelidirler. Her şey buna bağlı!
Mısır Seferi'nden dönerken Koca Yavuz, hem halifelik ünvanını getiriyordu hem de Mukaddes Emanetleri. Devletin topraklarını üç kat büyütmüş bir padişah olarak onun gelişi İstanbul 'da heyecan dalgaları oluşturuyordu.Halk haftalardır ayaktaydı. Derken beklenen ordu Üsküdar 'a yanaştı.Gündüz vakti idi. Karşıya geçilebilirdi. Padişah istirahat emri verdi. Devlet adamları şaşırmıştı. Payitahta bu kadar yaklaşmışken iş miydi bu durum! Sebebi sorulduğunda tarihin kulak kesilip dinleyeceği şu ibret dolu sözler duyulacaktı, ''Halk uzun zamandır bu dönüşü beklemektedir.Şehre gündüz girersek bu başarıyı bizden bilen insanlar alkış tutacaklardır. Halbuki bu başarı bizden değil Allah'tandır!'' Koca ordu başlarındaki büyük sultan ile birlikte geceyi bekler ve insanlar yataklarına çekildikten sonra şehre girerler. İşte Osmanlı bu durumunu muhafaza ettiği müddetçe büyük kalabilmiş, ne zaman ki bu değerlerini unutmuş, zayıflamış ve nihayetinde yıkılıp gitmiş...
Reklam
Adalet Üzerine Özlü Sözler... "Bir toplumda suç varsa, orada adalet yoktur." -Eflatun (M.Ö.427-347) "Hukuk bir gün herkese lazım olur." -Anonim
Bütün anarşistler, Devlet ve hükümetin yapay kısıtlamaları ve dayatılmış otoritenin baskısı olmadığı taktirde insanlar arasında bir çıkarlar uyumunun oluşacağına inanırlar. En ateşli bireyciler bile, açıkça kendi çıkarlarını kollamaları halinde insanların çatışmayı en aza indirecek birlikler kurabileceklerine güvenirler. Kanaatleri ne olursa olsun anarşistler kendiliğinden düzene inanırlar. Ortak ihtiyaçlar konusunda, insanların kendilerini örgütleyebileceklerine ve otoritenin herhangi bir dayatmasından çok daha etkin ve yararlı olduğunu kanıtlayacak bir toplumsal düzen yaratabileceklerine güvenirler.
Sayfa 43
724 syf.
5/10 puan verdi
Bu Kitabı' beğenmeyenler için herkes bu kitabı anlayamaz gibi kendilerini zeki göstermeye çalışan insanlar var bende diyorum ki bu kitabın nesi anlaşılmayacak sürekli böyle davrandığım için Hakkımda ne düşünmüşlerdir yok şimdi şunu yaparsam benim nasıl bir kişilliğe sahip olduğumu düşünürler insanlar benim yanında sürekli sıkılırlar gibi sürekli hastalıklı bir karakterin Kişilik ve durum analizleri devlet dairelerinin işleyişindeki yanlışlıklar çarpıklıklar filan sorun anlamamak değil sorun yazarın bu kitabı yazarken hangi ruh haliyle yazdığı istediği kadar ödül almış olsun bana göre kitabın ödül aldığı yıl ya kitap kıtlığı varmış yada süslü kelimelerle saçmalandığı için marjinal bir kitap sanıp ödül verilmiştir
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,5bin okunma
Türk insanının bugün içinde bulunduğu zihniyet durumu " HAFIZLAYAN " olarak tek kelime ile açıklanabilir. Tıpkı eğitim sistemimiz gibi. Eğitim sistemimiz " DÜŞÜNEN " değil " HAFIZLAYAN " insanları 10 Kasım 1938' den beri yetiştirmiyor mu? * Kendimizi kandırmayalım. Dünyanın hiçbir yerinde " halk" düşünmez. Zaten halkların düşünmesi de istenmez. Neden mi? Eğitim sistemi " sirk aslanları " yetiştirir. * 2011 Türkiye'sinde " çok dindar " veya " laik " zenginler üniversitede okuyan bir kısım çocuklarımıza ayda 150 tl, 200 tl gibi ultra burslar (!) vermektedir. Buna en hafifi ile Allah'ı kandırmak (!) ve kendi vicdanlarına " teyemmüm " yaptırmak (!) denir. * Eğitim sistemimizdeki tek tip hafızlayan insanlar, " Nadas " a bırakılan beyinlerdir. * Oyun kuruculuk ekonomik zenginliğe bağlı değildir. Bilakis ekonomik zenginlik Akıllı Oyun Kurucuların sonucudur. * Eğer her şeye ekonomi gözüyle bakan bir " elit " kadrosuna sahipseniz, önce topyekün beyinlerin, sonra bacak aralarının, er sonunda da ruhlarının ırzına... Küresel güçler tarafından ihtiyaca binaen halledilirsiniz. * Velhasıl; " Ya devlet başa, ya kuzgun leşe ". MGK'yı AB istedi diye kuşa çevirenlerden bu beklenebilir mi?
Sayfa 452Kitabı okudu
Reklam
İnsanlar ne yana gitseler, ölümlerine doğru giderler.
"Doğunun resmi tarihi, egemen güçlerin hizmetinde kullanılabilecek bir araç olmak üzere yazılmış koca bir yalan olduğu için, buna bir anti-tarih denebilir. İnsanlar ulusal devlet kurmaya çalışırlarken, gerçeği ve tarihi silip onun yerine resmi ideoloji olarak, tarihin resmi yorumu olarak ideolojiyi getirdiler.
Sayfa 156Kitabı okudu
413 syf.
·
Puan vermedi
Bir roman bu kadar güzel olabilir dedirten bir kitap. Boranlı Yedigey unutmak mümkün mü? Yaşam, devlet, çelişkiler ve insanlar, hatta uzaylılar. Yazara boşuna Nobel vermiyorlar!
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,4bin okunma
Kaç gün kaybetmişim? Ne zaman dalmışım o suyun içine? Ne zaman “tamam, daha fazla nefesimi tutamıyorum” diyip çıkmışım sudan? Evet, hesaba göre 3010 gün kaybetmişim. Daha doğrusu 3010 gün kaybetmek değil de, yaşamamış olmak… 3010 gün yaşamamışım. Peki, o kadar güne yetişebilecek miyim şimdi? 3010 gün boyunca okuma ihtimalimin olduğu kitaplar,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.