Abartısız söylenebilir ki, bugünkü Avrupa’nın siyasi coğrafyası Osmanlı etkisi hesaba katılmadan anlaşılmaz. 14. yüzyılda Venedik’e ve papaya karşı Milano, Ferrara gibi küçük devletler, Osmanlı devleti ile ilişkiye girmişler; 16. yüzyılda da Osmanlı’dan destek isteme politikası kıta Avrupasına geçmiştir. Batı-Avrupa devletleri (özellikle Fransa) Habsburglara karşı Osmanlı süper gücünü ya bir tehdit olarak ya da fiili askeri yardım alarak kullanmışlardır. Böylece 16. yüzyılda Osmanlı devleti, Avrupa devletler sisteminin önemli bir parçası haline gelmiştir. … 16. yüzyıl sonlarında uzun Osmanlı Habsburg Savaşı (1593-1606) sırasında, Avrupa’nın ateşli silahlarda ve kale tahkimatı başta olmak üzere savaş teknolojisinde başardığı büyük devrim sonucu, Osmanlı devleti Avrupa politikasında önceki kesin siyasi önemini kaybedecektir.
Avrupa ve Osmanlı siyasi erkiKitabı okudu
Siz bizimle birliktesiniz, ama bizden biri değilsiniz, işte ben bunu derim, bunu söylerim, diye devam etti tatlı ve düşünceli bir sesle. Aydınlar kıpırtıyı sever, her zaman isyancıların yanında olmuşlardır. Nasıl İsa bir idealistse ve kutsal amaçlar uğruna ayaklandıysa, bütün aydınlar da bir ütopya için ayaklanıyorlar. İdealist ayaklanır ama onunla birlikte hiçbir işe yaramayanlar, serseriler, aylaklar da bu dünyada kendilerine yer olmadığını anladıkları için duydukları hınçla onlara katılırlar. İşçiler devrim yapmak için ayaklanırlar, üretim araçlarının ve emek ürünlerinin adaletli bir biçimde dağıtılmasını isterler. Ama iktidarı bütünüyle ele geçirdiklerinde bir devlet meydana getireceklerini umuyor musunuz? İmkansız! Herkes kendi çıkarına bakacak ve başını sokacak sakin bir köşe arayacaktır.
Reklam
Husiler Yemen'in kuzeyinde Suudi Arabistan sınırına yakın bölgelerde yo ğun olarak yaşayan Zeydi bir kabiledir. Yemen nüfusunun üçte biri Zeydilerden oluşmaktadır Yemen'de Zeydilerin hepsi Husi kabilesine mensup değildir. Hus lerin Yemen'deki hâkimiyetleri bin yıl kadar geriye gitmektedir. 1962'deki devrim Husileri de etkilemiş, Yemen'i yönetme noktasındaki siyasi pozisyonlarımı kaybetmişlerdir. O tarihten itibaren de kaybettikleri pozisyonlarını geri kazan mak için bir mücadele içerisinde olmuşlardır. Her ne kadar Zeydilik, Şii kaynaklı biz mezhep olsa da birebir Şii olarak ifa de edilmemektedir. Yemen Zeydilerinin kendileri de kendilerini Şii olarak tavsi etmemekte Zeydi olarak tanımlamaktadırlar. Ancak kamuoyunda Zeydilerden bahsedilen pek çok platform ve kaynakta genellikle Şiilikle birlikte ifade edildiği Şiiliğin bir kolu olduğunun vurgulandığını görmek mümkündür. Zeydi olarak Husiler devlet yöneticilerinin Ehl-i Beyt'in soyundan gelmesi gerektiğine inan- maktadırlar Şiilikteki imamet inancının bir karşılığı olan bu anlayış 1990'lardan sonra gerilemeye başlamıştır.
Sayfa 234 - DORA YAYINCILIKKitabı okuyor
Ezen sınıflar, büyük devrimcilerin sağlıklarında durmadan oradan oraya sürmüş, öğretilerinin karşısına en vahşi düşmanlık, en kudurgan nefret ve en kaba yalan ve karalama kampanyalarıyla dikilmişti. Ölümlerinden sonra, onları zararsız putlara çevirmek, deyim yerindeyse evliyalaştırmak ve ezilen sınıfları "avutmak" için ve bu sınıfları aldatmak amacıyla adlarını bir ölçüde halelerle süslerken, aynı zamanda, devrimci öğretiyi içeriğinden yoksun bırakma, devrimci uçlarını köreltme ve onu bayağılaştırma girişimlerinde bulunulur.
Yol=Vergi, Enerji=Vergi, Vergi= Daha fazla çalışma
Gedikli yolcu, büyüyen eşitsizliğin, za­man kıtlığının ve kişisel güçsüzlüğün yanlış ucundan yakalanır; fakat o, bu zor durumdan kurtulmak için aynı şeyden daha faz­lasını talebetmekten başka yol da göremez: Ulaşım yoluyla daha çok trafik. O, taşıtların, yolların ve tarifelerin tasarımındaki tek­ nik değişiklikleri beklemeye koyulur; yoksa devlet kontrolü al­ tındaki toplu hızlı ulaşım üretecek bir devrim umar. Hiçbir du­ rumda, daha iyi bir geleceğe doğru çekilip götürülmenin bedeli­ ni hesaplamaz. Gerek yol ücretlerinde, gerekse vergilerde fatura­ yı ödeyecek olan kişi olduğunu unutur, özel arabaları, aynı de­ recede hızlı olan kamu ulaşımıyla değiştirmenin gizli maliyetle­rini gözünden kaçırır. Gedikli yolcu, ezici bir biçimde ulaşıma bağlı olan trafiğin akılsızlığını kavrayamaz.
Avusturya-Macaristan ve İngiltere modernleşiyor
Bu savaşta ilk kez, Avusturya-Alman ordulan, Askeri Devrim (Military Revolution) sonucu, daha etkin siLihlar ile Osmanlıların karşısına çıkmışlardır: At üzerinde kullanılan yivli kısa tüfekler, orduya halk kitlelerinden asker yazılması, kalelerde eski duvar-surlar yerine alçak ve top ateş gücü yüksek tabya (bastion) savunma sisteminin uygulanması, daha iyi çelik ve barut imali, Askeri Devrim'in getirdiği başlıca yeniliklerdir. Öte yandan, İngiliz burton (briton) kalyonları, XVII. yüzyılda Akdeniz'de deniz savaşlarında devrim yapmıştır (Bu dönemde Osmanlı Devleti, iyi kalite çelik ve barutu İngiltere' den ithal etmeye başladı).
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.