·
Puan vermedi
"Çankaya" İncelemesi: Türkiye'nin Ruhunu Aydınlatan Bir Eser
Falih Rıfkı Atay'ın kaleminden çıkan "Çankaya", Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarını mercek altına alan, büyüleyici bir eserdir. Atay, kalemini Türk edebiyatının zirvesine taşımış bir yazar olarak, bu kitapta sadece tarihi bir anlatı sunmaktan öteye geçerek, Türkiye'nin ruhunu ve toplumsal dokusunu derinlemesine
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20233,757 okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi.
Din, kedinin pisliğini örttüğü toprak olmamalıdır. ☆ "Hakiki bir müslüman, samimi bir mümin hiç bir zaman anarşiye ve bozgunculuğa taraftar olmaz. Dinin şiddetle menettiği şey, fitne ve anarşidir. Çünkü anarşi hiçbir hak tanımaz. İnsanlık seciyelerini ve medeniyet eserlerini canavar hayvanlar seciyesine çevirir." Said-i
Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi 1
Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi 1Halil Nebiler · Toplumsal Dönüşüm Yayınları · 201012 okunma
Reklam
İnsaf ve merhamet dilenmekle ulus işleri, devlet işleri görülemez; ulusun, devletin onur ve bağımsızlığı korunamaz…
6.Filoya Namaz KIlanlara Gelsin
Adalet dilenmekle ve başkalarını kendine acındırmakla ulus işleri, devlet işleri görülemez; ulusun ve devletin onuru ve bağımsızlığı güven altına alınamaz
Cumhuriyet'in mali devrimleri, Tanzimat ve (i) Maliye Politikalarının, artık 'mali bağımsızlığın' devamı göz önüne alınarak düzenlenmesi esastır. Bunun için denk bütçe, kalkınmanın finansmanı dışında dış borca başvurmama, sağlam para, Merkez Bankası'nın kurulması, Milli Bankacılık (İş Bankası vb.) hedef alınmıştır. (ii)
Sayfa 48 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
Atatürkçülük.
Bitirdiğim an tekrar başladığım ilk kitap. Hamza Eroğlu bu kitabında Atatürkçülüğün nasıl çıktığını, nelere dayandığını, ne anlamlara geldiğini çok güzel anlatıyor. Bunları yaparken sadece kendi görüşü değil diğer (Yabancı/Türk) yazarların görüşünü de aktarıyor. Kitabın ilk bölümü yabancı kaynaklarda Kemalizm anlayışını, Yeni devletin kuruluşunu ve Kemalizm gelişmesini ele alıyor, kitabın ikinci bölümü Atatürkçülüğün genel değerlendirilmesini, Milliyetçiliği, Milli egemenliği, Milli bağımsızlığı, Laiklik, Dış politikaya hakim olan ilkeleri, Devletçiliği, Devrimin uygulama metodunu ele alıyor, kitabın üçüncü ve son bölümünde ise Türk devriminin özelliklerini ele alıyor.
Atatürkçülük
Atatürkçülük
Hamza Eroğlu
Hamza Eroğlu
Reklam
Milli Mücadele, tam olarak bir "devleti ayağa kaldırma mücadelesi"ydi. Elbette devleti, bağımsızlığı korumak önemsiz değildir; ama bu işi yapanlar yine kutsal devletin sahipleriydi. Ortada antiemperyalist bir bilinç ve mücadele yoktu. O tür niyetleri olanlar da etkisizleştirildi. Eğer gerçekten öyle bir hareket olsaydı, Mustafa Suphi ve on dört yoldaşı hunharca, utanmazsa katledilir miydi?
Sayfa 190 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
"Adalet yerine getirilmezse, Nerede kalır devletin bağımsızlığı,"
“Osmanlı Devletinin temelleri çökmüş, ömrü tamamlanmıştı. Toprakları parçalanmış, Devletin bağımsızlığı, Padişah, Halife, Hükümet bunların hepsi anlamlarını yitirmiş boş sözlerden ibaretti. Bu durum karşısında tek bir karar vardı. O da millî egemenliğe dayanan, kayıtsız şartsız bağımsız olan yeni bir Türk Devleti kurmak!”
toker yayınlarıKitabı okudu
Yunan Hükümeti'nin çabaları sonucu 1920 yılının başlarında Rumlar ile Ermeniler bir anlaşmaya varmışlardı. Buna göre Erivan'daki hükümet, Yunan-Rum taleplerini kabul etmişti. Bu taleplerden birincisi Trabzon vilayetinin Ermenistan ile birleşerek "Ponto-Ermeni Konfederasyonu"nun kurulmasıydı. Bu konfederasyonun parçası olan iki
Sayfa 81 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Emperyalist çelişkiler için­de kösteklenmiş ve çöküş halinde bir kapitalizm tarafından yedeğe alınmış, geri bir devletin bağımsızlığı kaçınılmaz olarak yarı-hayali ve dış baskıların ve iç sınıf çelişkilerinin etkisi altında siyasal rejimi zorunlu olarak, yarın Hindistan’da Gandhi’nin rejimi için olacağı gibi, Türkiye’deki “Halk Partisi” ya da Kuomintang rejimi örneği halka karşı bir diktatörlük yönetimi olacaktır; sömürgelerde ulusal ba­ğımsızlık için mücadele, devrimci proletaryanın bakış acısından, geri ülkeleri uluslararası sosyalist devrime doğru götüren yolda bir ge­çiş evresidir.
İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez. Milletin ve devletin şeref ve bağımsızlığı korunamaz.
İnsaf ve merhamet dilemekle millet işleri, devlet işleri görülmez. Milletin ve devletin şeref ve bağımsızlığı korunamaz...
Sayfa 284Kitabı okudu
128 syf.
·
Puan vermedi
Milyonlarca halk bedenen ,fikren ve ahlaken çürüyor ama kimse bir üzüntü hissetmiyor." Ne kadar doğru bir söz. Bir ülkenin çöküşünü daha nasıl anlatabilirdi ki Yazarın çok beğenerek okuduğum eseri olan
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
ülkem ve geleceğim hakkında olan düşüncelerimi daha da derinleştirdi kitap tam anlamıyla Harikulade. Bir ülke düşünün büyük koca bir çöküntü özelikle eğitimsiz bir sistemden oluşan sonradan halkın fikirlerinin olumlu yönde değiştirilmesiyle , halkın eğitime önem verip, devlet halk ilişkisinin düzene kovuşmasıyla, her kesin hayran kaldığı büyük bir değişim yaşayan bir ülke.... Ölü bir milletin kalkınmasını, bağımsızlığı için çabalarını, halkın değişimini, eğitimin önemini vurgulamak ve bu düzeni olmayan sistemi değiştirmek için devletin , din adamlarının, eğitmenlerin,çocukların, yaşlıların, sağlıkçıların kısaca halkın her kesiminin çabalayıp değişim için , özgürlük için, varolmak için uğraştığı bir ülke... hayranlık uyandırıyor Kitap petrovun finlandiya ziyaretinde ki notlarından oluşuyor. Okunmaya değer . Kitapta Fin halkının kalkınması için uygulanan sistemin bu denli ilgi görmesi bir çok insana finlandiyada yaşama hayalini kurdurtuyor. Aslında hepimizin kitabı okumadan da hayal ettiği yaşamını sürdürmek istediği ülkeyi anlatıyor . Son olarak şunu söylemek isterim Bence her kesimin okuması gereken bir kitap. Değişim isteyen her ülkenin okutması gerekiyor Gregory petrov
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Ren Kitap · 202197,9bin okunma
Büyük devletlerin yardım ve lütuflarını beklemek ve devletin haysiyetsiz bir hayat ile devamına razı olmaktı. Mustafa Kemal, milli İradeye, milli haklara dayanarak hür bir milletin mutlak şekilde bağımsızlığı davasıyla ortaya çıkıyordu. O günkü şartlar içinde bu amacın gerçekleştirilmesini değil, hayalini bile imkansız görenler ortadaydı. Fakat ateşkesten sonra yapılan haksızlıklar, milletin hayatına yapılan ihanet ve kastlar sonucunda Türk milleti de aynı şeyi duymaktaydı.
691 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.