İnsaf ve merhamet dilenmekle ulus işleri, devlet işleri görülmez
İnsaf ve merhamet dilenmekle ulus işleri, devlet işleri görülemez; ulusun, devletin onur ve bağımsızlığı korunamaz. 𝐈̇𝐧𝐬𝐚𝐟 𝐯𝐞 𝐦𝐞𝐫𝐡𝐚𝐦𝐞𝐭 𝐝𝐢𝐥𝐞𝐧𝐦𝐞𝐤 𝐠𝐢𝐛𝐢 𝐛𝐢𝐫 𝐢𝐥𝐤𝐞 𝐲𝐨𝐤𝐭𝐮𝐫. 𝐓𝐮̈𝐫𝐤 𝐮𝐥𝐮𝐬𝐮, 𝐓𝐮̈𝐫𝐤𝐢𝐲𝐞'𝐧𝐢𝐧 𝐠𝐞𝐥𝐞𝐜𝐞𝐤𝐭𝐞𝐤𝐢 𝐜̧𝐨𝐜𝐮𝐤𝐥𝐚𝐫𝛊, 𝐛𝐮𝐧𝐮 𝐛𝐢𝐫 𝐚𝐧 𝐚𝐤𝛊𝐥𝐥𝐚𝐫𝛊𝐧𝐝𝐚𝐧 𝐜̧𝛊𝐤𝐚𝐫𝐦𝐚𝐦𝐚𝐥𝛊𝐝𝛊𝐫𝐥𝐚𝐫.
Sayfa 239Kitabı okudu
128 syf.
·
Puan vermedi
Milyonlarca halk bedenen ,fikren ve ahlaken çürüyor ama kimse bir üzüntü hissetmiyor." Ne kadar doğru bir söz. Bir ülkenin çöküşünü daha nasıl anlatabilirdi ki Yazarın çok beğenerek okuduğum eseri olan
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
ülkem ve geleceğim hakkında olan düşüncelerimi daha da derinleştirdi kitap tam anlamıyla Harikulade. Bir ülke düşünün büyük koca bir çöküntü özelikle eğitimsiz bir sistemden oluşan sonradan halkın fikirlerinin olumlu yönde değiştirilmesiyle , halkın eğitime önem verip, devlet halk ilişkisinin düzene kovuşmasıyla, her kesin hayran kaldığı büyük bir değişim yaşayan bir ülke.... Ölü bir milletin kalkınmasını, bağımsızlığı için çabalarını, halkın değişimini, eğitimin önemini vurgulamak ve bu düzeni olmayan sistemi değiştirmek için devletin , din adamlarının, eğitmenlerin,çocukların, yaşlıların, sağlıkçıların kısaca halkın her kesiminin çabalayıp değişim için , özgürlük için, varolmak için uğraştığı bir ülke... hayranlık uyandırıyor Kitap petrovun finlandiya ziyaretinde ki notlarından oluşuyor. Okunmaya değer . Kitapta Fin halkının kalkınması için uygulanan sistemin bu denli ilgi görmesi bir çok insana finlandiyada yaşama hayalini kurdurtuyor. Aslında hepimizin kitabı okumadan da hayal ettiği yaşamını sürdürmek istediği ülkeyi anlatıyor . Son olarak şunu söylemek isterim Bence her kesimin okuması gereken bir kitap. Değişim isteyen her ülkenin okutması gerekiyor Gregory petrov
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Ren Kitap · 2021100,7bin okunma
Reklam
27 Mart 1930 günü sabahı, doğmakta olan güneşe bakmaktadır. Yanındakilere, edebiyat ve felsefe tarihine de altın harflerle yazılabilecek şu muhteşem sözleri söyler: “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetine
Atatürkçülük.
Bitirdiğim an tekrar başladığım ilk kitap. Hamza Eroğlu bu kitabında Atatürkçülüğün nasıl çıktığını, nelere dayandığını, ne anlamlara geldiğini çok güzel anlatıyor. Bunları yaparken sadece kendi görüşü değil diğer (Yabancı/Türk) yazarların görüşünü de aktarıyor. Kitabın ilk bölümü yabancı kaynaklarda Kemalizm anlayışını, Yeni devletin kuruluşunu ve Kemalizm gelişmesini ele alıyor, kitabın ikinci bölümü Atatürkçülüğün genel değerlendirilmesini, Milliyetçiliği, Milli egemenliği, Milli bağımsızlığı, Laiklik, Dış politikaya hakim olan ilkeleri, Devletçiliği, Devrimin uygulama metodunu ele alıyor, kitabın üçüncü ve son bölümünde ise Türk devriminin özelliklerini ele alıyor.
Atatürkçülük
Atatürkçülük
Hamza Eroğlu
Hamza Eroğlu
İşte günümüz Türkiyesi. Bize bir Castellio lazım.
Calvin olağanüstü örgütlenme yöntemlerinden yararlanarak bütün bir şehri, o zamana kadar özgür yurttaşlardan oluşan bir devleti, katı bir itaat mekanizmasına dönüştürmeyi, her tür bağımsızlığı, düşünce özgürlüğünü tümüyle kendi öğretisi içine hapsetmeyi başarmıştır. Şehrin ve devletin içinde belli bir güce sahip ne varsa, onun mutlak kudretine tabidir; bütün makamlar ve yetkili merciler; şehir meclisi ve kilise yönetimi; üniversite ve mahkeme; finans ve ahlak; rahipler, okullar, kolluk güçleri, hapishaneler; yazılan ve sözle ifade edilen her şey, hatta gizlice fısıldanan kelimeler de.
Sayfa 12 - Can YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal sadece özgürlüklerden ve demokratik muhalefetten yana değildi; aynı zamanda "yargı bağımsızlığı"nı da savunuyordu. "Yargısı bağımsız olmayan bir devletin kendi bağımsızlığı tartışılır" diyordu. Böyle bir düşüncenin, bir diktatör tarafından savunulmasına olanak var mıdır?
Reklam
533 öğeden 461 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.