Devrim için kalabalıklar asla yetmez.
1914'te Rus asilzadeleri, devlet görevlileri ve isadamlarindan oluşan 3 milyonluk nüfus, 180 milyon isciye ve köylüye hükmetti. Rus elitleri cikarlarini korumak adina nasil beraber hareket etmeleri gerektigini cok iyi bilirken, 180 milyonluk halk kitlesi etkili isbirligi kurma kabiliyetinden yoksundu. Öyle ki elitler cogu zaman tüm emeklerini, hükmettikleri 180 milyonun isbirligi yapabilmesini engellemek için harciyordu. Devrim için kalabaliklar asla yetmez. Devrimler cogu zaman büyük kitlelerle degil olaylari atesleyen küçük gruplarla baslar. Devrim için, "Kaç kişi bizi destekler?" diye degil, "Destekleyenler ne kadar etkin işbirliği yapabilir?” diye sormanız gerekir. Rus devrimi 180 milyon köylü Çar’a karşı ayaklandığında değil, bir avuç komünist kendini doğru zamanda doğru yerde bulduğunda başlamıştır.
“BİZ YURDUN ÖZ SAHİBİ, EFENDİSİ, KÖYLÜYÜZ!”
-17 Nisan Anısına- Cumhuriyet Öncesinde Ülkemiz ve Eğitim “Uçurum kenarında yıkık bir ülke… Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Yıllarca süren savaş… Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için aralıksız devrimler… İşte Türk genel devriminin bir kısa deyimi…” Böyle anlatıyordu
Reklam
452 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
"Nice yaşarsak yaşayalım, sonunda ölecek değil miyiz?"
Yağmur çiseliyor, korkarak yavaş sesle bir ihanet konuşması gibi. Yağmur çiseliyor, beyaz ve çıplak murted ayaklarının ıslak ve karanlik toprağın üstünde koşması gibi.
Ben de Halimce Bedreddinem
Ben de Halimce BedreddinemRadi Fiş · Kor Kitap Yayınları · 2019431 okunma
İşbirliği
Tarih büyük çaplı işbirliğinin önemini gösteren pek çok örnekle doludur. Sadece Homo sapiens'le diğer hayvanlar arasında değil farklı insan gruplarının çatışmalarında da zafer hep daha iyi işbirliği yapanındır. Roma, Yunanistan’ı büyük beyinlere sahip olduğu ya da yüksek alet yapabilme kapasitesi sayesinde değil işbirliği becerisiyle
Tüm tarih kitapları krallardan, imparatorlardan, vezirlerden, aristokrat sinifin mücadelelerinden, baronlardan, generallerden, birkaç diğer bilgin, yazar ve sanatçıdan söz eder. Bu kişilerin hayatları, kanlı savaşları, saray entrikaları, iktidar mücadeleleri için döktükleri kan, diplomatik başarı gibi kabul edilen hileler, suikastlar, devrimler en ufak ayrıntısına kadar tasvir edilir. Tarih eğitimi veren profesörler de sadece bu konulardan bahsederler. Geçmiş yüzyıllarda farklı coğrafyalarda yaşamış toplumların ve halk kesimlerinin nasıl bir hayat sürdürdüklerine ya bir tesadüfle kısaca değinilir ya da bu kesimlerden hiç söz edilmez. Milyonlarca köylü, işçi, çeşitli alanlardaki imalatçılar, esnaf ve az sayıdaki küçük burjuva yüzyıllardır tarihin dışında kalmış gibidirler. Toplumların fikrî ve manevi yönden yükselmeleriyle kimse pek fazla ilgilenmemiştir. Daha doğrusu milletlerin maddi, manevi hayatlarının iyileştirilmesi, geliştirilmesi için hiç kimse uğraş vermemiştir
Sosyal demokratların sağ kanadını temsil eden Plehanov için öncü sınıf burjuvaziydi. Mademki gerçekleşmekte olan dönüşüm bir “bir burjuva devrimi” idi, o hâlde başı da burjuvazi çekecekti. Oysa Lenin, Plehanov’un vardığı noktayı “Marksizmi bayağılaştırmak” olarak niteliyor ve öncü güçleri “proletaryada ve köylü kitlelerinde” görüyordu.
Sayfa 121 - Yordam Kitap
Reklam
50 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.