Gurbet hikayelerini eski zamanlarda daha çok dinlerdik. Seksenli yıllarda, özellikle Almanya, ülkemizden göç alan pek çok ülkenin en başında geliyordu. Özellikle Kreuzberg, Türkiye’den Berlin’e göç edenlerin başlıca yoğunlaştığı bir semtti. Türk misafir işçiler ilk yıllarda, işe girdikleri fabrikalara ait yurtlarda ya da pansiyonlarda kalırken, zaman içinde ailelerini de getirmeleri ile, evlere çıkmaya başladılar. Kreuzberg’in terk edilmiş eski apartmanları, bu sayede hızla dolmaya başladı. Ülkemizden giden elinde bir mesleği olanlar ise orada, kasaplık, aşçılık, berberlik yapmaya başladılar. İşte bu şekilde ülkemizin her köşesinden göç hikayeleri çıkmaya başladı.
İşte bu kitapta Almanya’nın Kreuzberg semtinde kendine yer bulan Türklerin hikayesine konuk oluyoruz. On beş farklı öykü de hepsinin yaşamlarına dokunuyoruz. Berlin duvarının yıkılışına tanıklık edenler, ilk göçmen kadın futbol takımı için tribünlerde tezahürat yapanlar, Berlin Ulusal Müzesi’nde ülkenin en ünlü tablosunu çalanları kovalayanlar ve daha pek çok duyulmadık hikaye.. Memleketimizin insanının hikayelerine ortak olacaksınız. Tavsiyemdir.
#ÖtekilerinBaşkenti
^
^
#alıntı
Hepimizin memleketidir bu dünya.
^
İşimizi kavgayla değil, müzikle halledeceğiz, müzik daha fazla kişiye ulaşıyor.
^
^
@everestyayinlari @diasporaturk #göç #bloghemsire #bookstagram #gurbet