Diderot Etkisi yeni bir eşyaya sahip olmanın sıklıkla ek satın almalara neden olan bir tüketim sarmalına sebep olduğunu ifade eder.
Yapacağınız bir sonraki şeye, genellikle yapmayı henüz bitirdiğiniz şeye dayanarak kadar verirsiniz. Tuvalete gitmek ellerinizi yıkamaya ve kurulamaya yol açar, bu size kirli havluları çamaşır sepetine atmanız
… bir süre sonra aldıklarımızın kölesi haline geliyor ve sonraki tüketimlerimizi kendi ihtiyaçlarımıza göre değil de önceden satın aldıklarımızın etkisiyle yapıyoruz.
O dönemde İbn Rüşd'ün muadili olan bir Fransız, İngiliz ya da Alman düşünüre baktığımız zaman ondan daha geride olmakla birlikte benzer bir yetenek seti ile hareket ettiğini görürüz. Mesela Hristiyan âleminin Gazâlî'si kabul edilen Thomas Aquinas'ı düşünebiliriz. Bugün hâlâ devam eden Katoliklik öğretisini inşa etmiş, Thomizm ekolünün kurucusu ve en büyük Hristiyan Aristocudur. Aquinas'ın nasıl bir eğitimden gelip nasıl bir entelektüel seviye inşa ettiğine baktığımızda benzer bir tablo ile karşılaşıyoruz. 18. yüzyılda bu değişiyor. Voltaire, Diderot, Ansiklopedi yazarları ve karşı tepki verenler, romantikler, Rousseau, Locke, Hobbes... Bunları incelediğimizde "ortalama şey" üzerine farklı bir tablo çıkıyor. Bugüne geldiğimizde de daha farklı bir tabloyla karşı karşıyayız. Bugün bilginin yerini malumat, bilgeliğin yerini malumatfuruşluk almış durumda. Hikmet ve irfan bulutların arkasına saklanmış. Gerçek bilginin entelektüel ve manevi gücü ve dönüştürücü etkisi kaybolmuş. Bizi aydınlığa ve hakikate götürmesi gereken kılavuzun pusulası şaşmış.
ya valla kargo bedava olsun diye aldım 10 parça kıyafet hshshhs
Diderot'nun kırmızı cübbesi çok güzeldi. O kadar güzeldi ki Diderot cübbenin kendisinin daha sıradan eşyalarının ya nında ne kadar aykırı kaldığını hemen fark etti. Zarif cübbesi ile diğer eşyaları arasında "koordinasyon, birlik ve güzellik" kalmadığını yazdı.
Diderot çok geçmeden eşyalarını bir üst seviyeye çıkarma isteğiyle doldu. Halısını bir Şam halısıyla değiştirdi. Evini pahalı heykellerle süsledi. Şöminenin üstüne koymak için bir ayna ve daha iyi bir mutfak masası aldı. Eski hasır sandalyesini deri bir sandalyeyle değiştirdi. Domino taşları gibi, aldığı her yeni parça bir sonrakini almasına neden oluyordu.
Diderot'nun davranışı alışılmadık bir davranış değildi. Hatta bir alımın bir sonrakine neden olmasının bir adı bile var: Diderot Etkisi. Diderot Etkisi yeni bir eşyaya sahip olmanın sıklıkla ek satın alımlara neden olan bir tüketim sarmalına sebep olduğunu ifade eder.
Bu kalıbı her yerde fark edebilirsiniz. Yeni bir elbise alırsınız, ona uyacak yeni bir çift ayakkabı ve küpeye ihtiyaç doğar.
Bir kanepe alırsınız ve birden bütün oturma odanızın düzenini sorgulamaya başlarsınız. Çocuğunuza bir oyuncak alırsınız ve kendinizi bir anda ona eşlik edecek aksesuarların tamamını alırken bulursunuz. Bu zincirleme bir tepkidir.