Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
Çok Bilen Az Yaşar adlı öyküden; “ Haklıydı ama kasada bulacağımız bilgilerin işimizi kolaylaştıracağından da pek emin değildim. Siyasilerin bulaştığı yolsuzlukların üzerine gitmek hiç de kolay bir iş değildi. Hele iş cinayete kadar uzanıyorsa, her adımda önümüzün kesilmesi adeta kaçınılmaz bir şeydi.”
Ahmet ÜMİT’in “Şeytan Ayrıntıda
Suç ve Ceza
Petersburg şehrinde ailesinden oldukça uzakta beş parasız bir üniversite öğrencisi olan raskolnikov maddi yetersizliklerden dolayı okulu bırakmak zorunda kalır . Güçlükle idam ettirdiği hayatından memnun değildir. Ve bazı hesaplar yapmaya başlar .Bunlar suçu meşrulaştıran hesaplardır.Örneğin napolyonun mısırda yüzbinlerce insanı
Cihangir Fransa'da yaşayan annesi Fransız babası Türk bir ressamdır. Aynı zamanda doğduğundan beri renk körüdür. Bu yüzden yaptığı bütün resimler Gri ve Beyazdır. Bir gece sergiden evine dönerken onu soygun amaçlı takip eden bir göçmeni yanlışlıkla öldürür ve hayatında görmediği renk olan Kırmızıyı görür akan kanda, sonrasında diğer renkleri görme arzusuyla bir takım cinayetler işlemeye başlar. İşlediği cinayetler sonrası kurbanlarında gördüğü renkler onu inanılmaz derecede cezbeder. Bakalım bu cezbedişler Cihangiri nerelere götürecek
Yazarın tüm kitaplarını okudum ama en çok bu kitabını sevdim. O kadar güzel kurgulayıp,özdeşleştirmiş ki güncel konularla eminim okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız,bu tarz severlere kesinlikle tavsiyemdir kitaplarla ve sevgiyle kalın ️
Cihangir kapıya yöneldi; çıkmak sadece buradan uzaklaşmak istiyordu. Ancak ne mümkün! Siz yalnız kalmak istemişseniz,tüm evren sizinle konuşmak için sıraya girerdi.
Her insan kendi zihninin mimarıdır.Oraya aynı malzemelerle bir saray da inşa edebilir bir hapishanede.
Cenazesine gitmek zorunda olacağın hiç kimse ile küs kalma..
Ahmet Ümit'in okuduğum ilk kitabı... Genel olarak yazarın kitapları hakkında yorumlarına baktığımda ilk kitap olarak yanlış bir eserle başlamış olduğumu düşünüyorum. Kitabı 6 günde bitirebildim, çok uğraşmama rağmen. Yanlış anlaşılmasın kitap güzel değil demiyorum konusu aslında ne yalan söyleyeyim sardı beni ama kitapta geçen günümüz hikayesi yani kazı için giden arkeologların anlatılan hikayeleri beni sıktı. Fazlasıyla hemde. Ama Patasana'nın tabletlerini okuduğumda kitaba olan ilgimi tekrardan kazanıyordum.
Bu kitaba pek sıcak bakamamamın bir diğer sebebi ise karakterleri bir türlü içselleştiremememdir.
Kitabın konusuna gelirsek; Esra, kazıya giden ekibimizin kazı başkanıdır. Kazıya başlamalarından bir süre sonra ekip bir cinayet haberi ile sarsılır. Kazıyı durdurup durdurmamakta kararsızlardır. Lakin o kazıda Patasana adlı başyazmanın tabletleri bulunmuştur ve o tabletlerin devamını bulmak zorundadırlar. Bu tabletlerin önemli oluşunun sebebi ise tarihin ilk resmî olmayan tabletleridir.
Bir yandan Patasana'nın tabletlerini çözerken bir yandan da cinayetler ile yakından ilgilenen ekibin hikayeleri anlatılmaktadır. Patasana'nın tabletlerinin içinde de çocukluk anılarından itibaren başlayıp yazdığı güne kadar
yaşadıklarının hikayesi yer almaktadır.
Herkese Merhaba
Sizlere çok keyif alarak okuduğum, kitabın ilk sayfaları ile olayların başladığı ve dur durak bilmeden devam ettiği bir kitap ile geldim. Bu kitap yazarın ilk kitabıymış ve ilk kitaba göre gayet başarılı bir iş çıkarmış. Gayet akıcı ve sade bir dili vardı ve okurken sayfaların ne ara değiştiğini anlamak mümkün değil. Her sayfada
Selam! Sevdiğim psikolojik gerilim yazarlarından #sebastianfitzek 'in #yolcu23 kitabını okuyup bitirdim.
Dediğim gibi kendisi sevdiğim bir yazardır ve bu türde çok iyi yazdığını söyleyebilirim ama bu kitap nedense diğerlerinin verdiği tadı vermedi. Kitabı beğenmedim, demiyorum ama istediğim hazzı da alamadım. Başlarda merakla sayfaları çevirsem
Bu seriye olan beğenim her kitapla biraz daha artıyor, yani Ölümsüz Ölüm'ü de çok beğendim. Yazarın, yazımı ve kurgularının güzelliği hakkında daha fazla yorum yapmama gerek yok, diye düşüyorum. Kitabın oldukça sürükleyici ve meraklandıran bir konusu vardı. Bu kitapta duyguların ve olayların temposu oldukça yüksek ve karmaşıktı.
Eve, bu kitapta birçok olayla baş etmeye çalışırken, diğer taraftan da duygularıyla boğuşuyor, yani oldukça zor bir kitaptı her iki açıdanda ama güçlü karakterimiz Eve, birkaç sıyrıkla da olsa her iki durumunda üstesinden gelmeyi başarıyor.
Eve, karakteri sebebiyle, çoğu zaman kendi içinde bile çatışmalar yaşayan biri ama her yeni kitapla güzel bir değişime doğru gidiyor, tabii özünü korumaya da devam ediyor ve bu durum çok hoşuma gidiyor.
Roarke, Eve'nin değişimiyle birlikte duygularını daha rahat göstermeye başladı ve bu Roarke'i daha aşık olunası yaparken, çift olarak da daha da iyi oluyorlar.
.
Eve'nin arkadaşı Mavis, ünlü model Pandora'yı öldürmekle suçlanmaktadır; arkadaşını kurtarmak ve asıl katili bulmak için aldığı bu dava, başka cinayetler ve yasadışı olarak kabul edilen, ölümsüzlük olarak adlandırılan bir maddeye dayanan uzun ve karmaşık bir olayları da beraberinde getirir.
En yakın arkadaşının durumu Eve'yi, duygusal olarak fazlasıyla etkilerken, geçmişin kalan parçalarının da tamamlanmasıyla iyice tükendiğini hisseder ama sevdiği insanlar buna izin vermemekte kararlıdır.
Çoğu zaman kötü şeyler, arındında güzel şeyler saklar ve bize de güzellik evresine geçene kadar sabretmek ve güçlü kalmak düşer.
Bugün günümü senenin 5. Kitabını bitirmek için planladım ve planım çok iyi geçti, yaklaşık bir saat önce bitirdim; Tuna Kiremitçi'nin polisiye serisinin şu anki son kitabını. Devamı gelir mi bilmiyorum ama gelirse yine alır okurum diyorum...
Eylül 2023'teki Gemlik Kitap fuarındaki söyleşisinden sonraki imza töreninde imzalatıp almıştım
Alman yazar PATRİCK SÜSKİND en ünlü eseridir. Eserin konusu filme de çevrilmiştir ancak ben filmini izlemedim. Bu kitap hakkın da bir sürü yorumlar yapıldı bende kısaca kendi düşüncemi ve içeriği sizlere söylemek istiyorum. .
18. Yüzyılda Fransa ‘da kötü ,çöp kokuları içinde doğan Grenouille. Doğum sonrasın da balıkçıyı polis basması ile hayatta
