Ahlak
DİJİTAL DÜNYADA AHLAK Dijitalleşmeyle birlikte geleneksel etkileşim biçimlerinden hızlı bir kopuş yaşanmaktadır. Bu savrulma, her alanda kendisini hissettiren küresel bir ahlak krizine, etik ve ahlaki tartışmalara sebep olmaktadır. Örneğin, günümüzde bilgiye erişimin kolay fakat doğru bilgiye erişimin zor olması, bilgi ahlakına ne denli muhtaç olduğumuzu göstermektedir. Dijital çağın en büyük açmazı, gerçek dünya ile sanal dünya ayrımının farazi bir ayrım olduğu gerçeğinin göz ardı edilmesidir. Meseleye farklı iki dünya varmış gibi yaklaşılmakta bu durum ise insanları, gerçek dünyada yapılmasından hayâ edip çekindikleri birçok davranışı sanal mecralarda yapabilecekleri yanılgısına düşürmektedir. Dijital ortamda bulunmanın açıklarından faydalanan insan, sözde görünmezliğin cazibesine kapılarak hakikatten ve güzel ahlaktan uzaklaşabilmektedir. Oysa insan, gerçek dünyada da sanal mecralarda da ahlakıyla insandır. Ahlak, hiç kimse bilmese ve görmese bile doğru ve güzel olanı yapmayı gerektirir. Diyanet İşleri Başkanlığı
Bilim kurguyu bilime dönüştüreceği umulan ve her yıl öğrenme hızı yüz kat artan yapay zekânın işgücü piyasasında yaratacağı kaçınılmaz altüst oluş karşısında eğitim öğretim sistemini neler bekliyor?Embriyoların manipülasyonu yoluyla ortaya çıkan yeni öjenizmin aile, din ve ahlak anlayışımızın üzerindeki etkileri neler olacak? Yakın gelecekte insanoğlu yerini ,kendi icadı olan varlıklara ,yarı-makinelare, yarı-organizmalara, post-insanlara mı bırakacak?
Reklam
" İyi olmak insanın doğasıyla uyumlu olmasıdır, "diye cevap verdi." Başkalarıyla uyumlu olmaya çalışınca uyumsuzluk baş gösterir. Bir insanın yaşamındaki en önemli şey kendi yaşamıdır. Komşunun yaşam şekline gelince; insan, ya baz ya da dijital değilse ahlaki değer yargılarıyla caka satmamalı, çünkü başkalarının yaşam şekilleri bizi hiç ilgilendirmez. Ayrıca nihai hedef birey olmayı başarabilmektir. Modern ahlak ne , insanın kendi döneminin standartlarını benimsemesinden ibarettir. Bence kültürlü bir insanın kendi dönemini standartlarına benimsemesi ahlaksızlığın en büyüğüdür."
136 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Uğur Cumaoğlu, “Dataizm” ismini verdiği bu eserinde, aslında yeni çağın insanının inanma gereksinimi karşısındaki en büyük tehditten bahsetmiş. Enformasyon Devrimi ve dijitalleşme çılgınlığının getirisi dataizm, bir din kisvesinde ortaya çıkmakta ve kendini alternatifsiz görmektedir. Bu tekno-dinin en büyük değeri veri akışıdır. Bu değer bağlamında mottosunu oluşturmuş, “veri güçtür” düsturunu benimsemiştir. Dataizm, kendini bir din olarak öne sürerken ahlak prensipleri de yaratmaya çalışmıştır. İnsana sınırsız veri paylaşımı özgürlüğü tanıyan dataizm, onun mahremiyetini çökertmekle ahlâk sistemini şekillendirir. Ancak her an gözetim altında tutulan insana, denetlenme korkusu yaşamaması için yalnız kalmadığı düşüncesini telkin etmektedir. Böylece insan, bir daha yalnız kalmayacağı düşüncesinin morfiniyle gözetim korkusu karşısında uyuşturulmaktadır. Uğur Cumaoğlu, bazı film ve belgesellerden dijital dünyanın gelecek kurgusu hakkında güzel yorumlarda bulunmuş. Bu çılgınlığın ileride bizi nerelere götüreceği konusundaki öngörüleri de sıralamış. Bence bu eser, üslubuyla okuyucuya kolaylık sağlıyor ve anlama yönünden okuyucunun dilinde ekşi tat bırakmıyor...
Dijital Çağın Yeni Tekno-Dini Dataizm
Dijital Çağın Yeni Tekno-Dini DataizmUğur Cumaoğlu · Ahenk Kitap · 202312 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Geçmişten günümüze kadar avcı toplumlardan yerleşik düzene geçilmesi ilk komünal topluluklarda tarım ve ticaretin gelişmesi ile birlikte siyasi ve hukuki altyapıların oluşması dış tehditlere karşı savunma ve asker ihtiyacına kadar giderek ilk devlet yapılarını ortaya çıkartacak bu tutumlar iktidar olmak, gücü ele geçirmek ya da gündelik yaşamı
Frankfurt Okulu ve Eleştirisi
Frankfurt Okulu ve EleştirisiTom Bottomore · Say Yayınları · 201356 okunma
Ahlak yüzde başlar, çünkü yüz "Beni öldürmeyeceksin!" der.
Sayfa 80 - Dip yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dijital neslin dirilişine vesile olması ümidiyle...
“Dijital Neslin Müslüman Bilinci” popüler kültürün etkisi altına aldığı, dijital kirliliğin hat safhaya ulaştığı, doğru ile yanlış, hak ile batıl arasında ayrımın yapılamadığı yaşadığımız bu çağda Müslümanca düşünmek ve yaşamak için yazılmış bir eserdir. Hayatta karşılaşılan her olay ve duruma karşı bakış açısının dini ve milli değerlerle yoğrulması gerektiğine inanan yazar eserinde dijitalin hakim olduğu bu çağa dair çok önemli meselelere yer vermiştir. Dijital nesil hedeflenerek kaleme alınan eser her yaştan okuyucu kitlesine de hitap etmektedir. Yazar mesleki ve uzmanlık alanı olması hasebiyle medya ve iletişim konularına yer vermiş, bu konuları ahlak ve maneviyat penceresinden milli ve dini değerler kapsamında yorumlamıştır. Dijital neslin dirilişine vesile olması ümidiyle... Kitap Tanıtım: youtu.be/b9KjjVisTBY
_Evren’in tümü bir okyanus gibi bir bütündür. Burada en küçük devinim etkisini ne olursa olsun her uzaklığa yayar. _Görünür şeyler görünmez olanın görüntüleridir. Yaratıcı yaratılanlarda bir aynadaki gibi karanlıkça görülebilir _Kötünün azına iyi, iyinin azına kötü karışmıştır. _Limana yanaştığımı sanırken, tekrar denize açılıyordum.
Filmler - Kavramlar *
_Voltaire, karanlık öğretilerin karanlık prensi, sapkın. Gözlerinizi iyi açın. Dindar insanların ruhlarını zehirlemek için şeytani fikirler yayan birisi o. Bu korkunç resimler dünyanın gerçeklerini bize gösteriyor. Tavandan bize tebessüm eden melekler model olarak çizilmiş fahişelerdir. Tabloları yakınca şeytani şeyler yok olmayacak. Fransız
ERDOĞAN’DAN NE BEKLENEBİLİR?
- "Düzenin şeyhülislâmı Karaman, muhafazakâr demokrasiden şeriat umanlara, velede anlatır gibi anlatmış; (Hayrettin Karaman’ın aşağıdaki yazısı) Biz senelerce anlattık, anlamadılar. Lâikliğin şeyhülislâmından dinlerlerse belki anlarlar, tekrar tekrar okuyup tane tane hazmetmeye çalışırlarsa belki köfteyi çakarlar diye ümid ediyoruz. Lütfen bu
117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.