Kimse işini doğru dürüst yapmıyor ve kimse çalışmıyor bu ülkede. Sonra da okullarda her gün “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye bağırıyoruz.
Sahi niye yapıyoruz bunu?
Sayfa 147
Gül
Ne karanfil kadar sosyalisttir, ne lale kadar Osmanlı…
O sadece aşk partisini tutar, aşıklar da onu.
Papatya falı ile başlayan aşklar, gülle biter.
Bahar gelir, güller açar…
Ben hala mevlitlerde gül suyu dağıtılmasına bozulur dururum.
Sayfa 104
Saçma sapan para ekonomileri saçma sapan zenginler üretti ülkemizde.
Bizim dönemimizde okul kapılarında leblebi unu satılırdı, şimdi leblebi gibi mermi satılıyor ülkemizde ve aşk başına iki cinayet düşüyor kara toprağa
Aşktan habersiz bir şairin dilinde” güle sorma o bilmez aşkı sevdayı” denilmişse de her aşığın yazısız mektubudur gül.
Kendime soğuk bir bira söyledim ve Allah’a içtiğim biralara aldırmaması ve uçağımıza sahip çıkması için dualar ettim…
Oysa ne mecnundum, ne teselliye ihtiyacım vardı. Aşıklar neden sabahın köründe uyanır? Ayrılık neden üşütür insanı? Neden ellerimizi iki bacağımızın arasına koyup erkenden uyuruz? Bilemezdim.
Fincanı taştan oynarlar...
Anonim bir halk türküsü olan Fincanı taştan oylarlar. Yıldız porselen grevi sırasında fincan sıkıntısı çeken halk tarafından uydurulmuş bir türküdür.
Sayfa 36 - parantez yayınlarıKitabı okudu
Gaydırı gupak cemile... Denizli yöresine ait bu türkü, dereye düşüp boğulan. Nevzat'ın dere kenarında traktörün bozulan karbürotörünü tamir etmeye çalışan Cemile' ye son sözüdür.
Sayfa 35 - parantez yayınlarıKitabı okudu
okuma alışkanlıklarımız konusunda galapagos takım adalarının,
yıllık kitap satışlarında fiji prensliğinin bile gerisine düşmüşüz ne gam
herkes birbirine cep telefonu vasıtasıyla mesaj gönderiyor çatır çatır
Sayfa 75Kitabı okudu