Veri bugün birçok şey. Ama yarın her şey olacak. Dijital dünya ormanında şimdilik gezinti halinde olan insan o ormana yerleştiğinde, ormanın kurtlarına karşı hayatta kalma mücadelesi verecek.
Byung-Chul Han bu kitapta bir çağın değil, bir bireyin otopsisini yapıyor. Ama bu otopsi, bedenin değil, ruhun çürüyen kısımlarına dair. Çünkü artık çürüme dışarıdan değil, içeriden geliyor. Disiplin
Akıllı telefonlardan algoritmalara kadar uzanan dijital altyapılar yeni bir sermaye biçimi haline geldi. Bu sistem yalnızca fiziksel zenginliği özelleştirmiyor, aynı zamanda zihinsel kapasitemizi – dikkatimizi, belleğimizi, kararlarımızı – sistemli biçimde sömürüyor. Zihnimize bireysel olarak sahip olmak istiyorsak, bulut sermayeye kolektif olarak sahip olmalıyız.
*****
Bulut Sermaye:
Dijital ortamda yer alan, fiziksel olmayan sermaye varlıklarıdır. Örneğin, büyük teknoloji şirketlerinin sahip olduğu veri merkezleri, yapay zeka algoritmaları, yazılım ve dijital platformlar. Bu sermaye türü, insanların zihinsel faaliyetlerini ve davranışlarını yönlendirme gücüne sahiptir.
“Kadim ME Tabletleri” ↔ Modern Dijital Bilgi Sistemleri.
Yani: Sümer’in kutsal bilgi kodları ile bugünün dijital yazılımları arasındaki sembolik ve işlevsel benzerlikler.
1. ME Tabletleri = Kadim
Giderek totaliter özellikler gösteren dijital gözetleme rejimi halihazırda liberal özgürlük düşüncesinin altını oymaktadır. Kişi, kazanç sağlayan veri toplamına indirgenmektedir. Kapitalizm günümüzde bir gözetleme kapitalizmine doğru gidiyor. Gözetleme sermaye yaratır. Dijital platformlar bizi sürekli olarak gözetliyor ve yönlendiriyor. Düşüncelerimiz, duygularımız ve niyetlerimiz toplanıp sömürülüyor. Şeylerin interneti gözetlemeyi gerçek hayata yayıyor. Takılabilir/ giyilebilir nesneler bedenimizi de ticari müdahalelere açıyor. Algoritmik iplere bağlı kuklalar haline geliyoruz. Psikopolitik bir araç olarak Big Data* insan davranışını öngörülebilir ve yönlendirilebilir hale getiriyor. Dijital psikopolitika bizi bir özgürlük krizine götürüyor.