Hece dergisi bu ay 300. sayısı ile okuru selamlıyor.
Ocak 1997 yılında başladığı yayın hayatında Aralık 2021 itibariyle 25. yılını tamamlayan Hece’nin bu sayısında geçtiğimiz ay ebediyete uğurladığımız Diriliş düşüncesinin mimarı, şair, yazar, düşünür Sezai Karakoç ile ilgili şiir ve yazılar öne çıkıyor.
Kapağında Sezai Karakoç’un fotoğrafı ve
Dijital yazılar suya yazı yazmaya benziyor.Bir anda silinip gidiyor.Basılı bir kitabın ne elektriğe ne de bir cihaza ihtiyacı vardır.Bu yüzden tercihim basılı kitaplardan yana.
Şiir şüphesiz izaha açık bir türdür. Şairin kafasında ve kalbinde biriken fikir yığınları evvela kalbine baskı yapıp artık taşınmaz bir yük haline gelince, o yığının en tepesinden bazı sözcükler yuvarlanıp kalemin ucunda alır soluğu. Okurun önüne gelen dizeler bu fikir sağımının en net tezahürüdür. Ancak arkada kalan yığınla ilgilenen şiir okuru,
2.5 ay boyunca kendisiyle muhatap olduğum bu eserin ardından, aklımda onun hakkında net bir fikir sahip olmadığımı fark ettim. Eserin mahiyetinden ziyade beni aylardır meşgul etmesi beni bu durumu yaşamama itti. Ben bu uzun süreyi neden sadece bu esere harcadım, ne düşünerek zamanımı ve zihnimi bu esere teslim ettim; bilmiyorum. Halbuki eser öyle