Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ayakta dururken ya da dik yürürken -bonobolar yiyecek taşırken bunu sıklıkla yapar- bonobonun sırtı diğer bütün kuyruksuz maymunlardan daha dik görünür, bu da bonoboya insan benzeri bir duruş kazandırır.
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yahudilerin Kökeni Hazar Türklerine mi Dayanıyor?
Cengiz Özakıncı’nın yapıtlarının hepsi birbirinden değerli. 2007’den beri takip ediyorum kendisini. Yazarla tanışmama vesilen olan “İblisin Kıblesi”ni okuyunca çok büyük bir yazarla karşılaştığımı anlamıştım. Kitaplarını o kadar beğeniyorum ki piyasada baskısı olmayan “Nomos ve Aydın”ı Aydın’da bulamadığım için Ankaralı bir arkadaşımdan kitabı
Derin Yahudi - Siyon Türk Zelda
Derin Yahudi - Siyon Türk ZeldaCengiz Özakıncı · Filika Yayınları · 200794 okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
Leyla Erbil bu son kitabında Gorgolara karşı dik bir duruş sergiliyor. Gorgolar kimler mi , faşizan bir baskı ile iktidarda olup bağıran adamlar... Bu Gorgo gidince yenisi gelir diyor yazar, asılan Gorgo'nun gidişine nasıl gizlice sevindiğini ama daha beterinin geldiğini de itiraf ediyor. Önce 1960'lar anlatılıyor diye düşündüm ama
Tuhaf Bir Erkek
Tuhaf Bir ErkekLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 2013641 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Bülbülü Öldürmek
Adalet Vicdan Kibarlık Bunlar bu kitaptan bahsetmek istediğimde aklıma gelen ilk kelimeler... Aynı zamanda çok büyük kavramlar ! İnsan gerçekten hayatındaki herkese karşı sağlayabiliyor mu acaba adaleti? Vicdanımız rahat mı başımızı yastığa koyup yarı ölü dünyaya geçerken? Hangi duygu durumunda olursak olalım, ne kadar sağlam ve kibarız? Diğer pencereden bakmak hep zordur insana. Hep gözünün gördüğüne inanır. Ya başka türlüyse, ya ben yanlış anladıysam demeyiz çoğu zaman. Kahramanımız Atticus'da kendi doğrusu, vicdanı ve tüm kibarlığıyla siyahi bir adamı, tecavüz ile suçlanan siyahi bir adamı korumak, avukatlığını yapmaktan geri durmadı. İnsanların ya başka türlüyse diye düşünmesini sağlamaya çalıştı. Çok çalıştı. Çünkü; "Daha başlamadan yüz yıl önce davayı kaybetmiş olmamız demek kazanmaya çalışmayacağız anlamına gelmez." Atticus kadar adil, vicdanlı ve kibar insanlar o kadar az ki... O sağlam duruş, çocuklarına tavrı, benimsediği yaşayış biçimi çokça takdiri hak ediyor. Bana öğrettiği bir şey de şu: "Başka insanların yüzüne bakabilmek için önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır." Muhteşem bir hayat dersi bence. Ve her durumda soğukkanlı ve kibar olmak... Düşünsenize; en kızgın, en üzgün, en haksızlığa uğramış, hayalleri yıkılmış olduğunuz zamanda bir ses size "Başını dik tut ve kibarlığı elden bırakma." diyor. Yapabilir misiniz? Nasıl söylediğimiz ne söylediğimizden çok daha önemlidir. Unutma ! "Kibirle gelen zulmetle gider!"
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,5bin okunma
368 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun zamandır okumak için sabırsızlandığım bir kitabın yorumuyla geldim.🤗 Ayçöreği, günümüzde bir çoğumuzun hasret kaldığı eski günlerde olan tatlı bir mahalle sıcaklığına sahip Çıkmaz'da geçen bir hikaye. Ne aşklar gizlidir orada... Sahra, uzun zamandır içinde tuttuğu aşkı omuzlarında taşır. Aşık olduğu kişi Ayçöreğidir. Çocukluğundan kalan,
Ayçöreği
AyçöreğiZeynep Sahra · Ren Kitap · 202010,1bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
Herkese merhabaaa,Adına sure indirilen,soyadına ayrı bir sure indirilen,Allah'a adanmış iffetli kadın Siret-i Meryem ile sizlerleyim.... Rişte-i Meryem "Cennet kadınlarının en üstünü İmran'ın kızı Meryem, Hüveylid'in kızı Hatice, Muhammed'in kızı Fatıma ve Müzahim'in kızı Asiye'dir." [I.Ahmed, Taberani, Hakim] Kalbimin bir odasını Hz Aişe'ye bir odasını Siret-i meryem'e verdim. Başucu kitabı, herhangi bir sayfasını defalarca okuyabileceğiniz hayat yoldaşı olabilecek eserler. Her sayfası,her cümlesi o kadar dolu dolu ki okumanızı çok isterim. Kitabın beş bölümünün başında Meryem suresinin başındaki mukatta harflerin olması da çok ince bir davranış. Kitap çok sürükleyici her cümlesi birşeyler öğretme çabasında birşeyleri farkettirme çabasında. Bazı yerlerinde ağlamaktan devam edemediğim kalbim eser.Kitapta sadece Hz. Meryem' in hayatı anlatılmıyor aynı zamanda onun çevresindeki insanlar hakkında da bilgi sahibi oluyorsunuz Hz. Yahya,Hz.Hanne,el işa, Hz İsa Hz. Zekkeriyya ve daha nicesi..... Kitapta Hz. Meryem'in yaşadığı zorluk, sıkıntı, sabır, iman, tevekkül, annelik, dik duruş ve gücünü görüyoruz.Çok kıymetli eser çook..Kitap içerisinde, güzel yorumları başından sonuna kadar, emek sarf edilerek, biz okurlara sunulmuş
Sibel Evirgens
Sibel Evirgens
kalemine yüreğine sağlık.devami kitap sayfamda mevcut
Siret-i Meryem
Siret-i MeryemSibel Eraslan · Timaş Yayınları · 20121,202 okunma
Reklam
Gençler! Mademki karşı koymaya bu kadar meraklısınız, buyurun size: Tüketim çılgınlığı, marka düşkünlüğü, vurdumduymazlık, ahlaksızlık... Çoğunluktan farklı olmak istiyor, "uydum kalabalığa" tavrından nefret ediyorsanız neden herkes gibi giyiniyor ve neden her yeni cep telefon modelini aldırmak için ailenize hayatı zindan ediyorsunuz? Dik başlı olmak hoşunuza mı gidiyor? O zaman şeytanın, nefsinizin çağrılarına karşı dik başlı olabilirsiniz. Nerede olursa olsun zalimlere karşı dik duruş, onurlu bir tavırdır mesela. Bir daha düşünelim! Bütün sorgulama, eleştirme, karşı koyma eğilimlerinizi sizinle en üst düzeyde duygusal ilişki içinde bulunan ailenize mi göstermek zorundasınız?
Nereden Geliyoruz? Biz neyiz? Nereye Gidiyoruz? En sağda; hayatın başlangıcını temsil eden bebek, bir kaya parçasının üstünde uyuyor. Nereden geliyoruz? Ortadaki farklı yaş gruplarından insanlar gündelik işlerini görüyor. Biz neyiz? Ve sol tarafta düşünceler içinde oturmuş yaşlı kadın kendi ölümünü tahayyül ediyor. Nereye gidiyoruz? Bu soruların
Ana'nın hayatında hiçbir şey açıklamak zorunda kalmadığı tek ve son insan olduğunu fark etmişti. Ana, onun hayatını üzerinde taşıdığını, yaşamöyküsünün etine kemiği­ne kazındığını biliyordu. En sıcak havada bile neden uzun kollu giyiyorsun diye sormaz, neden dokunulmaktan hoşlan­mıyorsun demez, en önemlisi bacaklarına, sırtına ne olduğu­nu kurcalamazdı; zaten biliyordu. Onun yanındayken ne sü­ rekli tedirginlik ne de teyakkuz hissederdi başkalarıyla ol­duğu zamanki gibi; bu tetikte olma hali çok yorucuydu ama zamanla dik duruş gibi bir alışkanlık haline geldi. Bir kere­ sinde Ana ona sarılmak için uzanmış (bunu sonradan anla­mıştı), o ise refleksle kollarıyla başını kapatıp savunma po­zisyonuna geçmişti; sonrasında utanmıştı utanmasına ama, Ana da onu küçümsememiş, fevri davranmakla suçlamamış­tı. "Salaklık bende Jude" demişti aksine. "Özür dilerim. Bir daha yanında ani hareketler yapmayacağım, söz."
Sayfa 138 - Doğan Kitap YayıneviKitabı okudu
“Dip, gerçektir. Dipte olmak da bir o kadar gerçektir. Küçük bir duruş değişikliği, bu kadar sabit bir şeyi değiştirmeye yetmez. Seçkin bir konumdaysanız, dik durmak ve baskın görünmek, sizi sadece bir kez daha alaşağı etmek isteyenlerin dikkatini çekebilir. Bu, gayet anlaşılabilir. Ancak omuzlarınızı arkaya vererek dik durmak sadece fiziksel bir şey değildir çünkü siz sadece bir bedenden ibaret değilsiniz. Aynı zamanda bir ruhsunuz. Fiziksel olarak dik durmak ayrıca metafizik olarak da dik durmayı ima eder, çağırır ve talep eder. Ayakta durmak, Varlığın yükünü gönüllü olarak kabul etmek anlamına gelir. Hayatın talepleriyle gönüllü olarak yüzleştiğinizde, sinir sisteminiz tamamen farklı bir şekilde tepki verir. Kendinizi bir felakete hazırlamak yerine bir meydan okumaya cevap verirsiniz. Ejderhanın gerçekliği karşısında korkudan sinmek yerine, istiflediği altını görürsünüz. Baskınlık hiyerarşisindeki yeriniz almak ve kendi bölgenizi, onu savunmaya, genişletmeye ve dönüştürmeye istekliliğinizi göstererek inşa edersiniz.”
Sayfa 74 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
936 öğeden 601 ile 610 arasındakiler gösteriliyor.