Öğrenmek isteyen okusun!
Öncelikle yazdıklarım kitap incelemesinden ziyade yazar incelemesi veya araştırma yazısı oldu. Bu araştırma-incelemeyi oluşturmak, (geceleri birer-ikişer saatimi ayırarak) bir haftamı aldı. Biraz emek verdim açıkçası. Bu sebeptendir okuyacak olanlara kesinlikle birşeyler kazandıracağımı düşünüyorum. Vakti olan herkesin
Mihail Bulgakov, Sovyet Rusya döneminde yaşamıştır. Oyun ve roman yazarıdır. Hekim, senarist, oyuncu ve yönetmenlik tecrübeleri de vardır. İyi bir terapist olan Mihail, bu mesleğini donanmada da devam ettirmiş ve emeklerinden dolayı da ona onur ödülleri verilmiştir.
Dönemin lideri olan Stalin, Mihail in yazmış olduğu bir oyunu sahnede 30 kere
Kitabı okudum ve her okuduğum kitap sonrası olduğu gibi sıra geldi düşünmeye ve kitap üzerine bir şeyler karalamaya; kendi zihnimdeki, insan, insan psikolojisi ve toplum kavramlarını irdeleyerek naçizane fikirlerimi belirtmek isterim. Öyle ki zihnimin içi birbiri arası tezat oluşturan düşüncelerle, ayrışmalarla ve çelişkilerle dolu. Tam bir
Hayatı tekrarı yok mantığıyla yaşarsanız muhtemelen bir sürü hatanın kurbanı olmaya başlayacaksınız. Beraberinde bir sürü pişmanlık yaşamaya başlayacaksınız. Oysa hayatı ciddiye almaya başladığınızda her şeyi daha geniş bir yelpazede görmeye başlıyorsunuz. Bu nedenle tüm durumlar karşısında daha dikkatli ve dik bir duruş sergilemeye başlıyorsunuz. Bunun size en büyük avantajı yaşamınızın geri kalanını erdemli bir birey olarak sürdürmeye başlıyorsunuz.
Instagram gönderisi
instagram.com/p/CSU-VoigVMd/?...
Sanşiro romanı ile sınırlı olmayıp, Soseki’nin hayatına, külliyatına ve fikriyatına dair pek çok mevzuyu kapsayacak şekilde yazarın romanlarında da umumiyetle odak noktası olan Doğu-Batı düalitesinin perspektifiyle değerlendirilip öyle ele
Reşat Nuri’nin dördüncü eseri olan Dudaktan Kalbe 1925 yılında yayınlanmıştır. Yayınlandığı dönemden itibaren hem okur kitlesi hem de edebi çevre tarafından büyük bir beğeniye mazhar olan kitapta, kitabın merkezine alınan ana karakterlerin- Hüseyin Kenan ve Lamia- İzmir’den İstanbul’a uzanan ve sonunda okurda büyük bir teessür etkisi yaratan
Üniversitede her dönem zorunlu felsefe derslerimiz vardı zaten ilgim de olduğu için keyifle geçerdi dersler ama bu kitabı bilmiyor olmak beni gerçekten üzdü ve kesinlikle büyük bir eksiklik hissettim.
Yıllar sonra bu açığı kapatmış olmak bir nebze rahatlatıyor.
Kitap
Thomas Paine'nin hapisteyken yazdığı bir eseri olan Akıl Çağ'ı, içerisinde dini, radikalliği, ayetleri ki birazdan aşağıda örneklerini okuyacaksınız. Bunların üzerinde durmuş, açıklamaya çalışmış ve ortaya kuramlar atmıştır. Kitabın girişinde, 'Bu kitap Amerikan halkı için yazılmıştır.' sözü size ilginç ve kitap içerisinde nedenini sorgulamanıza