‘’Din korkunun yaratımıydı. Bilgi korkuyu yok eder. Korku olmadan din hayatta kalamaz.’’ (sf. 73)
M.S. 29 Roma’sında, Yahudilerin binlerce yıl beklediği kurtarıcı ve Mesih olduğunu iddia eden bir adam vardı. Bu adamın adı İsa’ydı. Müritlerini toplamıştı fakat yine de sayıları oldukça azdı. Roma askerleri İsa’yı ‘’halkı isyana teşvik etmek’’
Evlilik, baskıyla ve nefretle tasavvur edilirken bile anneliğin tek onaylanmış, meşru hali değil midir? Annelik özgür seçimin, aşkın, esrikliğin, cüretkâr tutkunun meyvesi olduğunda, böyle bir durumda toplumun intikamı hazırdır: O meyvenin ürünü olan masum bir başa dikenli taç giydirip, alnına o iğrenç hakareti kanlı harflerle kazımak; PİÇ! Şu bütün erdemleri kendine mal etmek isteyen evlilik, anneliğe karşı işlediği suçlardan dolayı sonsuza dek aşkın krallığının dışında kalacaktır.
Ecce Homo . Birkaç dakika önce bana hiçbir şey ifade etmeyen bu iki kelime hakkında bilgiler yağıyordu aklıma. Çarmıha gerilmeden önce işkence edilmiş ve başına dikenli taç yerleştirilmiş İsa’yı göstererek söylenmiş bir sözdü. Söyleyense, İsa’yı, karşısındaki kalabalığa gösteren Yahudiye eyaletinin valisi Pontius Pilatus’tu. “İşte” diyordu. “İnsan bu!”
YouTube kitap kanalımda Uçurum İnsanları kitabını önerdim: ytbe.one/tPAQoHh_su4
"Açın milyon katı toklar
Yani isteseler rahat rahat doyururlar" Indigo
Hadi biraz şehircilik oynayalım. https://1000kitap.com/Nordavind hediye etti bu kitabı, ben de onunla birlikte uçurumdayım artık.
Bugün ben Milano'nun alışveriş caddesi Via