Bilhassa şuraları yok mu, dudaklarının ucu. İşte oralarda iki görünmez çukur var. Gayya kuyusu gibi bir şey onlar. Çünkü, bilir bu mahluklar ki, gözler tehlikelidir. Sırların oradan sızmamasına çok dikkat ederler. Fakat eter gibi uçucu bir şeydir sır. Kaçacak yer arar.
Mesela “kul hakkıyla gelme neyle gelirsen gel” denilir. Veya ölen biri için arkasından “hiç kimseye zararı yoktu” denilir. Kimseye zararı olmayınca sanki cennete gidecekmiş gibi bir zan vardır! Ya da arkasından “işte, haram yememeye çok dikkat ediyordu” denilir. Biz de bakacağız, haram yemek neymiş! Daha önceki sohbetlerimizde söylemiştim. Farz edelim ki bir yerde çukur kazacağız. Bunun için de ücret karşılığında bu işi yapacak birilerini alıp getirdik ve ona kazacağı yeri gösterip “burayı kaz, akşam geldiğimde ücretini öderim” dedik. Akşam geldiğimizde tuttuğumuz işçi söylediğimiz yeri değil de başka bir yeri kazmışsa vereceğimiz ücreti hak etmiş olur mu? -Elbette ki olmaz; çünkübaşka yeri kazmış, bir de üstüne bize iş çıkarmıştır. Bu defa hem istediğimiz çukuru gecikmeli olarak kazmak durumuna düşmüş hem de işçinin açtığı çukuru kapatmak zorunda kalmışızdır. Bu durumda vereceğimiz ücret işçiye helal midir haram mıdır? Söylenen işi yapmamış, üstelik başka yeri kazıp bir de bize zarar vermişse bizden alacağı para hiç helal olur mu! İnsanın helal ve haramı bu şekilde kendi üzerinden anlamaya çalışması gerekir. Nasıl? :
Reklam
533 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hakan Günday’ı daha önce “Az” kitabıyla tanımıştım. O kitabı sindirebilmem biraz uzun sürmüştü. Ama etkilenmiştim aynı zamanda. Başka kitabını okumaya karar vermem biraz zamanımı aldı. Sonrasında yazarın ilk kitabıyla başlamak istedim. Kinyas ve Kayra. Asla düşündüğüm gibi bir kitap değildi. Ben isminden yola çıkarak farklı karakterler hayal
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,5bin okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fournier, kısa cümleler ile birçok duyguyu okuyucuya yansıtan bir yazar benim için. Bu eserde de kendi babasından gördüğü ve bildiği baba figürünü okuyucuya aktarırken bunu anıları ile besliyor. Yaşanılan anıların izinden giderken herkesin baba olamayacağını bir kere daha anladım. Hastalarına karşı güler yüzlü olan babasının ailesine karşı olan
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim BabamJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20092,928 okunma
Bir gece bir dost evinden dönerken, sözde onu korumak için koluna girdim. Ama ben onu değil, o beni korudu. "Dikkat edin, burada bir çukur var" dedi gülümseyerek. Başımız biraz ağrısa, sızlanıp dururuz. O görmeyen genç ise hep gülümser. Zaten insanlar gülümseyerek mutsuzluklarını hem gizle­ mesini, hem de biraz yenmesini öğrenirler. Gülümsemeyi, gülmeyi, gülmece yeteneğini, "humour" denilen şeyi, yani başka­larının halinden çok kendi haline gülebilmeyi işte bu yüzden önemserim.
Bilhassa şuraları yok mu, dudaklarının ucu. İşte oralarda iki görünmez çukur var. Gayya kuyusu gibi bir şey onlar. Çünkü, bilir bu mahluklar ki, gözler tehlikelidir. Sırların oradan sızmamasına çok dikkat ederler. Fakat eter gibi uçucu bir şeydir sır. Kaçacak yer arar. İşte onun da dudaklarının ucunu bulmuş.
Sayfa 269 - Ötüken Yayınevi, 43. Basım
Reklam
Önerme, Totoloji, Antikahraman
_Önerme (Görüş, düşünce, fikir)_ _Mantıkta, doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir ifadelere denir. En az iki terimden oluşan, içinde en az bir yargı ve bir doğruluk değeri taşıyan cümlelerdir. Soru ve emir tümceleri önerme olamaz çünkü bir soru ve emir doğruluk ifade etmez. Önermeler bir yargı bildirmelidir. _Önerme Türleri_ _1- Nitelik bakımından:
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Gösteri Peygamberi Kitap İncelemesi, Spoiler İçerir
Gösteri Peygamberi Kitap İncelemesi, Spoiler İçerir Kitabı özetlemek değil, kitaptan çıkardıklarımı anlatmak istiyorum ama bazı noktalarda spoiler ve kitaptan bazı alıntılar veriyor olacağım. İlk defa bir kitabı derinlemesine inceleyecek bu bunu paylaşacak olduğum için nereden ve nasıl başlayacağımı bilemiyorum, uzun bir inceleme olacak
Gösteri Peygamberi
Gösteri PeygamberiChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205,6bin okunma
Can'ım Peygamberim (sav)
"Rasulullah iri yapılıydı ve kalplere heybet veriyordu. Yüzü on dörtlük dolunay gibi parlıyordu. Orta boyluydu, ne uzun ne de kısaydı. Başı büyüktü. Saçları dalgalıydı. Saçları ikiye ayrılırsa öyle bırakır, aksi takdirde saçlarını kendi hâline bırakırdı. Toplu bir şekilde saçlarını bırakırsa, saçları kulak memesini geçerdi. Açık renkliydi.
Ebû Nuaym, (Kab'dan başka bir senette ve daha uzun olarak)
Biliyor muydunuz? Dünyada her yıl dünya nüfusunu doyuracak kadar gıda üretiliyor ancak adil bir şekilde dağıtılmadığı için dünyanın yarısı açken yarısı tok ve bu üretilen gıdanın çoğu ''toklar'' tarafından israf edilmekte. Dünyada her 10 saniye de bir kişi açlıktan ölüyor. Bunları çoğu çocuk ve Afrika'da. Yetersiz beslenme ve açlıktan ölen bir çocuk bir çukur kazılıp içine yatırılıp gömülüyor. Kefen mi? Kefeni nereden bulsunlar kefen parsını nereden bulsunlar. Para olsa yemek alır. Öleni yıkayacak su bile yok. Türkiye'de insanlar mezara bile lüks içinde gömülüyor. Mezarları bile lüks. Temiz su ile yıkama, temiz kefen, düz saptırmalar, lüks mermer taşları. Afrika'da bazı aileler ise ölen çocuklarını ve aile bireylerini gömmeyip etlerini kesip yiyor bile. Evet, dünyada açlık sebebi ile bunların yaşandığı yerle var. Şimdi soru şu: ''Günde 5 milyon ekmek, yılda 214 milyarlık gıda israf eden bir toplulukla 10 saniyede açlıktan bir insanın öldüğü topluluğun ahirette hesabı bir mi olacak?'' Dikkat edin; sokak ve caddelerdeki çoğu çöpte çoğu evlerdekinden daha fazla lüks yemekler var. İsraf, şükürsüzlük ve halimizden bol şikayet ise cabası.
Sayfa 160 - Lopus YayıneviKitabı okudu
Reklam
( Nuh’un büyükbabası Enok ) _Meleklerin Düşüşü ve Masonluk_ _İnsanoğulları çoğalınca, güzel ve alımlı kızları oldu. Melekler, göklerin çocukları onları görüp şehvet hissettiler. Birbirlerine dediler ki: “Gelin insanların arasından kendimize eşler seçelim ve onlardan çocuklarımız olsun.” Liderleri Semyaza onlara dedi ki: “büyük bir günahın cezasını
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
onun bütün iç yüzü dudaklarının etrafında. O böyle, bir tuhaf, açık ve kapalı bir ağız. Anlatamadım. Bilhassa şuraları yok mu, dudaklarının ucu. İşte oralarda iki görünmez çukur var. Gayya kuyusu gibi bir şey onlar. Çünkü, bilir bu mahluklar ki, gözler tehlikelidir. Sırların oradan sızmamasına çok dikkat ederler.
Sayfa 267Kitabı okudu
189 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.