CXXV Başkalarının Hatalarının Çetelesini Tutmayın.
Herkesin kuyusunu kazanın yaptıkları, sonunda kendi ayağına dolaşır. Herhangi biri bu tür meseleleri ne kadar eşelerse, kendini o kadar aptal duruma düşürür. Çok az kusursuz insan vardır. Sadece az tanınan insanların kusurları az bilinir. Dikkatli olun ve kusurların sicil memuru olmaktan kaçının. Bu, kalpsiz yaşayan bir insan olmak kadar iğrenç bir şeydir.
Başkalarına karşı daha şefkatli, dikkatli olun, başkalarını sevin; başkaları için kendinizi unutun, o zaman sizi de hatırlayacaklardır.
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Dikkatli olun, manevi şaşkınlık, sanırım sizin şaşkınlığınız manevidir, kaygıya götüren yoldaki ilk sapaktır,”
Sayfa 141 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
İyilik yaparken dikkatli olun, farkında olmadan yaptıklarınızla taviz vermiş olursunuz. Taviz verdiğiniz kişi için çekiciliğiniz azalır ve gider ona hiç bedel ödemeyen insanlara yakınlık duyar. Ama jest yapmayı huy edinin ki kıymetiniz bilinsin. Arada sırada yapılan iyiliğin kıymeti bilinir. Yoksa yaptığınız her şey silinir ve bir gün yardımı keserseniz, en kötü siz olursunuz. Kimseyi baş üstü yapmayın;müsait yeri gösterin,dileyen kalbinizde, dileyen de kapınızın önünde kalsın.
Sayfa 48 - İnkılapKitabı okudu
"Yoldaşlar, seçimler yapılacak, ardı ardına ve hep denecek ki, bu defa daha iyi olacak, dikkatli olun, çaba gösterin, evinizde ve işyerinizde propaganda yapın, beş oy, on oy, on iki oy daha bulun. Oynanan oyunun körlerin döne döne oynadığı oyundan hiç farkı yok. H er şey eskisi gibi kalacak, hiç değiş­meyecek."
Sayfa 276
Kişinin insan ilişkilerinde kırık plak benzeri döngülere girmesi psikiyatride nevroz denen terimin tipik görünümü. Nevrotik açıklayamadığı şekilde kendini aynı döngünün içinde bulur. Bunu kadın erkek ilişkileri için kader, kısmet diye yaftalardı daha eski kuşaklar. Daha genç ve eğitimli olanlar "erkekler", "kadınlar" başlıklı cümleler açıp nevrozlarını anlatıyorlar. Sosyal medyaa bu açıdan bir hazine. Nevrotik, bitmek bilmez döngüler içinde olduğundan kafasında kadın ve erkeğe dair daha belirgin genellemeler olur, bunu deneyerek yaşayarak ulaştığı bir hakikat olarak anlatır. Tecrübeyle sabittir, kitaptan uydurmuyordur. Daha da özele inersek, kadınlar ve erkekler demeyi adet edinen, büyük oranda preödipalden ödipal döneme geçtiğinde, büyüdüğü evde karşılaştığı, algıladığı manzarayı anlatır durur, anlatması bir yana üretir durur. Anneye duyduğu arzu karşısında dehşete kapılan bir oğlan büyüdüğünde kadınları ancak aşağılayarak kendini güvende hissedebilir, yahut erkeklerin hayvan olduğunu espri yaparak şuh bir edayla söyleyip duran kadının kendi babasını tarif ettiğini tahmin edebiliriz. Tahmin tabi bunlar, hiç doğru çıkmama ihtimali de var. Siz gene de erkekler, kadınlar diye okurken, yazarken dikkatli olun. Bu genelleme genellemeyi yapanın içine düştüğü bir döngüden başka bir şey değildir çoğu zaman:)
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.