Her bebek günahsız mı doğar, yoksa insanoğlu doğuştan mı kötüdür? Neden bilmiyorum ama her şeyden önce bu kitap bana fazlasıyla “Hayvan Çiftliği” kitabını anımsattı.
Romanda atom savaşı tehditinden kaçarken saldırı sonucu uçakları bir adaya düşen bir grup çocuğun ada üzerindeki gerek fiziksel gerekse ruhsal anlamda verdiği mücadeleye tanıklık ediyoruz. İyilik, kötülük, kurallar, anarşi, demokrasi, diktatörlük... Kitapta iktidar savaşındaki 2 kişiden Ralph insancıl ve demokratik bir lideri, Jack faşist ve otoriter bir lideri temsil ediyor. Kitaba ismini veren Sineklerin Tanrısı ve diğer çocukların zihnindeki canavar ise sadece Simon’un farkında olduğu insanların içindeki kötülüğü simgeliyor.
Kitapla ilgili fazlaca şey yazılabilir ancak bence en kısa özeti, iktidar ve liderlik hırsı ‘çocuk’ da olsan ‘hayvan’ da olsan içindeki kötülüğü ortaya çıkarabiliyor. (Ki bu yönü ile Hayvan Çiftliği’ni anımsadım.)
Ve dramatik bir biçimde, bu iktidar savaşlarının sonucu yazarın deyimiyle aklın yolundan hiç şaşmayan 2 karakter olan Simon ve Domuzcuk’un sonu oluyor..