Dila Can

Dila Can
@dilacandila
Eğitim Fakültesi
6 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Âdeta yaşanacak ânların tasavvur çemberi içine girince, yakın bir geleceğin süngeri yaşanmışlıkları siliyordu. Böylece daha sonraya yönelen dikkatim, daha evvele bağlı mânâların üstünden de şuursuzca kayıp geçiyordu.
Reklam
Az sonra, dağın düz bir yerinde, çevresi yüksek kayalarla çevrili olan Meryem'in büyük Manastırı çamların arasında göründü. Sakin, güleç, dünyadan ırak, yüksek ve yeşil çukurun içinde, doruğun soyluluğunu ve ovanın tatlılığım tam bir uyum içinde birleştiren Manastır, bana, insan topluluğu için çok iyi seçilmiş bir barınağı düşündürdü. Yumuşak, yalm bir düşünce, insan yapısına en uygun dinsel coşkuya erişebilir burada, diye düşündüm. Ne keskin bir doruk, ne duygusal bir tembellik ovası, ruhun insanca tadını kaybetmeden yükselmesi için ne gerekiyorsa, ne kadar gerekiyorsa o kadar... Böyle bir yer, ne kahramanlar, ne de domuzlar yaratır diyordum; tam insan yaratır.
Manastırlarla dolu, ilâhların oturduğu dağlar var. Bu Manastırlarda siyah cüppeli keşişler bulunur; bağdaş kurmuş görkemli durumda bir ay, iki ay, altı ay oturur ve yalnız bir şeyi düşünürler. Bir şeyi, duyuyor musun? İki değil, bir! Bizim gibi kadın ve linyit, kitap ve linyit düşünmezler Zorba, akıllarını yalnız bir şey üzerine toplar ve mucizeler yaratırlar. Mucizeler böyle olur. Bir lüp koyup güneş ışınlarının yalnız bir nokta üzerinde toplandığını hiç gördün mü Zorba? Bu nokta, biraz sonra ateş alır; neden? Çünkü Güneşin dağınık ışınlan bir noktada toplanmıştır. însan aklı da tıpkı böyledir; aklını yalnız bir tek şeye verirsen mucizeler yaratırsın! Anlıyor musun Zorba?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
'Pek çokları mutluluğu, insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha da alçakta; ama mutluluk insanın boyu hizasındadır.'
Hiçbir şey düşünmüyordum. Beynim, ıslak topraklarda büzülmüş tarla fareleri gibi dinleniyordu. Toprağın aralıksız kıpırdanış, uğultu ve kemirişlerini, yağmurun düşmesiyle tohumların kabardığını duyuyordum. Gökyüzü ile toprağın, kadın ile erkek gibi birleşerek çocuk yaptıklarını, ilk çağlardaki gibi birleşmekte olduklarını anlıyordum. Mutluydum; biliyordum bunu. Bir mutluluğu yaşarken onu kavramamız zordur; ancak o geçip de arkamıza baktığımız zaman, birdenbire biraz da hayranlıkla, ne kadar mutlu olduğumuzu anlarız. Ama ben, bu Girit kıyısında mutluluğu yaşıyor, üstelik mutlu olduğumu da biliyordum.
Reklam
73 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.