Dili anlaşılır o konuda problem yok. Hem zaten günümüz Türkçesiyle olan eseri okudum. Ama çokk uzun cümleler, çok uzun betimlemeler...Yoruldum, bir an önce bitsin istedim. Ahmet Mithat okuduktan sonra bişey söylememeliyim aslında ama konu dışına çıkmalar da yok değildi. Konumuz kölelik. Dilber küçük yaşta satılıyor, ilk sahibi acımasız bir kadın. Sonra kader gülüyor. Aşık olacağı adamın oyuncağı oluyor. Hoş bir ressam, Celal beyefendi. Garibanın yüzü gülür mü diyoruz tabii. Ayrılık çanları çalıyor. Yine bir şeyler oluyor.. Bir bakıyoruz ki Dilber Nil Nehri'ne atıveriyor kendini. Nil Nehri mi? İstanbul'da değil miydik? Hıhımm..
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 201945,7bin okunma
İnsanlar çoğu durumda arzuladıkları bir şeyi elde etmek adına haksızlığa başvurmaya kalkar, bu hata pek yaygın bir şekilde karşımıza 'açgözlülük' olarak çıkar.