berke dilbazer

berke dilbazer
@dilbazer
Sabitlenmiş gönderi
“Öte yandan, anlatıcı bu sağlık kollarının oluşturulmasına gereğinden fazla önem vermek niyetinde değil. Şurası da bir gerçek, bugün yurttaşlarımızın birçoğu, onun yerinde olsalar, bu kolların rolünü abartmaktan kendilerini alamazlardı. Ancak anlatıcı, böyle olumlu eylemlere fazlasıyla önem vermekle, dolaylı yoldan ve büyük bir bağlılık duygusuyla, kötülüğün önünde saygıyla eğilmek gibi bir sonuca varıldığını düşünüyor daha çok. Çünkü o zaman, kötülük ve kayıtsızlık insanların eylemlerinde en sık karşılaşılan etmenler olduğu için, olumlu girişimler de az sayıda gerçekleştiğinden, bu olumlu eylemlerin bu denli değer kazandıkları düşünülebilir. Bu, anlatıcının paylaşmadığı bir düşünce. Dünyadaki kötülük neredeyse her zaman cehaletten kaynaklanır ve eğer aydınlatılmamışsa, iyi niyet de kötülük kadar zarar verebilir. İnsanlar kötü olmak yerine daha çok iyidir ve gerçekte sorum bu değildir. Ancak insanlar bir şeyin farkında değillerdir, şu erdem ya da kusur denilen şeyin; en umut kırıcı kusur, her şeyi bildiğini sanan ve böylece kendine öldürme tanıyan cehalettir. Katilin ruhu kördür ve her tür sağduyudan yoksunsa güzel aşk ve gerçek iyilik diye bir şey olamaz.”
Sayfa 135 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Belli belirsiz bir korku şehrin tüm sokaklarını dolaşıyor, pazaryerlerinde, altın günlerinde, garaj kahvelerinde, vardiya çıkışlarında, servis otobüslerindeyse hep şehri örten kirli sarı kubbe konuşuluyordu. Bir felaket bekleniyordu. Ne de tatlıdır felaket beklemek. Çok gülündü mü başa bir iş gelecek diye endişe etmek ne serin, ne leziz bir korkudur. Çünkü insan, neşeli bir pikniğin dönüşünde mahallede yangın görmeyi sever; bir yandan evsiz kalan komşuları paylaşmaya uğraşırken içten içe başına gelmediğine sevinir öbür yandan. Kendi başına gelmeyen felaket ne güzeldir. Can çekişen birini izlerken insan yaşadığı korkunç üzüntüyü büyütür büyüttükçe, ölenin kendisi olmadığından duyduğu sevinç görünmesin diye. Başkasının helaki, hayatta olmaya kıymet katar, anlatılacak ömürlük bir tecrübe katar, şükür katar.”
Sayfa 26 - Can YayınlarıKitabı okuyacak
berke dilbazer
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Son Yaya
Son YayaRay Bradbury
8.6/10 · 37 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
208 syf.
7/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury
7.9/10 · 88,9bin okunma
Reklam
“Mesai dışında, evet. Ama düşünmeye zamanınız oluyor mu? Ya saatte yüz altmış kilometreyle araba sürüyorsun ve tehlikeden başka bir şey düşünemiyorsun ya da oyun oynuyorsun veya bir odada, dört duvarlı televizyon alıcısıyla oturuyorsun... ki onunla tartışamazsın. Neden? Televizyon alıcısı ‘gerçektir’. Anlıktır, boyutu vardır. Sana ne düşüneceğini söyler, bangır bangır kafana sokar. O haklı olmalıdır. Öyle haklı görünür ki. Vardığı sonuçları sana öyle peş peşe söyler ki zihninin itiraz etmeye, ‘Ne saçma!’ demeye vakti olmaz.”
Sayfa 106 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
“Tarihin en kesin yasalarından biri de şudur: Lüksler zamanla ihtiyaç haline gelir ve yeni zorluklar ortaya çıkarır. İnsanlar belli bir lükse alıştıklarında bir süre sonra onu kanıksarlar. Onu yaşamlarında hep bulundururlar ve bir süre sonra onsuz yaşayamaz hale gelirler. Kendi çağımızdan başka bir örneği ele alalım. Son birkaç on yılda hayatı daha rahatlatacağını varsaydığımız sayısız şey icat ettik: Çamaşır makineleri, elektrikli süpürgeler, bulaşık makineleri, telefonlar, cep telefonları, bilgisayarlar, e-posta vs. Eskiden bir mektup yazıp zarfa koymak, üstüne pul yapıştırıp posta kutusuna atmak insanı epey uğraştıran bir işti, mektuba cevap almak günler veya haftalar, hatta aylar alabiliyordu. Günümüzdeyse bir dakika içinde çabucak bir e-posta yazıp dünyanın öbür ucuna gönderebiliyorum ve eğer gönderdiğim kişi çevrimiçiyse anında cevap alabiliyorum. Böylece mektup yazmanın aldığı bütün zamanı ve çabayı ortadan kaldırmış oldum, peki bugün daha rahat bir hayat mı yaşıyorum?
Sayfa 101 - Kolektif KitapKitabı okudu
133 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.