Cimer de bana yazdı. Sanırım flörtleşmeye başladık. İnstasını isteyeceğim. Dilekçe vermem lazım sanırım bunun için.
Samim

Samim

@Samimbe
·
23 Nisan 15:38
Cimer’e yazdım
Bu gece sevgilinin kokusuna Kırılan bir testiden boşalan sular gibi Akacağım ben...
Reklam
Som/bahar...
Bin kez kovulsan da sevgilinin kapısından Bin kez katlanacaksın, Gönlüne de ki, Seni sevgiliye adadım, dönüşüm yok. Artık mevsim som/bahardır...
Reklam
Sevgili...
Bin kez kovulsan da sevgilinin kapısından Bin kez katlanacaksın...
Yaklaşık beş altı ay önce üstün başarı belgesi için ilçe MEM' e dilekçe verdim. Hala bir cevap yok. Sorduğumda da kaymakamlığa imzaya gönderdik dediler. Dünden beri de bütün ilçeler maaş ödülü listeleri paylaşıyorlar. Ödül alanların çoğu da müdür, müdür yardımcısı... Sırf bizim de adımız girmesin kalabalık olmasın diye aylardır bir imza atmadılar. Yazık, böyle adalet olmaz. Bir gün herkese lazım olacak bu adalet denen kirli oyuncak. Ama şunu da belirteyim hakkım sonuna kadar haram olsun...
256 syf.
7/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Jean Genet, kitabın sonlarına doğru şöyle demiştir: “Bu kitabın tonu en kötü değil, en iyi insanları, skandala neden olup çok kızdırabilecektir. Ben skandal ardında değilim. Bu notları birkaç delikanlı için bir araya getiriyorum. Onların bunları çok bü­yük bir çilenin belgeleri olarak görmelerini isterdim. Deneyim acı vericidir ve ben bu deneyimi henüz tamamlamadım.” Bunu bilerek okuyun. Yazar, aynı zamanda Andre Gide ve Sartre gibi yazarların dikkatini çekmiş, onlar cumhurbaşkanına dilekçe vererek Jean Genet'in affedilmesini sağlamışlardır. Hayatı sahiden ilginç. Bu kitapta da hayatını kesit kesit anlatıyor, zaten Hırsızın günlüğü otobiyografik bir eser sayılır.
Hırsızın Günlüğü
Hırsızın GünlüğüJean Genet · Ayrıntı Yayınları · 2021148 okunma
Büyük Atatürk
Yeterince cesur olanlar gerekli gayreti göstermekten, ortaya çıkıp sorumluluk almaktan çekinmez. Atatürk'ü düşünelim. Dev bir imparatorluğun son zamanlarında, kimsenin umudunun olmadığı bir vakitte ortaya çıktı. Ama sadece ortaya atılmak yeterli değildi. Bilirsin, bizim memlekette kendini göstermek için ortaya atılmak pek yaygındır. Atatürk ise kendini göstermekle kalmadı, elini taşın altına koydu. Bulgaristan'da ataşe olarak rahat bir hayat yaşayabilecekken savaşa katılmak için defalarca dilekçe yazdı. İstanbul'da saraya sırtını dayayarak sıkıntısız bir yaşam geçirebilecekken kendisini Anadolu'ya göndertti. Bizzat padişah tarafından İstanbul'a çağrılmasına rağmen mücadeleden kaçmadı ve hakkında verilecek idam kararını göze aldı. Gelişmeye cüret edecek kadar cesur değilsen hayatta iz bırakamıyorsun. Sorumluluk almanın da mücadele etmenin de sesini çıkarmanın da esas şartı cesur olmak bana kalırsa. İstiklal Marşımız da bildiğiniz gibi “Korkma” sözleriyle başlar.
Sayfa 34 - İnkılap Kitabevi
Reklam
Bu şekilde yapılan suikastler silsilesinin ilk kurbanı, Bâtıniliğe hem ideolojik, hem de askeri - siyasi mücadeleyi açmış olan büyük Selçuklu Veziri Nizâmü'l-mülk olmuştur. Öldürülüş şekli, sosyal bir mahiyet taşıması, bir de Bâtınilerin mücadele metoduna dair fikir vermesi bakımından dikkate değer: Bir dilekçe sunmak bahanesiyle ihtiyar
Sayfa 223Kitabı okudu
Uğur Korunmaz, 17 Haziran 2011 günü Bursa 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde kadın hâkim Serpil Bulanık'ın karşısına çıktı. Uğur Korunmaz savunmasında "Pişmanım. Üzerime atılı suçlamayı kabul ederim. Tahliyemi talep ederim. Hazırlık ifademi tekrar ederim" dedi. Kendi avukatı olmadığı için Bursa Barosu'ndan atanan avukatı ise
Sayfa 121 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Yirmibir milyar lirayı ödemeyen işadamını hiç bir ceza vermezken; birisini yirmibir bin lira kefil olup ve benim yalnız emekli maaşım var taksitle öderim diye dilekçe yazmadığını için beş gün ceza verdi- ler ve üstelik beş gün için o güzelim saçlarını ustura ile kestiler. Koğuş arkadaşının siyasi tutuklu idam kararıyla yargılandığını duyunca kendi üzüntüsünü unutup,arkadaşının durumunu üzüldü.
Sayfa 137 - UyKitabı okudu
1955 Haziranı 'nda pasaport için girişimde bulundum. Bir di­lekçe verdim. Her hafta salı günü, bugün Makedonya Bakanlı­ ğı 'nın bulunduğu binanın zemin katına gidiyordum. Benim gibi birçok kişi de sırada bekliyordu. Selanik Belediyesi' nde bulunan Pasaport Şubesi 'nin kapısı açıldığında hepimiz hemen sağ kar n ı­ da doğru fırlıyorduk. Kimisi hazırlanmış olan pasaportunu alı­ yordu, kimisi de bir kez daha umutsuzluğa kapılıyordu: Çünkü görevli bize: "Henüz gerekli belge gelmemiş!" diyordu.
Sayfa 10 - Belge yayınları 2015Kitabı okudu
Resim