''Portuga!''
''Hımm...''
''Hep senin yanında olmak isterdim, biliyor musun?''
''Neden?''
''Çünkü dünyanın en iyi insanısın. Senin yanındayken beni kimse azarlamıyor ve günışığının yüreğimi mutlulukla doldurduğunu hissediyorum.''
Hayattayken kaderim buydu, ölümümden sonra da böyle olsun. Seni son saatimi paylaşmak için çağırmak istemiyorum, sen adımı ve yüzümü bilmeden çıkıp gidiyorum. İçim rahat ölüyorum, çünkü sen o ölümü uzaktan hissedemezsin. Ölmem sana acı verecek olsaydı eğer, o zaman ölemezdim...
Daha ilk andan başlayarak öylesine güven verici, dostça bir samimiyet sergilemiştin ki, çoktandır bütün iradem ve arzumla sana ait olmasaydım bile beni kazanırdın...
Orada geçirdiğimiz zaman boyunca sana duyduğum o tutkulu saygıyı nasıl sonuna kadar hak ettiğini, ne kadar ince ve anlayışlı davrandığını, her türlü ısrarcı yaklaşımdan ve tenselliği de içeren sevecenliklerden nasıl uzak kaldığını hep şükran duyarak hatırlayacağım ve asla unutmayacağım..
Seni yalnızca bir defa olsun görmek, yalnızca bir defa sana rastlamak, yalnızca bir defa daha bakışlarımla uzaktan olsun yüzünü kucaklayabilmek, tek arzumdu.
Yalnızca seni görmekti istediğim, bir defa daha görmek, sana sarılmaktı. Sonra sevgilim bütün gece, bütün o korkunç ve uzun gece boyunca seni bekledim...
O şimdi çoktan uçup gitmiş yılları saatlerce, günlerce anlatabilirim, bütün hayatının takvimini gözlerinin önüne serebilirim; ama canını sıkmak istemiyorum, sana acı çektirmek istemiyorum...
Sabret sevgilim, sana her şeyi, hepsini en baştan anlattığım için, anlatacağım için, senden rica ediyorum, beni dinleyeceğin bu çeyrek saat yüzünden yorulma, çünkü ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım...
Yalnızca seninle konuşmak istiyorum. Sana ilk defa her şeyi söylemek istiyorum; bütün hayatımı bilmelisin, o hayat ki, hep senindi ve sen onu asla bilmedin...
"En yakın arkadaşı tarafından idama yollanan İbrahim Paşa'nın nasıl bir düş kırıklığı yaşadığını hayal etmeye çalıştım. Acaba öldürülürken de, her şeye rağmen padişaha bağlılığını korumuş muydu? Yoksa ömrünün boşa geçtiğini düşünerek büyük bir mutsuzluk içinde mi can vermişti?"