Bir dil bilimci olan David Crystal 2000 yılında basılmış
Dillerin Katli kitabında, bir dilin yok olma yolunda geçirdiği üç evreden bahseder:
1.Evre: Yabancı, baskın hakim dilin konuşulması için ağır baskı.(Devletin kanunları yoluyla,halkta özenti ve moda yaratılarak.)
2.Evre: Çift dilli dönem. Ulusal dilin
Kitabı, başlangıcından itibaren ele almamız gerek. Osmanlı için yazılan kitaplarda direkt olarak Padişah ve hikayelerine girişler yapılıyor ve bunu yapanların çoğunu da okurken insan ister istemez hani güzel bir başlangıç bekliyor. Bu kitap oan sahip. Güzel bir önsöz, hem Bizans, hem Osmanlı, hem Batılı hem de Günümüz tarihçileri kâle alınarak
Kitaplar sahibine sadık hazinelerdir. Bir süre ihmal edilebilir veya unutulabilirler. Ama yeniden açıldıklarında içindekileri paylaşırlar. Hafıza bir kere ara verdi mi yerine gelmez. Yazı diliyle öğrenme güneş gibidir; onu gizleyen bulut çekilince her zaman ki gibi parlar. Gelenek ise meteora benzer; yere bir kere düştü mü yeniden parlamaz.
Boyunduruk altındaki halklara karşı gösterilen küçümseme otomatik olarak onların dillerine de taşınmış, bu diller basit ve hayvanca diye tasvir edilmiştir.