Kabbala, üstün ırk saplantısına dayanılarak hazırlanmış bir kitaptır. Siyonistler, Tevrat'ı da tahrip ederek bu kitabın ana eksenine uydurmuşlardır. Siyonistler, kendi emelleri uğrunda Tevrat'ı Allah inancıyla bağdaşmayacak ve ahlaken de kabul edilemeyecek birçok yanlış cümleler ve üstün ırk fikirleri ile doldurmuşlardır. Siyonist geleneklerinin ve ideolojisinin temel kitabı olan Kabbala, Tevrat inmeden çok daha önceleri bu sapkın inançlar üzerine kurularak yazılmıştır. Daha sonra, bütün insanları eşit kılan Tevrat'ı da Yahudi hahamları değiştirmişler ve bu kutsal kitaba üstün ırk inançlarını ekleyerek tahrif etmişlerdir.Bu sapkın inançlara göre; Yahudiler Allah'ın seçtiği ve ûstün kıldığı bir kavimdir ve yeryüzü onlara aittir. Fakat "goyimler" (Yahudi olmayan, insan görünümündeki hayvan) dünyayı haksız olarak ele geçirmişlerdir. Hahamlar, kendi görüşleri doğrultusunda tahrif ettikleri Tevrata, Siyonistlerin sahip oldukları üstün ırk inancını ve bu inancın gereklerini de eklemişlerdir. Bu inanç, din üstünlüğüne değil ırk üstünlüğüne dayanır.
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 21 hours
Kitabı ilk Askeri öğrenci iken okumuş ve çok etkilenmiştim. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün öncelikle askeri okullar olmak üzere tüm okullarda okutulmasını ve müfredata dahil edilmesini emrettiği bu kitap aynı zamanda Atatürk’ün başucu kitabı olma özelliğini taşımaktadır. Kitap 20’nci yüzyılın başında Finlandiya’nın Rusya’ya karşı verdiği bağımsızlık mücadelesini tüm yönleriyle ele alıyor. Bataklıklar içinde bulunan bir ülkenin nasıl üzerinde beyaz zambaklarla bezeli bir ülke haline geldiğine şahit oluyorsunuz. Ülkemizin de kurtuluş mücadelesinde ilham alınan bu kitap aydınlardan devlet adamlarına, din adamlarından ordu mensuplarına, çiftçilerden halkın çeşitli tabakalarına kadar herkesin yer aldığı topyekün bir kalkınma hamlesi ile başarının kaçınılmaz olacağını bizlere kanıtlıyor. Şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Yapılacak olan değişimler EĞİTİM alanından başlanması gerekmektedir. Eğitimli bir devlet kadrolarının LİYAKATLİ atamalar sonucunda adalet, sağlık, savunma vb bütün devlet kurumlarında sürdürebilirliği ve çalışma azmini de beraberinde getirecektir.
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201799.8k okunma
Reklam
Mûsâ, "Rabbimiz!" dedi, "Sen Firavun'a ve adamlarına dünya hayatında ihtişam ve servet verdin; insanları senin yolundan saptırsınlar diye mi yâ rab! Ey rabbimiz! Artık onların servetlerini silip yok et, kalplerine sıkıntı ver; elem veren cezayı görmedikçe iman etmesinler de görsünler!" [Yûnus, 88] Gerçekten öyle değil mi? ABD ve İsrail başta olmak üzere diğer kâfırlere verilen ihtişam ve servet, birçok Müslümanı yoldan saptırmadı mı? Bunlar, Allah'ın Aziz sıfatını, yani azamet, büyüklük ve mutlak güç sahibi oluşunu ABD ve İsrail'e vererek onların hiçbir sûrette yenilmez olduğuna inanmadılar mı? "Senin ne gücün var, senin ekmeğini bile dışarıdan gönderiyoruz! Sen iki tane uydurma füze atıyorsun, İsrail'e sinek vızıltısı gibi geliyor" diyerek, Müslümanların onurlu mücadelesini küçümsemediler mi?
Hayatı gerçekte yaşandığı gibi görmekten de, yaşamaktan da uzaktılar ikisi de... Yerel gerçekle evrensel gerçek arasındaki farkı göremiyorlardı. Bilginlere, din adamlarına özgü iç dünya duyuşları, gerçek dış dünyanın düşünüşünden hayli değişikti.
Sayfa 204 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna GülerKitabı okudu
İnsanlar genellikle dinlerini kendileri anlayıp uygulamak yerine, kendilerini din adamlarına teslim ederek yaşıyorlar. Allah’ın sözlerine değil de, din adamlarının sözlerine daha çok itibar ediyorlar. Bir nevi hazıra konuyorlar...
105 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
#FrancaRame İtalyan tiyatro oyuncusu ve oyun yazarıdır. Nobel ödüllü oyun yazarı #DarioFo ile evlenmiş ve yine yazar-yönetmen olan bir oğulları olmuş. Dönemlerinde tiyatrolar din adamlarına bağlıymış ve yoğun bir sansür varmış. Oyunları başta hiçbir gerekçe gösterilmeden yasaklanmış ama gördükleri destek ile sahneye çıkmayı başarmışlar. Bu kitapta
Kadınlardan Konuşalım
Kadınlardan KonuşalımDario Fo · Açılım Yayınları · 201357 okunma
Reklam
Kolakowski'nin meşhur de­yimiyle bu pasifist "kilisesiz Hıristiyanlar" için ahlaki eylem her tür dogrnadan daha önemliydi. Gerçekten dini his ve ona eşlik eden düzgün davranış, sadece din adamlarına özgü gücün hissi, düşünceyi ve konuşmayı kısıtlamafığı yerde mümkündü.
Sayfa 207 - İletişim Yayınları
Dava adamlarına
• Kendi nefsini daima kötülemek, kendi küçük kusurlarını büyük görmek, başkalarının büyük kusurlarını küçük görmek, yüksek bir fazilettir. Takvada, doğrulukta, edep ve ahlâkta kendisi azimetle amel etmeye çalışmak, başkalarının lâkaydlıkları ile meşgul olmamak veya ikaz ve hatırlatmakta mütevâziyane ve yumuşaklık göstermek, büyük bir fazilet ve din kardeşlerinin dinine hizmet edebilmek için semeredâr bir düsturdur.
256 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
Friedrich Nietzsche /İyinin ve kötünün ötesinde
Friedrich Nietzsche gerçek anlamda bir devrimci ve filozof. En ağır sözleri kendisine,ülkesine,milletine sözde aydınlara ve din adamlarına hiç çekinmeden söylüyor ve herkesi şiddetli bir şekilde sarsıyor.Özellikle sondaki şiir muhteşem.Okunmalı bence.
İyinin ve Kötünün Ötesinde
İyinin ve Kötünün ÖtesindeFriedrich Nietzsche · İş Bankası Kültür Yayınları · 20174,742 okunma
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.