Çünkü din, dille söylenen bazı kuru sözler, okunup aktarılan kitaplar, atadan evlada geçen miras veya birtakım sıfat ve etiketler değildir.
Din, bir yaşam biçimi ve hayat tarzıdır.
Din, kalplerde yerleşmiş inancı, vicdanlarda gizlenen iman duygularını ve hayatın tüm yönlerine yansıyan bir uygulama çabasını içeren ve bütün bunları kapsayan bir hayat sistemi ve yaşam biçimidir.