Diğer yandan, kimi katılımcılar laiklik bahsinde İslam'ın yaşamın her alanını kuşatan bir din olduğuna, bunun dışında bir yaşam tarzının da olamayacağına vurgu yapmışlardır. Yani bu katılımcılara göre vatandaşlık projesi dinden bağımsız bir biçimde gerçekleştiremez, İslam'a göre din ve devlet işleri birbirinden ayrılamaz. Bir katılımcı bunu açıkça ifade etmiştir:
"Bi kere şu var. Değil, Türkiye laik! Yani laiklik zaten varsa bile laiklik dediğimiz şey bizim ruhumuza aykırı bir şey; çünkü İslamiyet bir insanın, bir Müslüman'ın yirmi dört saatini ayarlıyor. Sabah kalkın yüzünüzü yıkayın diyor, yüzünüzü yıkamadan sokağa çıkmayın diyor, duanızı edin diyor, ailene bunu davran diyor, şunu et diyor, bunu yap, bunu yap... Zaten insanları belirli bir kalıba sokuyor, yani din bir kurallar çerçevesinde olduğu zaman laiklik bize zaten, laiklik hani cumhuriyet gibi laiklik de bize tepeden inmiştir. Yani anlatabiliyor muyum?" (Denizli, erkek, 30)