Toplum ahlakı için din gibi korkuya dayalı bir baskı sistemi kullanırsanız, gizli kötüleri yaratmış olursunuz. Bir çeşit yapay seçilim diyebiliriz buna... Normal şartlarda hapse girmesi gereken kötüler; aile kurar, kötü çocuklar yetiştirir, hatta eğitim sisteminde görev alırlar. Bu şu basit örneğe benzer. Tasması olmayan ama birine zarar vermeyen bir köpek ile, kalın bir zincirle bağlı, birini ISIRAMAYAN ve ZARAR VEREMEYEN bir köpek arasındaki fark... Bakın vermemek ile verememek çok önemli bir ayrım. Buraya dikkat edin... Ve siz asıl önemi zarar vermeyen köpeğe değil de, zarar VEREMEYEN köpeğe gösterirseniz ve onu korursanız, bu saldırgan davranış sistemi ve genleri yeni nesillere aktarılmış olur. Yani özünde kötü ama din yüzünden bağlı kitleler... Ve zincirin koptuğunu hepiniz görüyorsunuz. Neden kötülükler ve vahşi davranışlar büyük oranda dindar ve gerici kitlelerden çıkıyor? Çünkü onlar baskı altına alınmış kötülük barındırıyor. Dikkat ederseniz, çoğu şu korkunç cümleyi kurar :
"Sonunda bir ceza yoksa herkese tecavüz eder, herkesi öldürürüm."
Ama onlara sorsanız, "Ahlakı din temellendiriyor." diye bağırmaya başlarlar...Rüşvet ile, tehdit ile temellendirdiğiniz ahlak sisteminiz oldukça çarpık ve aptalca. Hiç temellendirilmemiş bir ahlak sistemi bile bundan kat kat daha iyi ve tercih edilirdir.