Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ve korku kaybolduğu zaman geride masumiyet kalır. Ve o masumiyet summum bonum, yani dindar adamın gerçek özüdür. O masumiyet güçtür. O masumiyet varolan tek mucizedir. Bu masumiyetten her şey olabilir ama bir Hıristiyan olmaz, bir Müslüman olmaz. Masumiyetten sadece sıradan bir insan olarak çıkacaksın, sıradanlığını her şeyinle kabullenen, keyifle yaşayan ve tüm varoluşa şükreden biri olacaksın; ama Tanrı'ya değil, çünkü o sana başkaları tarafından verilmiş bir fikirdir.
Bu iki hırslı ruh, birbirinin kötülüğünü istedikçe, birbirinden garezle nefret ettikçe kızlar daha da riyakarlaşarak aslında birbirlerini düşünüyormuş gibi davranıyorlardı. Helena ziyafet sofralarında, sesi titreyerek, kız kardeşinin buruşuk ihtiyarların bakımıyla hayatın zevklerini ve gençliğini anlamsızca ziyan ettiğinden yakınıyordu, ki yaşamın bu insanları artık ölüme mahkum ettiği belliydi. Sophia ise akşam duasını her gün, dindar ve yardımsever bir yola girmek gibi daha yüce amaçları, geçici ve yüzeysel zevkler uğruna kaçıracak kadar budalalık içinde olan zavallı günahkarlar için özel bir dilekle bitiriyordu. Fakat her ikisi de, ne aracılarla ne de laf taşıyıcılarla diğerini girdiği yoldan çevirmenin imkanı olmadığını fark ettiklerinde, ilgisiz görünerek rakibini yere çalacak hamleyi hazırlayan iki güreşçi gibi tekrar birbirlerine yaklaşmaya başladılar. Giderek daha sık birbirlerini ziyaret eder oldular, aslında ikisi de kardeşine zarar verebilmek için ruhunu satmaya hazırken büyük bir ikiyüzlülükle, diğeri için şefkat ve kaygı duyuyormuş gibi davranıyordu.
Reklam
"Dünya geçici bir faydadan ibarettir. Onun fayda sağlayan en hayırlı varlığı; dindar, saliha bir kadındır."
" Dindar olmak demek, varoluşumuzun anlamına dair ciddi bir soru sormak demektir." ~ Pamuk Tillich
“Türkler son derece kibar ve dindar insanlardır.”
Sayfa 107 - Lopus YayıneviKitabı okudu
Hüsnü bey pek dindar sayılmazdı turgut'un kulağına ezanını fısıldarken de gene kadim yunan gibi bilmediği bir düzenin ezberciliğini yapıyordu.
Reklam
Oysa kendisini dindar bellesinler, diye her cuma camiye gidiyor, en önde namaza duruyordu, hiç mi hiç inanmadığı halde.
Sayfa 174
Bu sözde rahipler, bu sözde din adamları kadar az dindar insan olmadığı gibi, bu sözde keşişlere yani münzevilere her yerde rastgelinmektedir. Eğer bu kimselerin kendi gözlerinden bin türlü yolla durumlarının aşağılığını ve rezaletini saklamasaydım, dünya yüzünde onlardan daha sefil bir insan türü olur muydu? Her yerde korkunç hayvanlar gibi nefret edilen bu adamlara sırf rastgelmek fenaya yorulur; buna rağmen bunlar, olağanüstü kimselermiş gibi kendilerine hayrandırlar. En yüksek dindarlığın, en kaba cahillikten ibaret olduğuna inanan bu adamlar, okuma bile bilmemekle övünürler. Kiliselerinde ahmak bir tavırla anlattıkları mezmurları anırdıkları zaman, Allah'ın, meleklerin ve cennetteki bütün azizlerin onları dinlemekle büyük haz durduklarından pek emindirler. Aralarında bazıları vardır ki bunlar pislikleri ve sefaletleriyle gururlanarak, son derece büyük bir küstahlık ve yüzsüzlükle kapı kapı gezip sadaka dilenirler.
Kabalcı Yayınevi
HAŞHAŞİLERİN ASLI
İşte bilinmeyenleriyle Haşhaşi örgütü: Haşhaşîler denildiğinde, akla Hasan Sabbah, onun meşhur Alamut Kalesi, bir de uyuşturduğu fedaîlerini sahte cennete sokup, kadınlarla her türlü zevki yaşattıktan sonra çıkarıp, onlara o cennete tekrar kavuşmaları için görev vermesi, fedaîlerin de “gerçek zannettiği” bu “sahte cennete” tekrar kavuşabilmek için
341 syf.
·
Puan vermedi
TAMİRCİ BERNARD MALAMUD 341 SAYFA Ben devrimci değilim. Ben deneyimsiz bir adamım. Böyle şeylerden anlamam ki. Ben bir tamirciyim. Kırılan ne varsa tamir ederim- yürek dışında. Yahudi düşmanlığının gittikçe şiddetlendiği 1911 yılının Kiev'inde geçiyor hikayemiz. Yakov Bok, Yahudi bir tamircidir. Eşi tarafından terk edilince, iş bulmak için
Tamirci
TamirciBernard Malamud · Kafka Kitap · 20131,163 okunma
Reklam
KISSADAN HİSSE...
Adam arkadaşı ile konuşuyormuş: "Evlenmiyor musun?" "Şartlarım tutarsa olur..." " Ne istiyorsun ki?" " Güzel olsun, akıllı olsun, dindar olsun, zengin olsun, kültürlü olsun, şefkatli olsun, ciddi olsun, itaatli olsun, bir de espirili olsun..." "Ama abi!" demiş öteki, "Birden fazla evlilik yasak artık!" ...
Sayfa 150Kitabı okudu
“Cehennem inancı dini gururu ve nefreti besler, çünkü tüm dindar insanlar en azından kendilerinin cennetten emin olduklarını düşünürler. O halde sonsuzluk boyunca kayıpların acılarıyla sevineceklerse, neden burada onlara şefkatle ya da saygıyla davransınlar ki?”
Bir kitaptaki yığınlarca bilgi mühim değildir. En mühimi o değildir. En mühimi nedir? O kitabı bitirdikten sonra kalbimizde duyduğumuz histir. O kitabı bitirdikten sonra sahip olduğumuz şuurdur.
Mükemmelliğiniz, üstünlükleriniz, nitelikleriniz umrumda değil. Her nitelik bir kusura dönüşür; tutumluluk cimriliğe varabilir, cömertlik müsriflikle yan yanadır, yiğitlik kabadayılığın bir adım ötesindedir; çok dindar olduğunu söyleyen yalancı sofudur; erdemin içinde Diyojen’in hırkasındaki delik kadar günah vardır.
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.