İslam hukuku olan Şeriat açısından durum açıktır: İslam dininden olmayan aslında düşmandır, ama hak dinine davet edilmesi gerekir; kabul etmez ise vergi ödemelidir. Bunu da kabul etmez ise, dinin emri gereği kılıç zoruyla kabul ettirilir. Yani ya ölür veya kabul eder. Başka bir deyişle de katli vacip olur. İslam dininde zorlama yoktur derken, aslında vergi vererek, din değiştirmekten kurtulabilirsin denmektedir. Bu bile ancak, İslam dinince kitap sahibi kabul edilen dinlere uygulanan bir ayrıcalıktır. Yoksa Türkler gibi Şaman olanlar için Müslüman olmak veya ölmekten başka yol yoktur.
İslam dini, diğer dinleri zorlamaktadır. Ya hak dini kabul edilecektir veya ikinci sınıf olarak yaşanarak, Müslümanların yönetimi altına girilecek ve ek vergi verilecektir. Bu vergi bir baş vergisidir. Yani, başını kurtarmak için kitap sahibi dinlere uygulanan bir ayrıcalıktır. İslam’da zorlama yoktur demek aslında ölmenin dışında ikinci sınıf yaşama hakkı vardır demektir. Bu daha önce gördüğümüz, Şaman dini gibi, çok Tanrılı dinler gibi birlikte eşit koşullarda, eşit haklarla yaşama hakkı değildir. Zaten hiçbir tek tanrılı dinde bu tolerans yoktur.