“Gaflet içinde boğulan siz namaz kılanların ve hatta o namazın vay haline! Hayallerinizde göklerin ilahını namaza götürüyorsunuz, amellerinizde ise yeryüzünün çağdaş putlarını be ilahlarını hakim kılıyorsunuz. İbrahim’in döneminde, Muhammed’in yaşadığı coğrafyadaki gibi sade, dilsiz ve aciz putlar yok! Putlar şekil değiştirdi.”
Sayfa 86 - Fecr Yayınları / NamazKitabı okuyor
“Ben bütün insanlığı kurtaracak ve benim de uğrunda feda olacağım bir din ve iman arıyorum. Öyle bir din ki toplumu kurtarmak için çalışsın ve beni “biz”e feda etsin.”
Sayfa 80 - Fecr Yayınları / İki Büyük Yanılgı ve Meşhur HataKitabı okuyor
Reklam
“… birbiriyle hiç ilgisi olmayan şu iki şeyi genellikle karıştırırlar: Zengin olmakla şuurlu olmayı, yaşlı olmakla akıllı olmayı.”
Sayfa 77 - Fecr Yayınları / İki Büyük Yanılgı ve Meşhur HataKitabı okuyor
“… fikirlerim doğru olmasa da niyetim doğrudur ve bunca feryadımın sebebi bu dert ile dertlenmem ve bu sorumluluğu kendi üzerimde hissetmemdir.”
Sayfa 71 - Fecr Yayınları / Biz Suçluyuz!Kitabı okuyor
“İslam’ı bilen, tarihten haberi olan ve son iki asırda Batı dünyasının sömürüsünü ilmî olarak araştıran herkes şunu iyi bilir: İslam, kendi tarihi boyunca uykuya dalmış ve geri kalmış toplumları uyandırıp harekete geçiren, yenilgiyi özümsemiş, zillet içinde yaşayan zavallı halklara izzet, şeref ve kudret bağışlayan bir din olduğunu göstermiştir. Ayrıca İslam sadece birtakım manevî duygu ve düşüncelerden, kalbî iman ve tasdikten ibaret bir din değildir; aynı zamanda köklü, zengin ve doğurgan bir kültüre sahiptir.”
Sayfa 70 - Fecr Yayınları / Biz Suçluyuz!Kitabı okuyor
“Toplumun “taklitçi geleneksel” tipten “zoraki modernist” tipe “geçiş” aşamasının tam ortasında yaşadım. Yaşam biçimi, ahlâk ve düşünce ile ilgili değişen değerlere şahit oldum.”
Sayfa 68 - Fecr Yayınları / Biz Suçluyuz!Kitabı okuyor
Reklam
“Zira maslahata uygun sözler insana hoş gelir; aldatmak, yalan yanlış uydurmak ve yağcılık kulağa ve yönle hoş gelir. Oysa gerçekler acıdır.”
Sayfa 65 - Fecr Yayınları / Biz Suçluyuz!Kitabı okuyor
“Her toplumda, her dönemde ve her kesimde mevcut bulunan yönetim biçiminin ve ekonomik sistemin formu, şekli ne olursa olsun, her zaman mevcut dinin o sisteme karşı duruşu şöyle olmuştur: İnsanoğlunun fıtratında var olan halkın dini inançlarını ve duygularını istismar ederek mevcut durumu meşrulaştırmak ve kitabına uydurmak.”
Sayfa 45 - Fecr Yayınları / Medine: İdeal Toplum ModeliKitabı okuyor
“Öyle ki Yunan mitolojisinde ve bütün şirk dinlerinde dahi yaratıcı olarak büyük bir ilahın varlığına inanılır. Mesele, yaratıcı olan ilahla beraber sonradan “halka sahiplik etme” iddiasıyla ortaya çıkan ilahlar meselesidir. Peki neden? Topluma çeşitli açılardan musallat olmak için. İnsanların, ümmetlerin, ırkların, milletlerin ve toplumların arasına tefrika ve ayrımcılık sokmak için. Ya da bir toplumu birbirine karşıt olan çeşitli ırklara, sınıflara ve gruplara bölmek için. Bir tarafta yöneten sınıfı, beri tarafta yönetilen sınıfı; bir tarafta varlıklı olanlar, diğer tarafta yoksullar.”
Sayfa 43 - Fecr Yayınları / Yaratıcılık ve RablıkKitabı okuyor
Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet iş­leriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz.
Reklam
Din değiştirme, unutmayın ki, kişilere ya da mülke karşı gerçek bir zarar niteliği taşımamaktadır. George Orwell'in 1984 terminolojisini kullanacak olursak, bu katışıksız bir düşünce suçudur ve buna İslami kanunlarda verilen resmi ceza ölümdür. Cezanın gerçekten uygulandığı bir örnek vermek gerekirse, Suudi Arabistan'da, 3 Eylül 1992'de din değiştirmekten ve dine küfretmekten resmen suçlu bulunduktan sonra Sadık Abdül Kerim Malallah'ın halkın önünde kafası kesilmiştir.
Zira müşrik dindarlar, yani şirk dininin tebliğicileri; halkın uyanmasından, bilinçlenmesinden, alim olmalarından ve vaziyeti fark etmelerinden korkuyorlar. Halkın sadece sıradan ve her zamanki sabit bilgilere sahip olmasını ve bunun da kendi tekellerinde olmasını isterler. Neden? Çünkü halkın ilmi seviyesi ve bilinci arttıkça, şirk dini yok olacaktır. Zira şirk dininin koruyucusu cehalettir, yani şirk dini cehalet sayesinde ayakta durur. Dolayısıyla halk uyandıkça, halkın itiraz ve eleştiri ruhu geliştikçe, halkın idealleri ve adalet talebi arttıkça şirk dini sarsılacak ve yıkılacaktır.
Sayfa 36
Şirk, yani kulluk; yani Allah’a kulluğa karşı isyan.
Sayfa 25
Ama bağnazlar farklıydı. Bunlar her yeniliği dine aykırı bulan dar ufuklu, aşırı, koyu dincilerdi. Toplumun taş kesilmiş bir halde, hiç kımıldamadan, değişmeden sürüp gitmesini istiyorlardı. Kendi hayatlarında bağnazlık yapmaları sorun değildi. Ne var ki bunların büyük kısmı herkesin kendileri gibi düşünmesini, yaşamasını, giyinmesini istiyordu.Devleti kurtarmak için yeni bir şey yapmak isteyen padişahları deviren, her iyileştirme çabasına karşı duran, itiraz eden, isyan eden, matbaayı 250 yıl ülkeye sokmayanlar, Osmanlı Devleti'nin yaşama gücünü kemirip bitirenler bunların atalarıydı. Devlet için de, millet için de, kendileri için de büyük bir talihsizlik olan bu anlayışı ancak ciddi, bilinçli, düzeyli bir eğitim, doğru bir din bilgisi giderebilirdi.
Sayfa 242Kitabı okudu
Şirk dinleri de Allah'ın yaratıcı olduğuna inanırlar. Ancak iş, Yaratıcı oluştan Rab oluşa gelince putlar çoğalır. Hatta Nemrut, Firavun ve benzerleri gibi kişiler yaratıcı olduklarını değil Rab olduklarını, halkın efendisi olduklarını iddia ediyorlardı. Firavun 'Ben sizin en yüce Rabbinizim' diyordu. Ben sizin yaratıcınızın diyemiyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.