Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nazlı Akın

Nazlı Akın
@dinginokur
“Çarparken hızlanarak vururdu bizi kendi kalbimiz.” Rilke
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Gencecik oğlunu trajik bir nedenle toprağa veren NAJA MARIE AIDT, kitabını benzer duyguları yaşamış başka şair ve yazarların eserleriyle harmanlamış. Ölüm karşısındaki çaresizliği, oğlunun yokluğuyla gelen boşluğu ustalıklı bir dille anlatmış Danimarka’lı şair. Kitaptan alıntılar “Şiirler, ölülerin yaşarken bize verdikleri şeyi geri
Carl’ın Kitabı Ölüm Senden Bir Şey Aldığında Onu Geri Ver
Carl’ın Kitabı Ölüm Senden Bir Şey Aldığında Onu Geri VerNaja Marie Aidt · Everest Yayınları · 202285 okunma
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Yazarak yas tutmanın en iyi örnekleri
Kara mizah ustası Fournier, eşi Sylvie’nin ölümünden sonra, onun için yazdıklarıyla kalbimizde taht kurdu. Dul isimli romanı gibi bu da yine bir Sylvie güzellemesi. Yazarak yas tutmanın en iyi örnekleri bence Fransa’nın yaşayan efsanesine ait. Sevdiğimiz biri ölünce, o çıldırtan özlemle başa çıkarken zorlanırız. Olmadık şeyler geçer aklımızdan. Ben toprağı kazıp kemikleri eve taşımayı düşünmüştüm. Ruhun titreşimlerini hisseden parmaklara teslim olmak, yazı masasına oturmak, ölmüşlerimizin kemiklerine hasretle dokunmak! Toprağı öpmek ve koklamak. Fornier, yasların ve faniliğin izini sürüyor. Sonunda hazineyi buluyor. Türkçe’ye çevrilmiş bu nitelikli eserleri okuyunca siz de hazineyi bulmuş olacaksınız.
Dul Ölümsüz Eş Arıyor
Dul Ölümsüz Eş ArıyorJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 2023336 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Okurken yüksek sesle güldüğüm doğrudur. Yedi günde bitirdim ama yedi saatte de biterdi! Dört kitabı bir arada okumanın bazı sonuçları var! Gösteri Peygamberi , sosyal medya fenomenlerinin deli paralar kazandığı, herkesin bir günlüğüne ünlü olduğu bu çağa ayna tutuyor. Okurken yazarın dikenli dili etimize giriyor. Can yakıcı bir kurgu. Mideye oturan bir yemek. Sindirim sistemini bozan bir altyapı. Ne de olsa popüler kültür havuzundan kanalizasyon geçiyor. Ve yazarın kitapta dediği gibi: “Biz hep birlikte zavallıyız.”
Gösteri Peygamberi
Gösteri PeygamberiChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Şefkatli Satırlar
Şefkate duyduğum açlık beni Pema Chödrön ne yazdıysa okuma arzusuyla doldurdu. Bunun en önemli nedeni de şu: İster manastırda kadim öğretinin , öğretmenlerin kucağında yaşayın ister şehirde karmaşanın kucağında; zihnin iş görme biçimi, çektiğimiz acı ortak. Kitapta önerilen pratikler adeta modern zamanlar için düşünülmüş. Kolay uygulanabilecek,
Sıçrayış
SıçrayışPema Chödrön · Koridor Yayıncılık · 2020155 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ucunda Hasret Var
Ucunda Ölüm Var, son yıllarda okuduğum en iyi romanlardan biri. Ölümü bir sorun olmaktan çıkarıp, normalleştiren, sonlu oluşumuza hak ettiği değeri iade eden hikayesiyle okuyucuyu büyülüyor Kemal Varol. Memleketin son Ağıtçı Kadın’ı kendini ölüm müessesesine adamış biri. Cenaze evlerinde önce merhumun hikayesini dinliyor. Sonra öyle bir ağıt yakıyor ki en inatçı gözyaşı bile düşüyor sahibinin gözlerinden. Yarım kalmış bir aşk öyküsünün etrafına örülen kurgu kalbimi kırsa da , aşka ve ölüme itibarını iade etmiş yazar. Ne zaman öleceğini bilen Ağıtçı Kadın’ın Azrail için yeni ayakkabı ve kırmızı bir elbise satın alması (ki aşığı için bile böyle hazırlanmamıştı) elli yıllık kara entarisini çöpe atması , yaşlılığa yenik düşen bedeni bir elbise gibi çıkarıp atabilmeyi çağrıştırdı bana. Stephen Jenkinson’ın yazdığı gibi: Dünyaya verilecek en kutsal hediye bilgece ölmek. Kitaptan alıntılar: “Bir insan çok şerefli olabilir ama cenazesine kimin geldiği hava durumuna bağlıdır.” Rud Lurie “Kalbini unutan insan, neyi unutmaz ki!” “Ölüm: Kapının önünde ne çok ayakkabı!” Kadir Aydemir “Yaktığı ağıtlar yardımıyla faydasız bir hayat yaşayan en sütü bozuk ölüyü dahi benzerine evliya tezkirelerinde bile rastlanmayan bir mertebeye çıkardı.” “Kendisini ölümün kız kardeşi sayan bu kara kavruk kadın her daim tetikte durarak sıvasız evinde canını teslim edip ruhunu yolculayacağı o kutlu zamanı bekledi.” “Ben ki onun iki gözüyüm o bensiz nasıl ağlayabildi?” Mevlana
Ucunda Ölüm Var
Ucunda Ölüm VarKemal Varol · Everest Yayınları · 20211,868 okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Doğumun mührü ölüm
Kitap, “Yaşamaya nasıl başlayabilirim” sorusuyla başlıyor. Ve o sarsıcı cümleyle devam ediyor: “Ölümü anlamak için nasıl yaşadığımızı anlamak gerekiyor.” “Ölümün hayatın parçası olduğu hakikati”, kitabın omurgası. Berna benim için çok kıymetli bir yazar. Kendimi hatırladığım günden beri ölümü konuşmak, sohbetlere dahil etmek istedim ama hep
Ölüm Yaşamın Mührü
Ölüm Yaşamın MührüBerna Köker Poljak · Karakarga · 20234 okunma
268 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yas ve Ölüm
62 yıl birlikte yaşadığı annesi ölünce, günlük tutmaya başlayan büyük yazar Roland Barthes’in yasına tanıklık etmek insanı sarsıyor. Kendi acılarıma bakmak zorunda kalıyorum. Ne kadar kaçmak istesem de Barthes ensemden tutuyor beni, açık yaramın başına sürüklüyor. Kuruyuncaya kadar onunla ilgilenmem gerekiyor. Kitaptan alıntılar “ Beni en çok şaşırtan şey: plakalar halindeki parça parça yas- tıpkı bedendeki yer yer sertleşmeler gibi.” “ Artık sonsuza dek kendi kendimin annesiyim ben, bu hep böyle sürecek.” “ Şimdi artık tuttuğum yasın kaotik olacağını biliyorum.” “ Gerçek yas hiçbir anlatma diyalektiğine elverişli değil.” “ Ya acı çekiyorum ya da keyifsizim, kimi kez de yaşam dalgaları yükseliyor içimden.” “ Aylarca annesi oldum ben onun. Sanki kızımı kaybetmişim gibi. Bundan daha büyük acı olur mu? Hiç düşünmemiştim doğrusu.”
Yas Günlüğü
Yas GünlüğüRoland Barthes · Yapı Kredi Yayınları · 2009258 okunma
328 syf.
10/10 puan verdi
Ruhlar İçin Nakış İşlemek
Öksüz bir mezartaşı ustası Avdo! Yazarın anlatımıyla, “Ölülere nakış işliyor.” Hikaye Avdo’dan dışarı doğru genişliyor ama hep içinize işliyor. Büyülü bir atmosfer yaratmış Burhan Sönmez. Dil işçiliği Avdo’nun yonttuğu mezartaşları kadar muhteşem. Ölüme ve yasa dair okuduğum en iyi romanlardan biriydi. Kitaptaki aşkların, günümüzde yaşanan aşklardan uzak olması da çok kıymetliydi. Ülkenin siyasi ikliminin hikayeye ustalıkla yerleştirilmesi, iyiyle kötünün aynı mesafeden anlatılması, ölümün ve geçiciliğimizin hep gözler önünde olması bana çok iyi geldi. İnsanda Hayranlık uyandıran bir yazar Burhan Sönmez.
Taş ve Gölge
Taş ve GölgeBurhan Sönmez · İletişim Yayınları · 2021549 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Tekinsiz
Karanlık, boğucu bir atmosfer ve tekinsiz motifler. Kendini ısrarla okutan roman, yoğun bir tedirginlik duygusuyla harmanlanmış, karakterlerin saflığı karşısında şüpheye düşerken , olay örgüsünü kafamda defalarca tarttım. Jung’un arketiplerinden faydalanmış Ian Mc Ewan. Ancak fark edilmemiş gölge parçalarımız tarafından böylesine ele geçirilebiliriz.
Yabancı Kucak
Yabancı KucakIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 2020404 okunma
90 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Yazarken, yarattığım karakterlerin kitap okuyup okumadıklarını her zaman hesaba katarım. Zira nitelikli okurların, sorunlarına başka birinin sorunları gibi dışarıdan bakabildiğini kendimden de biliyorum. Kitap okumadığım bir günü sorgularım. Yaşanmış saymam. Gece yatağa kitapla girerim. Pijamamı giymek kadar doğaldır. Kısa cümlelere düşkünlüğüm kitaplardan doğdu. Okumadığım gün yazmaya utanırım. Tutkulu bir kitap düşkünüyseniz severek okuyabilirsiniz. Bendeki etkisi yoğun değildi ama sıkılmadan okudum.
Kâğıt Ev
Kâğıt EvCarlos María Domínguez · Jaguar Kitap · 202012,1bin okunma
Reklam
472 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
119 günde okudu
“Bana öyle geliyor ki” dedi “sizin geldiğiniz yerde herkes her sabah yaşamayı bekleyerek uyanıyor.” (Bilge Öl/ Sayfa:75) İtiraf ediyorum: Her sabah yaşamayı bekleyerek uyanan biriyim. Bilge Öl, uyku kaçıran bir kitap. Topu sürekli ters köşeye atıyor. Neredeyse her satırı sürprizli. Bilinmeyene dair yaşadığımız o dehşetli korkuyu ortaya bırakıyor. Göz, hep oraya takılıyor. Kendi ölümüne! Kendi hayatınla ne yaptıığına... Ölüme bu kadar yabancılaşmış bir kültürde, Oidipus gibi ancak kör olduktan sonra görmeye razı oluyoruz. Belki de gözle bakmamak en büyük ihtiyacımız. Ama... O gören kalplere sahip miyiz? Kalbim zorlanıyor okurken. Oradan bakmamışım hiç ölüme. Ölümü hiç kalbimle görmek istememişim. Bilge Öl, gözüm ve kalbim için bir cesaret testi. Ruhum korkak değil , o Ataların mirası. Bedenim korkak. İşte bu kitap bedeni hazırlıyor.
Bilge Öl
Bilge ÖlStephen Jenkinson · Varlık Yayınları · 20215 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Ölüler konuşunca biri onları hakkıyla dinlemeli. Paulstadt’ın mezarlığındaki sis, konuşan ölülerin nefesi... Ölüm, hiçbir mutfakta bu kadar lezzetli pişmedi. Ömrümce unutmayacağım bir roman yazmış Robert Seethaler. Ölünce beni de işiten biri olsa, hikayemi bu kadar iyi anlatsa , öldüğüme değerdi. Gerçekten değerdi.
Toprak
ToprakRobert Seethaler · Timaş Yayınları · 2020329 okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bir tohum var bu kitapta. Yaşadığı yeri seven bir tohum. Tohumu, “okuyarak” sulayacağız. “Ağıtların Tanrısı”, bu coğrafyanın ihtiyacı. Sadece otobiyografik anlatı değil, çok fazlası… Okurken şüphesiz yaşanan aşka, yazara ve yazarın Okan’ına hayranlık duyacaksınız. Ama… Yuttuğunuz gözyaşları, dile gelmemiş öfkeniz, yosunlaşmış, çürümüş, var
Ağıtların Tanrısı
Ağıtların TanrısıSepin İnceer · Doğan Novus Yayınları · 2021147 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
“Fakat herkes bilir ki hayat, yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir. Aslında otuz ya da yetmiş yaşında ölmenin önemli olmadığını bilmez değilim; çünkü her iki durumda da gayet doğal olarak başka erkeklerle başka kadınlar yine yaşayacaklar ve bu, binlerce yıl devam edecektir.” Hikâye, sadece soyadını bildiğimiz Meursault’un annesinin ölümüyle başlıyor. Kahramanımız annesinin ölümüne karşı tepkisiz… Hayatın saçmalığını, ölümün yaşama dair bütün anlamları çaldığını hissediyoruz kitabı okurken. Anlam yüklenememiş bir ömürse, “bilinçdışının” rüzgârıyla savrulan bir yaprağa dönüşüyor. Dava, ismi olmayan bir Arap’ın öldürülüşünün davasıyken; savcı, avukatlar ve medya tarafından, “Mersault’un annesinin ölümüne üzülmemiş oluşunun davasına” dönüşüyor. Annesi için gözyaşı dökmeyen bir adamdan her şey beklenir. Kaldı ki kahramanımız annesinin tabutu başında sigara ve sütlü kahve içerek neredeyse normal hayatını devam ettirmiştir. Mahkeme, sanığı annesi üzerinden yargılayarak idama mahkûm eder. Erkek karakterlerin anneye hissettiği karmaşık duygular üzerinden yazılan kitapların okuyucuda bu derece hayranlık uyandırmasını manidar buluyorum. Hayat boyu bizi kovalayan “çocukluk anılarından” muzdarip yaşıyoruz. Ebeveynlerimiz unutamadığımız masal kahramanları gibi bilinç motiflerimize kazınıyor. Onlar çoğunlukla bir “gölge” olarak hayatlarımıza eşlik ederken, karanlıkta kalmış her anı patlamaya hazır bir dinamit.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2012111,2bin okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Sekiz saatte okudum. Kitaptan ayrı kaldığım her an kitaba geri dönmek istedim. Castel’in saplantılı bir biçimde hep Maria’ya dönmek istemesine benziyordu halim. Sonunda kitap bitti. Tünel kaldı. Işığımı doğuran karanlığım. Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaptı. Yine bir Hakan Akdoğan önerisi.
Tünel
TünelErnesto Sabato · Ayrıntı Yayınları · 2000842 okunma
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.